TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Rafet Bozdoğan anlatıyor... Yıl 1990, merhum
Necmettin Erbakan bir konferans için Manchester'a gelir. Türk öğrencilerle buluşur. Konu,
"Teknoloji Transferidir." Erbakan Hoca,
"Bizim ömrümüz ecnebi memleketlerde teknolojinin peşinde geçti. Ben, size Türkiye gerçeklerinden bahsedeyim" der ve şöyle devam eder:
"Bizi bir borunun içine soktular. Önce bir tarafını sonra diğer tarafını tıkadılar. Bir o yana bir bu yana koştuk. Hatta maraton koştuğumuzu zannettik!"
TUSAŞ Genel Müdürü
Temel Kotil'in davetiyle
Paris Havacılık Fuarı'ndayız. Dünyanın önde gelen
savunma ve sivil havalılık şirketlerinin
sağlı sollu stantlarının yer aldığı
"Şampiyonlar Ligi Sokağı" diyebileceğimiz
bir ortamdayız. Yıllarca izleyicisi
olduğumuz bu ligde artık saygın oyuncular
arasındayız. Cumhurbaşkanımız
Tayyip Erdoğan'ın iradesi ve kararlılığı
sayesinde Türkiye'mizin
"öğrenilmiş çaresizlik zincirini kırdığına" bizzat
tanık oluyoruz.
Bu yıl 54'üncüsü düzenlenen Uluslararası Paris Air Show'da TUSAŞ, uzun süredir üstünde çalıştığı ve Gökbey'in abisi olarak tanımladığı 10 ton genel maksat helikopterini tüm dünyaya ilk kez tanıtma fırsatı buldu. Türk Havacılık Uzay Sanayii etkinlik süresince son dönemde adından sıkça söz ettiren ileri teknoloji ürünü platformlardan Hürjet, ANKA, Aksungur, Gökbey, ATAK II ağır sınıf taarruz helikopteri, insansız helikopter ve hedef uçak Şimşek'in prototip tasarımları ile Milli Muharip Uçak KAAN'ın simülatörünü de katılımcıların ilgisine sundu. Diğer geliştirilen platformların ve uyduların 1/7 ölçekte maketleri de ziyaretçilere açıldı.
Fuar alanında konuştuğumuz Sn. Kotil,
"Şu an elimizdeki en önemli proje Kaan" dedi ve bir de müjdeyi paylaştı:
"2 adet daha Kaan üretmeye başladık. Uçağımız uçabilecek durumda ama bazı testler nedeniyle titiz davranıyoruz. 2028'de 20 adet Kaan savaş uçağımızı Türk Hava Kuvvetleri'ne teslim edeceğiz. Blok 10 paketi bu uçaklar, F35'in bir altı F16'nın bir üst segmenti olacak. 5. nesil Kaan'lar ise 2030'da Hava Kuvvetlerimizin envanterine girecek!"
Unutmadan... 5. nesil derken bilhassa
"görünmezlik teknolojisinden" söz ediyoruz. Ki şu anda TUSAŞ, özel materyallerle desteklenmiş, 1.5 cm kalınlığında, radyo dalgalarını emen boya teknolojisi üzerinde epeyce mesafe kat etmiş görünüyor.
Ayrıca... Düşünün ki savaş uçağı pilotumuz özel tasarım kaskı ile yüzlerce kilometre uzaklıktaki uçaklar ve SİHA'larla etkileşim ve koordinasyon içinde harekât yapabiliyor. Ve ultra teknolojik bu başlık için 100 milyon dolar değer biçiliyor. TUSAŞ/Aselsan işbirliği ise bu kabiliyeti ülkemize kazandırmanın eşiğine geliyor!
Bu vesileyle hatırlatmak gerekirse...
TUSAŞ Motor Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Saim Dinç'in de dediği gibi...
Türkiye'nin kg başına ihracat değeri 1.5 Dolar. Ancak... İmalat alanı otomotive geçince 9.5 Dolar/Kg, Gökbey Helikopteri'nde 5 bin Dolar/Kg, Kaan Savaş Uçağında 86 bin Dolar/Kg. seviyesine ulaşılıyor. İşte bu nedenle Türkiye'mizin teknolojik ürün geliştirmesinden, piyasalaştırıp ihraç etmesinden başka çaresi görünmüyor. Teknoloji odaklı eko sistem hem sivil sanayiye hem de kişi başına milli gelire sınıf atlatıyor. Sanırım biraz da bu nedenle milletimiz, 14 ve 28 Mayıs'ta
"Durmak yok, yola devam" kararı verdi!