Yuvarlan da gel
Gülmeyin. Şaka yapmıyorum, gerçekten böyle söyledi.
Sizin anlayacağınız, "düşme" fazından "yuvarlanma" fazına geçti.
"Sınır namustur" yaygarası yaptıktan hemen sonra, sınır güvenliğimiz için terörle mücadele tezkeresine "Hayır" dediğini unutturmak için daha ne kadar "yuvarlanacak" bilemiyorum.
Umarım müsait bir yerde durur. Yoksa bu gidişat maazallah bünyede akıl sağlığı da bırakmaz.
Bana sorarsanız, "Gizli ortağımız HDP baskısı yüzünden mecbur kaldım!" diye itiraf etseydi daha az yuvarlanırdı.
Belli ki çok sıkışmış, neye sardıracağını bilmiyor. Adeta tuluat yapıyor.
İki gün evvel de durduk yere, "15 Temmuz darbe girişimi oldu. Hep beraber mücadele ettik..." deyiverdi.
O gece tankların arasından sıvışarak gittiği evde "naklen darbe" izlediğini herkesin bildiğinin farkındaydı. Kaldı ki, "Hep beraber mücadele ettik..." dediği darbeye, "Tiyatro" dediğini kimseciklerin de unutmadığını biliyordu.
Lakin çaresizdi.
Teröre karşı mücadeleye "Hayır" oyu verdiğini unutturmak maksadıyla gündemi değiştirmek istiyordu.
Olmadı, başaramadı...
Bir ara "suçluluk psikolojisi" içinde tezkereye "Evet" oyu verenleri Cumhuriyet'e ihanet etmekle itham etti.
Haliyle, CHP ve HDP dışında kalan her partiyi (Millet İttifakı'ndaki ortağı İYİ Parti dahil) "vatan haini" ilan etmiş oldu.
İYİP Genel Başkanı Akşener de buna mukabil, HDP'yi PKK'nın yanına koyduğunu açıklamakla, CHP'nin tezkereye "Hayır" oyu vererek, PKK'yla birlikte hareket ettiğini ihsas etmiş oldu.
Bu durumda Kılıçdaroğlu'na yine yuvarlanmaktan başka yol kalmadı.
O kadar ki, dün gündüz gözüyle, "Söz veriyorum" dedi, "O Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem bana Kılıçdaroğlu demesinler!.."
Böylece Kandil'i de güldürmüş oldu...
Sınır ötesi operasyona "Hayır" diyerek, PKK elebaşılarından övgü alacak kadar Kandil'e siper ol, sonra da kalk Kandil'i yerle yeksan edeceğini söyle. Kim olsa güler tabii.
Malumunuz, Kılıçdaroğlu ilkin, tezkeredeki "yabancı asker" vurgusuna sığınmıştı.
Fakat oradan randıman alamadı.
Zira tezkere metnine DEAŞ'a karşı olası koalisyon için ilave edilen "yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması" ifadesi, 2015 ve 2019'daki tezkere metninde de noktası virgülüne kadar vardı ve bu tezkerelere CHP'nin "Evet" oyu verdiği Kılıçdaroğlu'nun yüzüne vurulmuştu.
Gelgelelim, ben devletin yerinde olsaydım, mevzuat hazretlerinin avuruna zavuruna bakmaz, malum tezkereden, "yabancı silahlı kuvvetler" hakkındaki cümleyi çıkartarak tekrar TBMM'ye sunardım.
Neden mi?
Bakalım, bu sefer Kılıçdaroğlu nasıl yuvarlanacak, izleyip gülmek için.
Hayır yani, PKK'yı güldürdü, birazcık da bizi güldürse çok mu?!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)