Rabbimiz Allah Peygamberimiz Hz. Muhammed
Amentünün başı budur. Yüce Allah'ı tek Rab kabul ettik. Hz. Muhammed'i son elçi bildik. O'ndan başka ve sonra peygamber gelmeyecektir. Kıyamete kadar İslam dini var olmaya devam edecektir.
Kur'an-ı Kerim, yüce Allah'ın emanındandır. O indirdi, O koruyacaktır. Müslüman olmak veya Müslüman olmaya devam etmek için bu ikrar ve iman yeterli olur.
Allah bir, Hz. Muhammed O'nun Resul'üdür. İman için yeter ama Kur'an'ın ahlakı ve Resulullah'ın yol göstericiliğiyle kâmil imana ulaşılabilir.
KÂMİL BİR İMAN
Kâmil bir iman ve takvaya erişmek için bu iki tasdik yeterli olmayabilir. Kâmil iman için samimi bir dindarlık gerekiyor.
Elini, kalbini, ruhunu arındırman gerekiyor. Halkın ne dediğine veya diyeceğine değil, Hakk'ın ne dediğine bakmak gerekiyor.
Helal ve haramı ayrıştırmak gerekiyor. Secdede samimiyet ve dürüstlük gerekiyor. Kul hakkından uzak durmak gerekiyor.
Günahlardan sakınmak, Kur'an ahlakıyla ahlaklanmak gerekiyor.
KİBİR CENNETE SOKMAZ
Allah cennete necis olan kalbi ve ameli kabul etmez.
Günahkârların, günahının bedelini ödemeden cennete girmemesi bundandır.
Onun için Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
"Kalbinde zerre kadar gurur ve kibir bulunanlar cennete giremezler."
DUVARA YASLANIP YEME
Kibre götürecek her hâl, söz ve tavır kişiyi zedeler. Onun için bizim için en kâmil örnek olan Hz.
Resulullah ile Cebrail arasında şöyle bir diyalog geçer:
Bir gün Hz. Resulullah yemek yerken sırtını bir duvara dayamıştı.
Bir tümsek üzerindeydi. Cebrail geldi ve "Ey Allah'ın Resulü, bu oturuş kralların oturuşudur. Krallar böyle yaslanıp yerler" deyince Efendimiz yerinden kalktı ve yere oturdu. Ondan sonra da hayatı boyunca yemek yerken asla bir yere yaslanmadı.
YİYECEK BİR ŞEY YOK
Peygamberimiz, Mekke'nin fethi sırasında amca kızı Ümmü Hani'nin evine gider. "Yiyecek bir şey var mı?" diye sorar. Acıkmıştır.
Ümmü Hani, "Evde sadece kuru ekmek ve biraz da sirke var" der.
Peygamber'e ikram edemediği için mahcup olur. Resulullah bunu anlar ve ev sahibesini, "Ey Ümmü Hani, sirke ne güzel katıktır" diyerek rahatlatır. Sirke, kuru ekmek ve tuzu buluşturup yemek yer.
HZ. HAMZA'NIN KATİLİ
Hz. Peygamber'in yakınına gelen 10 kişilik bir kadın grubu iman etmek isterler. Mekke'nin fetih günleridir. Hz. Ömer'e şöyle buyurdu: "Onlara de, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaklar. Hırsızlık yapmayacaklar." Bu sözlerle helal ve haramı öğretiyordu.
Kadınlardan biri dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü, benim kocam cimridir.
Bana ve çocuklarıma yeterli para vermez. Ben de çalarım." Peygamberimiz tebessüm edip şöyle buyurdu: "Sana ve çocuklarına yetecek kadarını alabilirsin." Orada bulunan Ebu Süfyan, kadına dedi ki: "Bugüne kadar çaldıkların eskide kaldı. Bundan sonra çalacakların helal olsun." Hz. Peygamber o anda bu kadının Ebu Süfyan'ın karısı Hind olduğunu anladı. Hind, Hz. Hamza'yı öldürten kadındı.
Hz. Peygamber (SAV), "Demek sen Utbe'nin kızı Hind'sin" dedi. Hind peçesini kaldırıp "Evet ey Allah'ın Elçisi, ben oyum. Gönül rızasıyla Müslüman oldum" karşılığını verdi. Efendimiz, "Hoş geldin Hind" dedi.
Hind, bu eşsiz affın karşısında mahcubiyet ve pişmanlıkla adeta eriyip şunu söyledi: "Düne kadar en nefret ettiğim insandın. Vallahi bugün gönlümde en sevimli olansın."
ÇOCUKLARI ÖLDÜRME
Hz. Peygamber, Müslüman olmaya gelenlere, "Zina yapmayacaksınız, çocukları öldürmeyeceksiniz, kimseye iftira atmayacaksınız" şartlarını koşuyordu. Hind şöyle dedi: "Allah'ın Peygamberi, bizi ne kadar onurlu ve güzel bir şeye çağırıyorsunuz." Eve gidip putunu hışımla yere çalarak şunları söyledi:
"Seninle gururlanırdık. Bizi ne kadar meşgul etmiş, aldatmışsın." Gözyaşı döktü Hind, hem işlediği günaha hem de imansız geçen yıllarına.
***
BU BENİM EŞİMDİR
Hz. Peygamber bir kadınla konuşuyordu. Oradan biri geçti. Resulullah, adamı yanına çağırdı ve şöyle buyurdu: "Ey falanca kişi; bu kadın benim eşimdir. Kuytuda konuştuğum eşimdir."
Adam, Ben sizin hakkınızda bir kötü zan beslemedim" dese de Resulullah uyardı: "Gerçekten şeytan, insanın damarlarında kanın dolaşması gibi dolaşır." (Müslim, Ebu Davud, Ahmed).
Bazı dedikoducu, hasetçi, gereksiz konuları kendine iş edinmiş boş adamların, insanların iffeti hakkında rahatça konuştuğu bir iklimi yaşıyoruz. Resulullah'ın bu tavrında çok ders var.
KAMİL İMANIN FORMÜLÜ HZ. RESULULLAH'TA
Üsve-i hasene, yani "güzel örnek" Hz. Muhammed'dir. Kişileri İslam'a bağlayan, "Büyük ahlak üzere olan" (Kalem/4) Hz. Muhammed'dir. Güzel ahlakıyla, yol göstericiliğiyle Kur'an'ı bize yaşattı, öğretti, ders verdi.
Onun için de İslam düşmanı veya İslam'ı yanlış değerlendiren nasipsizler hep O'na saldırdılar. Hz. Muhammed (SAV)'e bağlanmayan, O'nu kabul etmeyen, O'nu Kur'an'ın en yetkin tercümanı kabul etmeyen, Hz. Muhammed'e inanmayan, Kâbe'nin avlusunda can verse imansız gitmiş olur.
KÖTÜ ZANDAN SAKININ
Resulullah şöyle buyurdu: "Kötü zandan sakının. ("Zannediyorum ki şu adam şöyledir" demeyin.) Zan sözün en yalan olanıdır. Birbirinizin kusurlarını araştırmayın. Birbirinizle gereksiz yere rekabet etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olun!"
VERGİ, ZEKAT YERİNE GEÇER Mİ?
Vergi ile zekât farklı şeylerdir. Zekât verginin, vergi de zekâtın yerine geçmez. Zekât, malın kırkta birinden fakire ayrılan hisseye denir. Vergi ise apayrı bir görevdir.
Herkes kendi mezhebinde kalabilir. Kadın erkeğin veya erkek karısının mezhebine de geçebilir. Bütün bunlar mümkündür. Çünkü saydığınız mezhepler, dinin genel kuralları içinde kalmış olan hak mezheplerdir.
Büyük balıkların içinin temizlenmeden yenmesi doğru değildir. Ancak çok küçük balıkların içleriyle pişirilebileceğine fetva verilmiştir. Temizlenmesi elbette daha iyi olur.
Nikâhın geçerliliği açısından, kadının regl olup olmaması önemli değildir. Nikâhı engelleyen tek husus kadının, boşanmış veya kocası ölmüşse iddet bekliyor olmasıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)
- Ebedi Önder’in doğduğu gün: Mevlit (13.09.2024)