Görgü kurallarına uymak dinimizin gereğidir
YOLA TÜKÜRÜP ÇÖP ATMAYIN
KİMSEYİ HOR GÖRMEYİN
YARDIMSEVER VE NAZİK OLUN
KUDSİ BİR HADİS
Yüce Rabbimiz, kudsi (anlamı yüce Allah'a, sözleri Hz. Peygamber'e ait) bir hadiste şöyle buyurur: "Ey insanoğlu! Sen bana karşı insaflı davranmıyorsun. Ben nimetlerimle sana sevgi gösteriyorum. Sen ise isyanlarınla bana nefret gösteriyorsun. (Ben sana iyilik yapıyorum, sen ise bana kötülük yapıyorsun.) Benim sana iyiliklerim sürekli iniyor. Senden ise sürekli kötülük akıyor. Benim şerefli meleklerimden bir melek, senin işlediğin kötülükleri sabah-akşam bana iletiyor. Ey insanoğlu! Sen, sendeki kötülükleri başkasında görseydin ona hemen kızardın. Halbuki ben, sendeki kusurları görmeme rağmen senden nefret etmiyorum." (Deylemi, Hz. Ali'den)
GECEYİ İBADETLE GEÇİRENLER
Bişr, Ebu Hanife, Malik b. Dinar, Süfyan-ı Sevri, İbrahim Ethem tüm gecelerini ibadetle geçirirlerdi. Bişr'e dediler ki: "Gece biraz uyusan." Şöyle cevap verdi: "Geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanan Hz. Peygamber sabaha kadar namaz kılar, ayak altları şişerdi. Ayakları kan damlatırdı. Ben ise tek bir günahımın bağışlandığını bilmiyorum."
İSLAM'DA BÜYÜK GÜNAHLAR NELERDİR?
Büyük günahların sayısı hakkında bir rakam telaffuz etmek zordur. Bunların sayısını yüzlerceye çıkaran âlimler olmuştur. Bu konuda Kuran ayetleri ile sahih hadisler esas kaynağı oluşturmaktadır. Örnek olarak şu hadisi verebiliriz. Peygamberimiz (SAV) şöyle buyurur: "Kişiyi helak eden yedi büyük günahtan sakının. Bu günahlar; Allah'a şirk koşmak, sihir yapmak, bir insanı haksızca öldürmek, tefecilik yapmak, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, günahsız mümine bir kadına zina iftirası atmak." (Buhari, hd: 2767, Müslim, hd. 89).
Her tövbenin Allah katında kabul görüleceğine inanılır. Ancak tövbenin kabul olması için bazı şartları vardır. İşlenen günah, Allah'ın haklarını çiğnemek şeklinde olmuşsa tövbe için üç şart gerekir: Günahtan tam sıyrılacak, işlediklerine tam pişman olacak ve bir daha o günaha dönmeyeceğine karar verecek. İşlenen günah kul haklarına aitse buna dördüncü bir şart eklenir. O da hakkı gasp edilen kişiye hakkını geri vermektir.
Yıldıznameye bakarak gelecek hakkında kehanette bulunmak yanlıştır. Bunu yapmak da buna inanmak da doğru değildir. Peygamberimiz (SAV) gelecek hakkında kehanette bulunmanın büyük günahlardan olduğunu belirtir. Gaybı ancak yüce Allah bilir.
Bu ayetin son bölümü infak, Allah yolunda iyilik yapmakla ilgilidir. Meali şöyledir: "...ve sana neyi fakirlere vereceklerini soruyorlar. Deki; afv..." Buradaki afv kelimesinin "fazlalık, her şeyden az, malın en iyisi, aileden arta kalan sermaye" gibi anlamları vardır. Yani ayetten ihtiyacınız dışında kalan bütün parayı fakirlere dağıtın yorumu çıkarılabilir. Nitekim büyük sahabe Ebu Zerr el- Gıfari (RA) bu ayetten ve "kenz" ayetinden böyle bir çıkarımda bulunmuş ve bir Müslüman'ın sermaye biriktiremeyeceğini, zaruri ihtiyacı dışındaki bütün parayı dağıtmak zorunda olduğunu söylemiştir. Ancak bu ayetin zekâtla ilgili ayetle neshedildiğini söyleyen İbn Kesir gibi âlimler de vardır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)
- Ebedi Önder’in doğduğu gün: Mevlit (13.09.2024)