Masayı Erdoğan kurdurdu
Malumunuz, bu sorunun muhtelif cevapları var. Ama hepsi de tatmin edici olmaktan çok uzak.
Şimdiye değin en bilimsel cevap, masanın dışındaki İmamoğlu'ndan geldi. O da gündüz gözüyle, "Ula size ne?.." dedi. Aynı şahıs, aynı konuşmasında, "Masanın en çalışkan neferiyim" iddiasında da bulundu.
Masanın içindekiler onun kadar çalışkan olamadıkları için olsa gerek, "Cumhurbaşkanı adayınız kim?" sorusuna, "Ula size ne?" deyip kestirip atamadılar.
Bilmiyorum, adaylarının kim olacağını en azından kendi seçmenlerinin merak etmeye hakları olduğunu düşünmüş de olabilirler. Sanırım bundan sebep, mazeret bildirircesine, "Adayımızı açıklarsak yıpratırlar" demişlerdi.
Ne ki üzerinden hayli zaman geçti, seçim yaklaştı, söz konusu mazeret raf ömrünü yitirdi.
Sevgili Kılıçdaroğlu da bunun farkında olacak ki adaylığını açıkladı. Hatta bu uğurda gitti İngiltere'de para buldu, ABD'de 8 saat hamburger yedi...
Gelgelelim, 6'lı masanın diğer sakinleri (herkese malum sır mesabesindeki masanın 7'nci ortağı HDP dahil) Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etmesini duymazlıktan geldiler.
Bunun tek bir nedeni var:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6'lı masa sakinlerinden Kılıçdaroğlu'nun adaylığını görmezlikten gelmelerini istedi. Onun için kulaklarının üzerine yatıyorlar.
Masayı perde arkasında Erdoğan kurdurdu zaten. Yani, kendi muhalefetini de kendi oluşturdu.
Şöyle:
İlkin Davutoğlu'yla, henüz AK Parti'den ayrılmadan önce çok gizli bir konuşma yaptı.
"Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la kurduğum vefa ilişkisini son nefesime kadar sürdüreceğim..." şeklindeki konuşmasını yaptıktan sonra Davutoğlu'nu karşısına alıp, "Ahmet Bey" dedi, "Lafla sadakat olmaz. Bunu kanıtla. Git bir parti kur. Kılıçdaroğlu ve Akşener'i de ikna edip bana karşı bir muhalefet masası kurmaya çalış. Ali Bey'le de konuşacağım. Kardeşim Gül'ün de haberi var. Masayı kurduktan sonra ben size arkadaşlarla talimatlarını iletirim..."
Masanın kuruluşu için ilk adım işte böyle atıldı.
Her şeyden habersiz Kılıçdaroğlu adaylığını açıklayınca, Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda da duymazlıktan geldiler. Çünkü sevgili Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi bir tek onun aday olmasından "korkuyor".
Akşener'in "Ben bu oyunda yokum" deyip masadan kalkacağı bilgisini Babacan sinsi bir şekilde Erdoğan'a ulaştırdı. Sizin anlayacağınız özelliğini yine konuşturdu. AK Parti milletvekiliyken Gül'ün adaylığı için çalıştığını, "Görünür değildim ama tam göbeğindeydim" diye dermeyan etmişti ya, aynı şekilde şimdi de masayı Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda kurma faaliyetinin tam ortasında yer aldı.
Sayın Erdoğan, Babacan'dan aldığı jurnal sonucunda "Merak etmeyin, ben onu masaya öyle zamklayacağım ki bir daha masadan kalkmayı aklından bile geçiremeyecek..." dedi. Daha sonra da Akşener'in masadan kalkmasını isteyen malum konuşmasını yaptı.
Kaynağım mı?
Bir duyum... Duyumdan kaynak sorulmaz... Hani bir defasında Akşener, "S-400'lerin Saray'ın korunması için alındığına dair bir duyum var" demişti ya hani, öyle bir duyum işte.
Çok üstüme gelmeyin, Muharrem İnce gibi "Amerikalılar beni aradı" demek zorunda bırakmayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)