Biz 1 adet cumhurbaşkanı seçeceğiz ama gerçekte 6 adet cumhurbaşkanımız olacak.
Hisseli kumpanya hesabı.
Sizin anlayacağınız 1'ini seçene 5'i bedava veya "eşantiyon" gibi bir şey.
"Eşantiyon" dediğim, her birini seçmekle tek tek uğraşmayacağız. Birini seçince, otomatikman diğerlerini de seçmiş olacağız.
Gelgelelim, bunların her biri, seçtiğimiz cumhurbaşkanı kadar etkili ve yetkili olacak. Ne eksik ne fazla.
Hayır, hepsine "Cumhurbaşkanı" demeyeceğiz.
Ya?
Bu konuda, Davutoğlu'nun net bir açıklaması yok. "Cumhurbaşkanı yardımcısı" gibi bir şeyler telaffuz ediyor ama "eşit imza yetkisi" söz konusu edildiğine göre, bunun pratikte bir karşılığı yok.
Kuvvetle muhtemel, "Eş Cumhurbaşkanı" diyeceklerdir.
Lakin en azından şimdilik saklamaya çalıştıkları gayri resmi paydaşları HDP'yi çağrıştırmak istemiyorlardır.
***
Sanırım cumhurbaşkanı seçimini kazandıkları zaman açıktan açığa "Eş Cumhurbaşkanı" ifadesini duymaya başlayacağız.
Bu durumda...
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse Babacan, Akşener, Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Gültekin adlı diğer bir masa paydaşı "Eş Cumhurbaşkanı" olacaklar.
Babacan da DEVA adlı partisini boşuna kurmamış olacak.
Geçenlerde bir televizyon programında, "Biz bu partiyi boşuna mı kurduk, cumhurbaşkanlığına aday gösterirlerse olurum..." demişti ya, onun için diyorum.
Aynı programda çoklu aday çıkarmanın yanlış olduğunu, "Çoklu adayla 2018'de kaybettik" şeklinde ifade etmişti. "Kaybettik" dediği dönemde henüz AK Parti'den ayrılmamıştı. Gerçi bunda da şaşacak bir şey yok. "Görünür olmadan tam göbeğinde yer alabilme" yeteneğini itiraf etmişti.
O değil de, Davutoğlu kısa süre önce "Çoklu aday olabilir" diyordu. Babacan'ın fikrine geldi demek ki.
Bu yazıyı yazdığım sırada, muhalif cenahta "çoklu aday" olmayacağı kesinleşti.
***
Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. İster içeriden ister dışarıdan olsun, genel başkanlar imza yetkisine sahip olacak..." dediğine göre, daha önce "Cumhurbaşkanı adayı kesinlikle 6'lı masadan çıkacak" sözlerinden vazgeçtiler.
O halde 6, hatta 7 adet "Eş Cumhurbaşkanı" söz konusu olabilecek.
Zira, 6'lı masa dışarıdan birini cumhurbaşkanı adayı gösterirse 5 değil, 6 adet "Eş Cumhurbaşkanı" elde edilebiliyor. Seçim sonrası HDP de "herkese malum sır" ortaklıktan, resmi ortaklık katına yükseldiğinde "7 adet Eş Cumhurbaşkanına" kavuşacağız.
Davutoğlu bir de, cumhurbaşkanının 6 partinin belirlediği oyun kuralları içinde futboldaki gibi "kaptan" görevi ifa edeceğini belirtti.
Yani 1 adet "kaptanı" 5 veya 6 veya 7 adet teknik direktörün yöneteceği çok acayip bir sistem bu!
Mesela, Akşener'in "Kaleye geçsin" dediğine, Kılıçdaroğlu "Hayır, o santrfor oynasın" deyince ne olacak, bilmiyorum.
Benim bildiğim, "Memleket batsa ne çıkar, çok heyecanlı maçlar izleyeceğiz çocuklar..." demeyen her aklı başında insan bunların sistemine karşı çıkar.