SALİH TUNA

Siz busunuz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın içinden geldiği "siyasi geleneğin" tek başına iktidar çıkartabilecek sosyolojik bir çoğunluğa tekabül etmediği herkesin malumuydu.
Soru şudur:
Nasıl oldu da 2001'de kurduğu AK Parti, girdiği ilk seçimden (2002) beri tek başına iktidar?
Bu başarının temelinde Sayın Erdoğan'ın 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği dönemden itibaren İstanbul'a yaptığı hizmetler var. Her şeyden evvel, geceli gündüzlü çalışarak hava kirliliğine, susuzluğa, çöp dağlarına ve daha bir yığın soruna çözüm buldu.
Peki, çeyrek asır sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kazanan CHP de aynı şekilde yapacağı hizmetlerle "iktidar yürüyüşünü" başlatamaz mıydı?
Sahi onca zaman geçti CHP'nin İBB Başkanı ne yaptı, ne yapıyor?
AK Parti'nin hizmetlerine çökmenin ve bol bol yalan söylemenin dışında ne üretiyor?
Harici ve dahili bedhahların oluşturduğu "Erdoğan nefreti" üzerinde sörf yaparak Cumhurbaşkanı olmaya kostaklanıyor? Hepsi bu!..

***

İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere birçok belediye elinizde. İktidar olacaksanız bu millete adam gibi hizmet edeceksiniz, başka yolu yok!..
Bir de bu ülkenin sahici muhalefet partisine yakışır şekilde hareket etmek için felaket tellallığı yapmayacak, Türkiye'yi daha ileri taşıyabilmek için rasyonel projeler, çözüm önerileri üreteceksiniz.
Yalan dolanla, algı faaliyetiyle olmaz.
Selden, yangından, salgından, küresel ekonomik krizlerden medet ummayacaksınız.
Varsa çözüm öneriniz anlatacaksınız.
Pandemi dolayımında gelişmiş ülkelerin ekonomik hali meydanda. Bu iletişim çağında dünya küçük bir köy mesafesinde, kimseyi kandıramazsınız.
Tek çözüm öneriniz, IMF'den ibaret.
Ezkaza iktidara gelseniz dar ve sabit gelirliyi "Kemerleri sıkın" diyerek ezecek, bahane üretmek için de "Enkaz devraldık" diyeceksiniz.
Bu millet bu filmi çok gördüğü için pahalılığa rağmen tek umudu Başkan Erdoğan ve AK Parti değil mi zaten?
Buna tahammül edemiyor, deliriyorsunuz; "Nasıl oluyor da AK Parti tüm anketlerde hâlâ birinci parti?" diyorsunuz.
Lakin unutuyorsunuz:
"Türkiye'ye yatırım yapmayın, can ve mal emniyeti yok!.." diyen sizsiniz.
Hava güvenliğimiz için satın alınan S-400'lere karşı çıkmak için "YPG bize mi saldıracak?" diyen sizsiniz. Üstelik, PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye ABD'nin binlerce TIR silah verdiğini bildiğiniz halde.
15 Temmuz'da Gladyo'nun tanklarla ve savaş uçaklarıyla saldırısına "Tiyatro" diyen yine sizsiniz.
Bu millet sizin neyinize niçin umut bağlasın? Her şeyden evvel, bu ülkenin muhalefeti gibi hareket etmiyorsunuz ki?
AK Parti'den ipini kurtaranlardan "bölücülere" kadar Başkan Erdoğan'a karşı olan herkesle hiçbir ilke gözetmeksizin kurduğunuz "bozguncu ittifak" sayesinde müstevlilerin umudu haline geldiniz!..
Şu acıklı halinize bakın:
Biriniz "Hayır" diyerek Mehmetçiğe karşı PKK'ya siper oldu, diğeriniz şehidin bacısına küfretti.
Liyakat deyip duruyordunuz ya, işte sizin liyakatiniz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.