Eskilerin ahlakına sahip olalım
Eski nesiller, yani büyüklerimiz, yani konup göçenler bize benziyorlar mıydı? Veya biz onlara benziyor muyuz? Dilerseniz "evet" veya "hayır" demeden önce bu yazıyı okuyalım. Eskilerde var olup sayacağım özellikler bizde var mı? Hadi sizi hakem kılalım. Cevabı siz verin:
Bizden önce geçenler, büyüklerimiz bu sıfatlarla doluydular. Bizim de onların bu temiz ahlakından yararlanmamız lazım. Zira böyle giderse bundan bir yüzyıl sonra bizi anlatmak için kaleme alınacak yazıda "Büyüklerimiz faziletlerle doluydular" şeklinde bir yazı yazacakların sayısı hayli azalacaktır.
***
KUR'AN-I KERİM NASIL TOPLANDI?
Kur'an-ı Kerim son vahiydir. Değişmemiştir, değişmeyecektir. Ondan sonra başka kitap da inmeyecektir. Onun korunmasını Allah kendi üzerine almıştır. Ayette: "Şüphesiz o zikri (Kur'an'ı) biz indirdik. Onun koruyucusu da elbette biziz" (Hicr/9). Kur'an-ı Kerim indiğinde bir taraftan sahabe tarafından ezberleniyor, diğer taraftan da yazılıyordu. Namazlarda, çarşı-pazar her yerde okunuyordu. Zira Kur'an bir anda değil, 23 yıllık periyotta indi. Biz nasıl Fatiha'yı teklemeden ezbere okuyorsak, sahabenin hafızları da böylece bütün inenleri ezberliyorlardı. Her sohbetin, zikrin, toplantının konusu bu ayetlerdi. Bundan ötürü ilk dönemlerde bir kitap haline getirilme ihtiyacı olmadı. Ancak Peygamberimizin vefatından sonra Hz. Ebubekir döneminde, bir kitap haline getirme ihtiyacı doğdu. Uzun görüşmelerden sonra halifenin onayı ve hafızların oluşturduğu komisyonca inen ayetler (Peygamberimizin kontrolünde yazılmış metinler esas alınarak) kitaba çevrildi. Daha sonra Hz. Osman döneminde bu metin esas alınarak Kur'an-ı Kerim çoğaltıldı. Böylece bütün önemli merkezlere (Mekke, Kûfe, Basra, Şam, Bahreyn ve Yemen) gönderildi. Böylece hiçbir değişikliğe uğramadan bize ulaştı. Bildiğiniz gibi oryantalistler dünyanın farklı yerlerinde özel birimler elle yazılmış veya bir şekilde kaleme alınmış binlerce Kur'an-ı Kerim'e ulaşıp birbirlerine aykırı Kur'an metinleri bulmak istediler. Fakat (kendileri de açıkladılar) tek bir Kur'an nüshasında farklı bir ayet bulamadılar.
Sanat ve mesleğin icrası için gerekli olan araç gereç, makine ve malzemeler, asli ihtiyaçlar kapsamında yer alır. Dolayısıyla bunların zekâtını vermek gerekmez. Ancak kişinin kendi mesleğini icrası için değil de ticaret için üretilen veya alınıp satılan araç gereç, malzeme ve makinelerin zekâtının verilmesi gerekir. (Zeylâî, Tebyîn, I, 253; el-Fetava'l-Hindiyye, I, 190).
BİR HADİS
Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman'dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teala o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman'ın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teala da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter. (Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58)
ŞİBLİ'NİN BAYILDIĞI AYET
Ramazan gecesiydi. Mescitteydiler. İmam namazdayken İsra Suresi'nin 86. ayetini okudu. Ayet Hz. Peygamber'e hitap ediyordu. Şöyle idi ayetin meali: "Biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız. Sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsınız." Namazın ortasında İmam-ı Şibli bir nara attı ve bayıldı. Öldüğünü zannettiler. Morarmıştı. Saflardan geriye düşmüştü. Dediler ki: "Şibli ne oldu sana?" Dedi ki: "Baksanıza ayete! Allah dostu olan Peygamber'e bunu diyorsa ya bizim halimiz ne olacak?"
HZ. İSA'NIN PEYGAMBER EFENDİMİZİ ANLATMASI
İncil'in haber verdiğine göre Hz. İsa havarilerine (Peygamberimizi işaret etmek üzere) şöyle dedi: "Size daha çok söyleyeceklerim var. Fakat şimdi siz bunları kaldıramazsınız. Ben gideyim, ta ki dünyanın efendisi, gerçeğin ruhu, hakkı batıldan ayıran zat gelsin. Ve size bütün hakikatleri anlatsın." (Yuhanna, Babil 6/12; 14)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)