Gülümsemek sadakadır
Hayat çok uzun değil. İlkokula, liseye ve üniversiteye başladığınız günü hatırlıyor musunuz. Mutluydunuz. Şen şakraktınız. Babanız, anneniz, teyzeniz, dayınız ve çevreniz, herkes hayattaydı.
Hayata sımsıkı sarıldınız. Umutlarınız, ümitleriniz vardı. Beklentileriniz... Bunların bir kısmı olmadı. Bir kısmı gerçekleşti.
Her birimizin kendimize göre sıkıntılarımız vardır. Hele de son iki yılda insanlığın tümü sıkıntıyla karşı karşıya. İnşallah geçer. "Bu da geçer ya Hu" diyelim.
Dünyaya elimizden geldiğince olumlu bakalım. Çabalayalım. Esas olan, ahiretimize güzel ve temiz bir imanla gitmektir. Dilerim Rabb'im, herkese dünya hayatında da huzur, ümit, umut ve iyi geçim sağlar.
Hz. Peygamber, çok sadaka dağıtamadığından yakınan Hz. Ali'ye şöyle buyurdu: "Tebessüm et, bu da sadakadır." Yani "Bununla mutlu ol" demek istedi.
Bardak önümüzde. Yarısı boş, yarısı dolu. Dilerseniz "Bu bardağın yarısı boş", dilerseniz de "Bu bardağın yarısı dolu" diyebilirsiniz. İkisi de doğru. Ama dolu gördüğünüzde olaya olumlu bakmış olursunuz. Öyle de devam eder.
GANİ GÖNÜLLÜ OLMAK
Yıllar önce hacca gitmiştik. Ben de görevliydim. Mardinli bir hacı abimizin yüksek miktarda parası kayboldu. Muhtemelen düşürmüştü. Duyunca üzüldük. Bizim grupta bulunan diğer hocalarımızı alıp hacı abimizin odasına gittik. Durumu öğrenmek, gerekirse para tedarik etmek için. Yirmi yıl önceden bahsediyorum. Bankalardan transfer hayli zordu o dönemlerde.
Hacı abimiz bizi kapıda karşıladı. Sevinçliydi, ikramda bulunmak istedi. Ben de ona, "Şimdi senin problemini çözelim. Burada parasız kalma. Para temin edelim mi?" dedim. Kendisi, "Hanımdaki para bize yeter hocam" dedi. Sonra şöyle yorumladı olayı: "Sevgili hocam, bugün param kaybolunca hamd ettim. 'İnşallah muhtaç birisi bulmuştur' dedim. Ona nasip olmuştur. Demek ki o paraya çok ihtiyaç duyan biri vardı ki o parayı düşürdüm. Bulup alana helal olsun. Anne sütü gibi." Böyle düşünüyordu Hacı Kazım (vefat etti) abimiz.
***
KÖTÜLÜKLER SİZİ CAYDIRMASIN
Elbette olumlu bakışı kıran, hakikaten fitne ve kötülükle dolu insanlar vardır. Buna şaşırmayın. Hangi kutsal kitap yüzde yüz kabul gördü. Hangi peygamber, sıkıntı ve çile çekmedi. Hayatın bir parçasıdır bu. Neticede melek var, iyiliği fısıldayan. Şeytan var, kötülüğe başkanlık eden. Herkes yaradılış ve karakterinin gereğini yapıyor. Ama inanın iyilik ve erdem, aydınlık ve güzellik, kötülük ve çirkinliği yenecektir. Siz yeter ki her ayrıntıdaki güzelliği yakalayın.
KOLAY OLANI TERCİH EDİN
Hz. Aişe der ki: "Peygamberimize bir hususta seçenekli emir geldiğinde O, en kolay olanı tercih ederdi. Zoru tercih etmezdi."
ZORLUKTAN SONRA KOLAYLIK VARDIR
İnşirah Suresi'nin 5. ve 6. ayetleri şöyle ümit serpiştirir mutsuz insanlara: "Elbette her zorlukla beraber kolaylık vardır. Hiç şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır." Yokuş yorar, ama inişi kolaydır. Yeter ki yokuşu geçmeyi göze alalım. Rabbim hepimizin sıkıntılarını gidersin. Dünyanın üzerindeki sıkıntıları kaldırsın. Bizi sevdiği kullarından eylesin. Amin.
NE GÜZEL DİŞLERİ VAR
Büyüklerden biri, dostlarıyla geçerken ölmüş bir köpeğin çöpe atılmış cesedini gördü. Kokuyordu. Herkes burnunu tıkadı. Ama o büyük zat tebessüm etti. Ve bunca çirkinlik içindeki güzelliğe işaret etti: "Siz bırakın kokusunu. Bakın ne güzel dişleri var." Çürümüş bir hayvanın ölüsünde beyaz dişi görmek çok zor değil. Becerirsiniz.
İNANMAYANLAR HEP KAYBETTİLER
Mekke'nin fetih günüydü. Kadınlar, Efendimizden biat alacaklar. Sıraya girdiler. Hz. Peygamber, kadınlara biat vermeden önce şu şartları koşardı: "Çocuklarınızı öldürmeyeceksiniz, kimseye iftira atmayacaksınız. Zina etmeyeceksiniz."
O gün biat için gelenler arasında Hind vardı. Hz. Hamza'nın öldürülme kararını alan.
Bu sözleri duyan Hind şöyle bağırdı: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun. Bizleri ne güzel şeylere davet ediyorsun." Sonra evine döndü. Üzgündü, utanıyordu. Evindeki tapındığı putları tek tek kırdı.
Sonra en kıymetli putunu eline aldı ve yere fırlatırken şöyle dedi: "Seninle ne de çok gurur duyardım. Meğer ne kadar aldanmışız." Hind'in pişmanlık gözyaşları, Mekke'nin sokaklarında duyuluyordu.
SADIK BİR RÜYA
Ebu Süfyan'ın karısı Hind, Müslüman olmadan önce garip bir rüya görmüştü. Rüya yıllar sonra hakikate dönüşürken Hz. Hind şöyle anlatır: "Bir gece kendimi rüyada kızgın bir güneşin altında ayakta dururken gördüm. Karşımda bir gölge -kurtuluş- vardı. Ama bir türlü oraya ulaşamıyordum. Oraya gidemiyordum. Tam o anda bir de ne göreyim, Hz. Resulullah (SAV) gölgeden çıkıp geldi. O gelince gölge yaklaştı. İçine girdim. Bütün sıkıntıların anında kayboldu."
HAMİLE KADIN OTURUP NAMAZ KILABİLİR Mİ?
Hamile olan bir kadın, secde ve rükûya vardığında zorlanacaksa veya karnındaki çocuğuna zarar gelecekse kendisine en uygun halde namaz kılabilir. Mesela bağdaş kurarak veya ayaklarını kıbleye doğru uzatıp namazını kılabilir. Yahut sandalye, koltuk gibi bir yere oturur, kıbleye dönüp oturduğu yerden ima ile namaz kılar.
Basur gibi sıkıntılı bir hastalıkla mücadele eden birine Efendimiz, "Gücün yetmezse yanın üzerine uzan ve namazı öyle kıl" buyurdu. Kişi rükûda biraz, secdede ise öne doğru biraz daha eğilerek namazını kılar. Başın vücutla sadece öne eğilmesi de ima sayılır.
Jinekolog veya ilgili doktorların gerekli görmesi halinde kişi gebelik döneminde her türlü test ve taramadan geçebilir. Bazen gebelik sürecinde cenine tedavi uygulanabiliyor. Ancak burada ceninin hayatına son verecek her türlü müdahaleden kaçınmak lazım.
Bir temiz beze sarılır, namazı kılınmadan temiz bir yere veya mezarlığa gömülür.
BİR AYET
"Şimdi onları bırak. (Şımarıkça) Yesinler, eğlensinler. Boş ümitleri onları oyalayadursun. Akıbetlerinin ne olacağını yakında öğrenecekler." (Hicr, 3.ayet)
BİR HADİS
"Sizin en hayırlınız, hanımlarınıza karşı en iyi davrananlarınızdır." (İbn Mace, Nikâh, 50)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)