SALİH TUNA

Senaryo mu?

Mahir Kaynak bugünleri görseydi kuvvetle muhtemel, "Savaş ABD ile Avrupa arasında" der, başka da bir şey demezdi.
Merhum, soğuk savaş döneminde bile ABD ile Avrupa'nın "dost" olmaklığına inanmazdı.
"Senaryo" derdi, yani muvazaa olarak değerlendirirdi.
Gerçekte de ortada "dostluk" yerine, deyim yerindeyse "zoraki nikâh" vardı.
İkinci Cihan Harbi sonunda Almanya'nın bütün tersanelerine giren ABD, çok geçmeden tüm Avrupa'yı kendine mecbur bırakmıştı.
Hülasa, ABD ve Rusya (daha doğrusu SSCB) ikiye böldükleri Avrupa'yı birlikte kontrol etmeye başlamışlardı.
Tek endişeleri, kurdukları bu "dünya düzeninin" yıkılmasıydı.
Sistemlerini muhafaza etmek için de (futbol deyimiyle ifade edecek olursak) sıkı bir tandem sergilemeye başlamışlardı.
Lakin Almanya, ikili tandemin arkasında açılan boşluklara sızıp fırsatları değerlendirmesini bildi ve ekonomik güç haline geldi.
Almanya demek, takdir edersiniz ki Avrupa demekti.
Uzun lafın kısası, ABD eski sistemin sürmeyeceğini düşündü ve "tandem" oyununu yıktı. SSCB de soğuk savaş da nihayete erdi.
ABD "tarihin sonu" naraları eşliğinde, "tek kutuplu dünya sistemini" inşa etmeye başladı.
Tüm dünyanın ABD'ye "biat" etmesini icbar eden bir sistemdi bu!..
Gelgelelim, evdeki hesap çarşıya uymadı... Almanya öncülüğündeki Avrupa, ekonomik olarak güç dengesinde ağırlık merkezine oturdu. Çin alıp başını gitti. Putin dönemi Rusya'sı da gerek doğal kaynakları gerekse silah teknolojisiyle öyle bir aşamaya geldi ki, "tek kutuplu dünya sistemine" rest çekti.
Rusya bu restte Çin'in de duygu ve düşüncelerine tercüman oldu.
İmdi, soru şudur:
Nasıl bir dünya sistemi kurulacak?
Yeniden o "tandem" sistemine mi dönülecek yoksa "küreselcilerin" tastamam hâkim olduğu başka bir sistem mi kurulacak?
Şimdilik bildiğimiz, ABD ile Rusya arasında "Ukrayna sorunu" etrafında patlak veren yeni soğuk savaşın kaybedeninin Avrupa olduğu.
Almanya'da doğalgaz taşıyan boru hattına Baltık Denizi'nde düzenlenen "sabotaj" bunun göstergesi.
Evet, Avrupa kaybediyor ama Almanya'nın gıkı çıkmıyor.
Neden?
Çünkü "Kültürel NATO" Almanya'nın kılcal damarlarına öyle yerleşmiş ki kendi Almanlıklarından bile utanıyorlar! Bu arada, Ukrayna-Rusya Savaşı etrafındaki aykırı her yorumu, başta Yeşiller olmak üzere sıkboğaz ediyorlar.
Peki, ABD ve Rusya'nın (Ukrayna'yı araçsallaştırarak) Avrupa'yı kontrol etmek için "senaryo" icabı "kapıştıklarını" söyleyebilir miyiz?
Şayet Rusya daha önce kaybettiği ve sonuç itibarıyla yine kaybedeceği o ikili tandem sistemine dönerse neden söylemeyelim?
Bunu biraz da Türkiye belirleyecek.
Türkiye artık o eski Türkiye değil.
Eski ABD Başkanı Clinton, 99 depreminin ardından Türkiye'yi ziyaret ettiğinde, "Türkiye'nin geleceği, önümüzdeki bin yılın ilk yüzyılının şekillenmesinde önemli rol oynayacak..." demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen gün önümüzdeki yüzyılın "Türkiye Yüzyılı" olacağını ilan etti.
Hülasa bütün insanlık yeni bir dünyanın eşiğinde...
Bizim muhalefetimiz de "parlamenter sistem" gibi lakırdılarla kumda oynamaya devam ediyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.