Nevşin Mengü bacımızdan aklıevvel
Can Ataklı'ya kadar Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini biliyoruz.
Fakat
Sayın Davutoğlu ne düşünüyor bilemiyoruz!
Oysa,
Suriye politikamızın mimarı olduğu için herkesten önce
onun ne düşündüğünü bilmek hakkımız.
Sahi
"Küresel Düşünür" bu konuda ne düşünüyor?
Hayır, neden tahfif edeyim? Öyle olsa,
"Stratejik Derinlikli Düşünür" falan derdim. Kaldı ki tahfif
etmek bizden uzaktır, nefret ederim.
Foreign Policy dergisi 2010 yılında buna
"İlk 100 Küresel Düşünür" listesinde yer vermişti, ondan mülhem söyledim. Sıradan bir dergi de değil biliyorsunuz. Davutoğlu'nun başbakanlık görevini bırakması üzerine,
"Amerika, Ankara'daki adamını kaybetti" diyen ABD'nin o ünlü dış politika dergisi işte.
***
Hemen her konuda tweet atan
Davutoğlu şu ana kadar Suriyeliler konusunda tek bir tweet atmadı?
Neden acaba?
Refikiyle ters düşmek mi istemiyor?
Refiki dediğim
Kılıçdaroğlu. ("Dostlarımızla iktidar olacağız" demişti ya hani.)
İş bu CHP Genel Başkanı geçenlerde çektiği bir videoda, Suriyelileri göndereceğini söylüyordu.
Sayın Davutoğlu bu konuda farklı düşündüğü için mi konuşmaya çekiniyor?..
Bence hiç çekinmesin, dostlukları zerre miskali zeval bulmaz.
Zira, bu saatten sonra istese de
Kılıçdaroğlu'ndan farklı bir yol tutamaz. Başkan Erdoğan karşıtlığında ittifak, kendisi adına (her şeyden evvel harici odaklar nezdinde)
"meşruiyet" sorunudur.
***
Belki de
Dışişleri Bakanlığı döneminde Kılıçdaroğlu'yla Suriye
konulu atışmalarını hatırlatacak her
şeyden kaçınıyordur.
Bilemiyorum...
Benim bildiğim, gerçekten de çok sert kapışmışlardı: Kılıçdaroğlu'nun
"Davutoğlu, Cumhuriyet tarihimizin gelmiş geçmiş en çapsız bakanıdır..." sözlerine,
"Kılıçdaroğlu'nda ahlaki formasyon eksikliği var..." karşılığını vermişti.
Demem o ki:
Şayet kamuoyu önünde refikiyle ters düşmek istemediği için susuyorsa anlarım.
Fakat hiç değilse
CHP'nin Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'a
bir çift laf söylemeli değil mi?
Suriye politikasının mimarı Davutoğlu'nun, Bolu'da yaşayan
Suriyeli göçmenlere
su ve katı atık bedellerini 10 kat artıracağını söyleyen
bu belediye başkanına tepki göstermemesi
biraz ayıp olmuyor mu?
Kaldı ki...
Davutoğlu'nun çekinmesine hiç gerek yok, nasılsa laf kalabalığıyla işin içinden her türlü sıyrılmayı biliyor.
Onda bu yetenek ziyadesiyle var.
Mesela, sığınmacılar ve göçmenler konusunda kendisinin hiçbir vebali olmadığına hepimizi ikna edebilir.
Artık ezberledik: Güzel olan her şey onun, yanlış olan her şey de kendisini o makamlara getiren iradenin.
İşine gelmeyince Danışmanlık, Dışişleri Bakanlığı, Genel Başkanlık ve Başbakanlık yaptığı
AK Parti döneminden hiçbir sorumluluğu üstüne almamayı başarabiliyor.
Gerçekten büyük yetenek...
Lakin daha önce uyardığım halde sürdürdüğü bir kusurcuğu var:
Hem "Onu yapacaktım, bunu yapacaktım ama yaptırmadılar, engel oldular!" diyor...
Hem de sosyal medya hesabına
"62., 63., 64. Türkiye Hükümetleri Başbakanı" yazıyor!