Meral Akşener'in ya birileri kulağına fısıldadı ya da bizzat kendisi çözümledi.
Neyi mi?
Kılıçdaroğlu'nun kolpa yaptığını, yani 2023'te cumhurbaşkanı adayı olmayacağını...
Peki neden aday olacakmış gibi yapıyor?
Mecbur da ondan!..
Şayet adaylığa kostaklanmasa, ister istemez başka birinin adı öne çıkmış olacak. Doğa boşluk kabul etmez, CHP hiç.
Zaten
Mansur Yavaş'tan
Ekrem İmamoğlu'na kadar bir yığın aday adayı
erketede bekliyor. Daha doğrusu fırsat kolluyor.
İçlerinden biri bir şekilde ön alırsa, alttan alta süren parti içi çatışma tastamam su üstüne çıkmış olacak.
Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığına adaymış gibi yapması bu çatışmayı baskılıyor.
Anlaşılan o ki, CHP Genel Başkanı'nın planı
son dakika golü atmak... Kimsenin itiraz edemeyeceği bir aşamada, hülasa, seçime ramak kala
"Gül gibi bir adayı" belirleyip, "Hadi bakalım, adam gibi tıpış tıpış sandığa gidip oyunuzu verin" diyecek. Vaktiyle
Ekmeleddin İhsanoğlu için dediği gibi.
"Gül gibi" dedik ama aslında "gibisi" fazla!
Gül'ün "dostu"
Fe'mi Bey, Millet İttifakı'na her kesimden oy alabilecek "Gül gibi bir aday" önermişti de, elimizi neden açık ediyorsun yollu serzenişler üzerine olsa gerek, "Ben illaki Gül olsun demedim ki, onun gibi biri olsun dedim" şeklinde kendisini savunmuştu. Oysa aday profilini tarif ederken
Gül'ün bir ayakkabı numarasını vermediği kalmıştı.
Ben şunu bilir şunu söylerim:
Baştan beri Gül'ün saygınlığına en büyük zararı Fe'mi Bey gibi "dostları" veriyor!
Fe'mi Bey'e de sanırım bu fark ettirildiği için şimdi de
Cumhur İttifakı'na dadandı. Hem de kurguladığı "kulis" marifetiyle aday belirlemeye kalkışacak kadar. (Bu kadar kurnazlık da bünyeye zarar Fe'mi Bey!)
***
Aslında Kılıçdaroğlu'nun aday olmayacağını bilmesi için Meral Hanım'ın ne "çözümleme" yeteneğine ne de kulağına birilerinin fısıldamasına ihtiyacı var.
Çünkü
Engin Özkoç bile insiyaki olarak bunun farkında.
O kadar ki, bir televizyon programında, Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı adayı olabilirim" şeklindeki açıklaması sorulduğunda hayretler içinde kalmış, "Dedi mi, öyle bir şey var mı?" diye ünlemişti.
Zavallı Kılıçdaroğlu'nun işi çok zor!
Yanlış anlamayın, hem "Erdoğan sadece benden korkar" deyip hem de cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan'ın karşısına çıkamamasında onun için herhangi bir zorluk yok. Buna çok alışkın.
Onun zorluğu, CHP Genel Başkanlık koltuğunu korumak!
Parti içinden gösterdiği bir aday cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa koltuk gidecek. Bu kesin.
Uzun lafın kısası, parti dışından Gül gibi biriyle kazanması şart.
Peki, Gül'e ikna olmayan
Meral Hanım, "gibisine" ikna olur mu?
Elbette olmaz...
Kılıçdaroğlu bu nedenle son dakika golünün peşinde ya zaten. Erdoğan nefretiyle zehirlenen sosyolojinin baskısıyla Meral Hanım'ı bu planına mecbur edecek.
***
Meral Hanım da bunun farkında olduğundan
İmamoğlu üzerinden ilk sortisini yaptı.
O
"rüşvet-i kelam" boşa değildi.
Yoksa aklı başında hiç kimse, otobüsleri yolculara karadan ittiren İmamoğlu'na
Fatih Sultan Mehmed benzetmesi yapmaz!
Meral Hanım son dakika golü yememek için İmamoğlu kartını açtı... İmamoğlu'nun adaylığını desteklerim, koltuğun da gider demeye getirdi.
Yaprakların kendisini alkışladığını söyleyen
İBB Başkanı'nın zaafını da çok iyi biliyor.
Bu zaafının üzerinden coşkuyu vere vere kendi adaylığına razı eder mi acaba?