NİHAT HATİPOĞLU

Sadakat, iffet safiyet ve vefa

Hz. Peygamber vahye ilk muhatap olduğunda eşi olan Hz. Hatice'ye şöyle buyurdu: "Kalk Hatice! Uyku zamanı bitti."
İlk Müslüman olanlara dikkat ediniz. Hz. Hatice, Hz. Ebubekir, Hz. Ali ve eski bir köle olan Hz. Zeyd. İslam dininin karakterini yansıtıyor bu isimler. Hz. Hatice, Hz. Peygamber'in eşi. Bir kadın. Ve bir kadının iffet, incelik ve zarafetini bütün İslam'a yansıttı. Hz. Ali bir çocuk. Bir çocuğun temizliğini, safiyetini, günahsızlığını İslam'a yansıttı. Hz. Ebubekir sadakat, dostluk ve fedakârlığı İslam'a yansıttı. Ve nihayet eski bir köle olan Hz. Zeyd, kendini bağlarından azade eden efendisine vefanın, mazlumiyetin bütün izlerini sonradan Müslüman olacak ilk kadroya yansıttı.
Sadakat, dostluk, fedakârlık, safiyet, vefa ve çocuk safiyeti. Efendimiz (SAV) bunlarla yola çıktı. Sonradan gelenler bu öncü isimlerin oluşturduğu iklimi soluyarak yetiştiler. Saflarda yerlerini aldılar. Etkilendiler, etkilediler. İlk öncüler bunlar. Karakterleri de belli. Peki sonradan gelen öncüler kimlerdi? Dilerseniz iki örnek vereyim.
Biri Hz. Halid bin Velid. Savaş ve kılıç ustası. Savaş meydanlarının şahini. Ünü o kadar yayıldı ki, Rumların gözünde bir efsaneydi. İslam'a girdi. Ne zaman? Hz. Peygamber'in Medine'ye gelmesinden çok sonra. Yani 23 senelik İslamlaşma ve vahiy sürecinin 21. yılında Müslüman oldu. Dinin ilk oluşum sürecine değil sonraya etki etti.
Aynı dönemde Müslüman olan bir diğer isim Hz. Amr bin El-As. Arap tarihinin en güçlü diplomatlarından biri. Siyasetin bütün manevra ve degajmanlarına karşı güçlü bir duruşu olan siyaset dehası. Ama o da ancak 21. yılda, Efendimizin vefatından 2 yıl önce İslam'a girebildi. İlk İslam kadrosunun kuruluşunda etkisi olmadı. Sonraları elbette birçok faydaları olmuştur. Allah tümünden razı olsun.
Eğer Hz. Halid ve Hz. Amr gibi özel ve kendilerine özgü müthiş kabiliyetleri olan bu kişiler İslam'ın ilk öncüleri olsaydılar, belki İslam'a at gözlüğüyle bakanlar "Dinin inşasında kılıç ve ince siyaset hâkim oldu" saçmalıklarına bir dayanak bulmaya çabalarlardı. Bu garip ve manidar hâl bize, bugünümüze ders verir mahiyettedir. İslam'ın ilk iman edenlerinin karakterleri dinin tüm hayatına yansıdı. Bir hanımefendinin iffet ve zarafeti, bir çocuğun safiyet ve günahsızlığı, bir sadık dostun sıdkı ve duruşu, bir eski kölenin vefası ve yol arkadaşlığı... Kur'an'ı ve sahih sünneti inceleyin. Orada sık sık bir Hz. Hatice, bir Hz. Ebubekir, bir Hz. Ali, bir Hz. Zeyd bulursunuz. Onların tertemiz, kirlenmemiş ahlaklarının Kur'an ve sünnetten onay aldığını görebilirsiniz.
Bu saf, duru, temiz, tertemiz haller ile bu din yerleşti. Öncülük etti. Mazlumların sığınağı oldu. Ümit oldu. Umut oldu. Karanlık ve batıl zihniyetleri tarihe gömdü. Kılıç zoru, çok çetrefilli, siyasi ve politik manevralarla değil. Açık ve net. Zaten Efendimiz (SAV), "Ben apaçık bir uyarıcıyım, apaçık bir dinle gönderildim" demedi mi?
Bugün eksikliklerimiz var biz Müslümanların. İlk dönemin abartısız, ama samimi imanına ihtiyacımız var. Hz. Hatice'lere, Hz. Ebubekir'lere, Hz. Ali'lere ve diğerlerine. Onların karakterlerini karakter edinmeye ihtiyacımız var. Böyle ancak silkelenir ve yol ediniriz. İslam'ı yeniden anlatmalıyız. Kötü niyetliler çok. Onlara zemin bırakmamalıyız. Bozuyorlar, niyetleri kötü. Biz akıl kadar kalplere hitap etmeliyiz. Hidayet Allah'ın elinde. Ama gayret bizim elimizde. Biz çabayla sorumluyuz, hidayetle değil.
O hidayet Yaratıcı'nın elinde. İnanmıyorum diyen belki Rab tarafından istenmiyor. Hak etmediği için. Ama bize düşen, bakışlarında hainlik sezilene bile aktarmak. Artık dilerse doğruya gelir. Allah'a, Peygamber'ine... Dilerse ilahlaştırdığına gider. Ancak önemli bir uyarıyı da yapalım hepimize. Kendimizi düzeltmeden, tövbekâr olmadan, merhamet etmeden, her kula iyi gözle bakmadan, insana sevgi dolu olmadan, beli bükülmüşün sırtından yükü almadan, İslam'ı yaşamaya gayret etmeden ne anlatırsak anlatalım karşılık bulamayız. Karşılık bulamıyorsak biraz da kendimizde suçu arayalım.

***

BİR MÜSLÜMAN...
1- Söz getirip götürmez.
2- Başkasının ırzına, iffetine göz koymaz.
3- İftira atmaz.
4- Hor görmez.
5- Hile yapmaz.
6- Yapmayacağı şeyi vaat etmez.
7- Gösterişte bulunmaz.
8- Vicdansızlık yapmaz.
9- Emanete ihanet etmez.
10- Haset etmez.
11- Kibirlenmez.
12- Büyüklenmez.
13- Başkasıyla alay etmez.
14- Haram para edinmez.
15- Parasını haramda harcamaz.
16- İnsanların mahrem hallerini merak etmez.
17- Başkasıyla didişmez.
Bunun tersi özellikler herhangi birimizde varsa onu tez elden düzeltmeliyiz. Başkasında bu özelliklerin tümü bulunabilir. Onda bu hallerin bulunması sizi aldatmasın. Allah iyi olana cennet kapısını açtığı gibi; yalancı, düzenbaz, inkârcı, sahtekâr ve vicdansıza da cehennem kapısını açar. Neticede o iki kapıya da insan ameliyle girer. Allah zorlamaz.

***

SIĞINIRIM RABB'E
1- De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden,
2- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden,
3- Düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden,
4- Haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden,
5- Sabah aydınlığının Rabb'ine sığınırım.
Denir ki; bu Felak Suresi indikten sonra Hz. Peygamber, kötülüklerden korunmak niyetiyle bu sureyi hem okudu hem de sahabeye okumaları için tavsiyede bulundu.

***

GİDECEĞİM YERDE 3-5 GÜN KALACAĞIM, NAMAZLARI KISALTMAK ZORUNDA MIYIM?
90 km ve üzeri bir yolculuğa niyet edip sefere çıkan biri, gittiği yerde tahminine göre 15 günden az kalacaksa seferi olur. Hem yol boyunca hem de gittiği yerde kaldığı süre zarfında misafir sayılır. Farzların dört rekâtli olanlarını ikişer rekât olarak kılar. Ama sünnetleri tam kılar. Sabah ve akşam namazları ise kısaltılmaz.
Varsayalım anne ve babasının evine de gitse (yani evlenmiş ve ayrılmışsa baba evinden) yine seferi sayılır. Ancak gideceği yerde 15 günden fazla kalacağı kesin ise misafir sayılmaz. Namazları tam kılar. Kişi 15 günden az kalmak niyetiyle çıkar da "Ha bugün ha yarın döneceğim" diye niyetlenir de bir türlü dönemezse kaldığı süre boyunca yine misafir sayılır. Bu süre toplamda iki ayı bulsa da seferilik hükmü devam eder.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.