Leş kargaları her dönemde az çok olmuştur.
Bundan sonra da olacaktır.
Mesela...
Savaş çıktığında vatan savunması için cepheye koşanlar olduğu gibi savaşı fırsata çevirerek karaborsacılık yapan vurguncular da hep olmuştur.
Depremde de durum değişmemiştir.
Bir yanda bir canı kurtarmak için canını feda edercesine canhıraş çalışanlar, bir yanda çapulcular...
Bir yanda enkaz altında can çekişenler, bir yanda fırsattan istifade ederek yağmaya koşan tahtakurusu karakterli densizler...
Neyse ki densizler çoğunlukta değil. Fakat siyaset bezirgânları da hiç az değil.
Malumunuz, bir yanda askeriyle, polisiyle, sivil toplum örgütleri, vakıfları ve gönüllü erenleriyle seferber olan bu aziz millet, bir yanda siyasi çıkar peşinde koşan siyaset bezirgânları var.
***
OHAL
(Olağanüstü Hal) ilan edildi, artık hiçbir densiz yağmaya koşamayacak.
Kimsecikler de fırsat bu fırsat deyip, battaniye vesaire gibi ihtiyaç malzemelerine paşa gönüllerine göre zam yapamayacak.
OHAL sayesinde devlet deprem bölgesi için ihtiyaç duyduğunda iş makinelerine, jeneratörlere, karavanlara ve barınak için otellere el koyabilecektir.
Fakat...
Hiçbir OHAL, deprem felaketini istismar ederek siyasi çıkar elde etmeye çalışanlara engel olamaz. Habis insanların vicdansızlığını yok edemez.
Depremde çapul toplamak nihayetinde adi hırsızlıktır.
Peki deprem üzerinden
"siyasi yağmaya" kalkışmak nedir?
***
Deprem afetinde rövanşist duygularla hareket etmek en hafif ifadeyle düşkünlüktür.
Birkaç meczubun 99 depreminde serdettiği lakırdıların
"intikamını" Maraşlı, Antepli, Hataylı kardeşlerimizden almaya kalkışmaktan daha iğrenç düşkünlük yoktur.
Hiçbir gerzeklik, "Deprem bölgesindeki insanlar AK Parti'ye oy verdikleri için Allah onları cezalandırdı..." demenin gerekçesi veya bahanesi olamaz.
Aynı şekilde...
Afganistan, İran, Endonezya, Pakistan ve Türkiye'deki depremlerin nedenini "Siyasal İslamcılara" bağlamak da düşkünlüktür.
Fransız solcusu İslam'dan, sağcısı Müslümanlardan nefret eder.
Bunlar aynı anda hem İslam'dan hem Müslümanlardan nefret ediyorlar. Müslüman bir ülkede
"salyangoz" satmaya kalkıştıklarından dolayı da
"siyasal" kelimesinden kendilerine maske yapıyorlar.
Hiçbir maskenin bu kâfirliği örtmeye gücü yetmez.
Türkiye'deki deprem hakkında,
"Tankları göndermeye gerek kalmadı" karikatürü çizen
Charlie Hebdo öpsün sizi, ne diyeyim.