Bu sefer, enerjisi düşüktü sanki. BM, küresel sorunlara adil çözümler üretemedikçe, kararlarını uygulatamadıkça Genel Kurul toplantıları, liderler için kısa sürede çok sayıda ikili görüşme yapılmasına zemin oluşturması dışında giderek değerini yitiriyor!
Bu yıl BM Genel Kurulu'nun ana teması, global sistemin gerçekleri ile öylesine çelişkili duruyor ki...
"Kimseyi geride bırakmamak: Barış, sürdürülebilir kalkınma ve insan onuru!"
BM Genel Sekreteri
Antonio Guterres'in
, "Bugünün küresel düzeni herkes için işlevsel değil, esasen kimse için işlevsel değil!" dediği hatırlanırsa BM'de reform gereğinin
zarureti yine ve yeniden teyit ediliyor.
BM'yi yapılandırma deyince akla hemen
Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor. Niye? Çünkü Erdoğan bu gerekliliği yeni söylemiyor da ondan!
Bakınız... 1950'li yıllarda BM Genel Kurulu'nda ülkeler ilk konuşma sırasını istemediği için bu işe talip olan Brezilya 1955'ten beri geleneksel olarak birinci konuşmayı yapıyor. Brezilya'nın ardından ev sahibi ABD söz alıyor. Türkiye'yi temsilen
Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan ise ilk gün oturumunda (yani bugün) 3. sırada Genel Kurula hitap edecek.
Erdoğan'ı uluslararası toplum ve halklar nezdinde müstesna kılan özelliklerinden önde gelenleri,
"tutarlılığı, kararlılığı ve samimiyeti!"
Gelin sizi, 19 yıl öncesine götüreyim. Sanırım ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Başbakanlık görevinde bulunduğu 2005'te ilk kez BM 60. Genel Kurulu'na seslenen Erdoğan, şu mesajı vermişti:
"Tüm üyelerin ortak iradesini temsil kabiliyetine sahip, daha demokratik, şeffaf ve uluslararası ihtilafların çözüm zemini olan, dünya barışının teminatı olarak görülen dirayetli bir BM, insanlığın ortak yararınadır."
Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından katıldığı 2014'teki 69. BM Genel Kurulu'nda ise
"Dünya beşten büyüktür" ifadesiyle, BM'de reform ihtiyacını taraflı, tarafsız herkese kabul ettirdi.
Ve nihayet bugün...
Erdoğan, dünya halklarında mutlak karşılık bulan şu tespiti paylaştı:
"Giderek işlevsiz hale gelen BM sisteminin yükünü çatışma bölgelerindeki siviller, açlıkla boğuşan mazlumlar, yani sistemin çalışmasına en fazla ihtiyacı olan insanlar çekiyor!"
***
Cumhurbaşkanımızın siyasi temaslarının arka planını muhabirimiz
Betül Usta'dan,
Emine Erdoğan hanım– efendinin hem insanlığın ortak meselelerine dikkat çeken hem de Türk kültürünü tanıtan faaliyetlerini ise
Fatma Göksu arkadaşımızın haberlerinden okuyacaksınız.
Bu vesileyle madalyonun "
ekonomi" yüzünün de New York'ta geniş
yer tuttuğunu söylemeliyim. Türk iş
dünyası burada. Başta Amerikalılar
olmak üzere küresel yatırımcılar da
Türkevi'ndeki yuvarlak masa toplantısında.
Cumhurbaşkanımızın yaklaşımı
çok net... Ekonomik program kararlılıkla
uygulanacak... Kazan-Kazan anlayışıyla
Türkiye'ye yatırım yapanlar her zaman
desteklenecek.
Bitirirken... New York'un biraz da renkli yanından kesit sunayım... Meşhur 5. Cadde. Trump Tower'ın önü.
Donald Trump maskesi ile cadde ortasında şov yapan, onun hareketlerini birebir taklit eden adam herkesin ilgi odağı. Ne de olsa izlediğimiz bir
"Maskeli Balo!"