Cemal Hasan da "Amerika, Avrupa Birliği, NATO, Batı İttifakı olmasaydı hiçbir zaman ayçiçek yağı bulmazdık..." demiş.
Tövbeler olsun, karıştırdım!..
Ayçiçeği yağı muhabbetine
Altan'ların küçüğü girmiş. "Ayçiçek yağı çözülebilirse,
Ay'a sert iniş projesine de geçilebilir..."
demiş.
Şaka yapmıyorum, koca profesörün "ironi" denemesi bu!
Belki de "ironi" değildir. "Ayçiçek" kelimesinin ilk hecesinden "Ay" üretmeyi keşfetmenin heyecanıyla kaptırıp gitmiştir.
Bu durumda
Cemal Hasan'a da şuncağız kalmıştır: "Akaryakıt zammı gibi şeyler duyuyorum etrafta. Kesinlikle katılmıyorum..."
Eyvahlar olsun ki, bu "espri denemesi" de
Cem Yılmaz'ınmış.
Haliyle, Cemal Hasan'a "Amerika, Avrupa Birliği, NATO, Batı İttifakı olmasaydı dünyada demokrasi, özgürlük, hukukun üstünlüğü ve insan hakları olmazdı..." demekten başka bir şey kalmamış.
Aslında müthiş ironi. Ne ki "ironi" yaptığının farkında değil.
Memlekette ironiden göz gözü görmediği için zaten kim komedyen, kim profesör, kim
Mustafa Sarıgül belli değil.
Belli olan tek şey: Muhalif olma belasına aynı vasatta birleşiyorlar! Bir farkla ki Mustafa Sarıgül, ayçiçeği yağını tokatlıyor, bunlar kendi kendilerini.
***
Altan'ların küçüğü
Putin'i "sosyopat" tesmiye ederken, Cemal Hasan da "NATO olmasaydı dünya Putinlerle dolardı" demiş.
Üstelik,
Zelenski'nin bile NATO'dan "soğuduğunu" söylediği bir dönemde.
Batı İttifakı'nın 5 milyar dolar harcayarak gerçekleştirdiği darbe marifetiyle Ukrayna'da iktidara getirdiği Zelenski bunu söylerken, bizim Batıcı sömürge aydınlarımız NATO güzellemeleri yapmaya devam ediyorlar hâlâ.
Bir de, NATO olmasaydı Türkiye parçalanır, Ukrayna gibi işgal edilirdi diyorlar.
Türkiye NATO'ya 52'de girdi. O günden sonra da NATO icazetli darbelerden başını kaldıramadı. En son 15 Temmuz'da da bizzat Süper NATO/Gladyo darbesine maruz kaldı.
Sömürge aydınlarımızın dünyaya demokrasi, özgürlük, hukukun üstünlüğü ve insan hakları getirdiğini iddia ettikleri ABD, dünyada atom bombası kullanan tek ülke.
Nagazaki ve Hiroşima'da 250 bin masum sivili katlettiler.
Bize karşı işlediği suçlar da saymakla bitmez.
Muavenet zırhlımıza taammüden füze saldırısında bulunarak 5 askerimizi şehit etmekten 2003'te
Süleymaniye'de 11 askerimizin başına çuval geçirip ters kelepçe vurmaya,
Akdeniz'de bize karşı tatbikatlar gerçekleştirmekten güney sınırımızda konuşlandırmaya çalıştığı terör örgütüne binlerce TIR silah yardımı yapmaya kadar!
***
Sömürge aydınları her şeye rağmen
Davutoğlu'nun adamlarından daha dürüst.
En azından, ABD ve NATO yanlısı olduklarını açık seçik söylüyorlar. Onu bunu "Rusçu" veya "İrancı" veya "Çinci" itham ederek kendilerini gizlemeye çalışmıyorlar.
Bakınız, merhum amiral ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Soner Polat bir defasında ne demişti: "Dünyadaki bütün organize terörist faaliyetlerin hamisi olan iki katil devlet, ABD ve İsrail, sadece günahsız ve silahsız Filistinlilere değil, bütün insanlığa ateş açtı (...) İslam dünyası mışıl mışıl uyurken, soysuz Batı dünyası insan hakları ve demokrasi masalları anlatırken, Çin ve Rusya her zaman olduğu gibi masa altına saklanırken, insanlık değerlerini savunma onur ve sorumluluğunu, bıyıkları bile terlemeyen Filistinli genç aslanlar üstlendi..."
Rusya, Libya'da da
Kaddafi katledilirken masanın altına saklanmakla kalmamış, NATO'yu zımnen desteklemişti.
Bunları unutmadık.
Lakin, 15 Temmuz işgalini destekleyen ve Türkiye'nin tam bağımsız olmasına biteviye karşı çıkan tüm güçler bugün
Rusya'nın karşısında.
Bu gerçeği yok sayamayız.