Yandaşlık rüzgâra bakar, gönüldaşlık adamlığa. Yandaşlık mide ister, gönüldaşlık yürek.
Gönüldaşlık ilkelere dayanır, yandaşlık çıkara!
Gönüldaşlar aynı mana ikliminin muhassalasıdır, yandaşlar sefil hazların müptelası.
Yandaşın bir gözü işte/oynaşta, bir gözü giriştedir. Zoru gördü mü veya çıkarı tehlikeye girdi mi anında vınlar.
Yandaşın tek "siyasi görüşü" menfaatidir. Aşksız, vecdsiz, çilesiz, velhasıl davasızdır. Hiçbir sözüne de güven olmaz. Günü gelir menfaati için sadakat yeminleri eder, günü gelir ihanette başrol oynar.
Gönüldaşlık harbidir, pazarlıksızdır. İnsafsız, usaresiz ve idraksiz madrabazların harcı değildir.
Yandaş ile fondaş toprak kavgası yüzünden birbirine düşmüş iki kardeş gibidir. İleri geri lafazanlıklarına bakmayın, midelerinden bağlıdırlar hayata. Ortak vasıfları bayağılıktır. Hülasa, sonradan görmeler ilkesinin hafif meşrep uşaklarıdırlar.
Yandaş ve fondaşa göre gönüldaşlık "enayilikten" başka bir şey değildir.
Çıkarsız mücadeleyi veya adanmışlığı enayilik tesmiye ederler.
Bu hep böyledir, kimi nutuk irat eder kimi ölür. Kimi de Çolak Salih'lerle istihza eder.
Enayilik şayet vatanı kuşatan küresel emperyalizme karşı çıkmaksa, başımız üstünedir.
***
Türkiye küresel emperyalizmin kuşatması altında olmasa veya vatanın parçalanma tehlikesi söz konusu olmasa siyasetle en fazla bir vodvil mesabesinde ilgilenirim.
Doğrusunu isterseniz...
Bunların daha düne kadar "Sakın aday olma!" dedikleri
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı açıklanınca idam mangaları kuracak kadar havalara uçmalarının da vodvilden başka izahı olmaz.
Şu hale bakar mısınız: Bunların TELE 1'lerine varıncaya kadar "Alevi'sin aday olma, kaybedersin!" dedikleri Kılıçdaroğlu aday olmakla kalmadı, bir de
"mücahit" oldu, iyi mi?
Sevgili Kılıçdaroğlu'nu eleştiririm ama hakkını da teslim ederim.
Etti eyledi, muhalif güruhun mahut itirazlarına rağmen cumhurbaşkanı adayı olmayı başardı ya helal olsun.
Nereden baksanız büyük bir başarı hikâyesidir. Seçilirse memlekete hiçbir faydası olmayabilir. Bu başarılı olduğu gerçeğini değiştirmez.
Kaldı ki, cumhurbaşkanı seçilmese de memlekete faydası var. Hatta seçilmesinden çok daha fazla.
***
Kimileri "Yıpratılır endişesiyle adayınızı açıklamıyordunuz, yıpratılmasından korktuğunuz aday Kılıçdaroğlu muydu?" diye dalga geçiyor. Kimileri "Hani partili cumhurbaşkanı olmazdı, yardımcılarına kadar bunların alayı partili" diyor. Kimileri de "Böyle sistem olmaz; 7 adet cumhurbaşkanı yardımcısı dünyanın neresinde görülmüş?" diye isyan ediyor!
Ben müsaadenizle iyi yanından bakmak istiyorum.
Bu maksatla da "Kılıçdaroğlu ve 7 yardımcısı" şeklinde tebarüz eden nevi şahsına münhasır sistemin herhangi bir yararını günlerdir aradım durdum.
En sonunda da buldum:
Sevgili Kılıçdaroğlu seçim propagandası nedeniyle Türkiye'yi dolaşırken
İBB Başkanı'nı da yanında götüreceği için, İstanbul rahat edecek, en azından önceki belediye başkanları döneminde yapılanlar bir süreliğine de olsa tarumar edilemeyecektir.
Bu da bir şeydir.