Peygamberimizin, "Kabirleri ziyaret edin. O size ölümü hatırlatır" emri belleğimize bu gerçeği yerleştirme amacını taşır. Bizler nefsimizin arzularını yerine getirmekte çok aceleciyizdir. Çoğu kez helal veya harama bakmadan nefsimizin isteklerine boyun eğeriz. İçimizdeki temiz duygular bizi doğruya yönlendirmek istediğinde bu temiz duyguları basit bir rüşvetle sustururuz. Daha vakit var deriz. Doğru olan, vaktini beklemeden vakti kollamak olmalıdır. Hz. Ukbe anlatıyor: Bir seferinde Peygamberimizin arkasında ikindi namazını kıldım. Peygamberimiz selam verip namazı bitirdi ve sonra hızla yerinden kalkıp evine girdi. Biz de O'nun bu ani tavrından dolayı endişelendik. Peygamberimiz biraz sonra döndüler. Bizlerin endişelenmiş olduğunu anlayınca şöyle buyurdu: "Odamda biraz altın ve gümüş vardı. Onu hatırladım. Beni hayırda acele etmekten alıkoymasın diye hemen dağıtılmasını istedim. Onun için süratle eve girdim." (Buhari, ezan, 158; Nesai sehv, 104) Peygamberimiz beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bil buyuruyor:
İhtiyarlığından önce gençliğinin
Hastalanmadan önce sıhhatinin
Fakirliğinden önce zenginliğinin
Meşgul zamanlardan önce boş vakitlerinin
Ölümden önce hayatının (Buhari, Rikak, 3). Doğrudur. Hayatın değerini bilmek lazım. Zamanın da, zenginliğin de, sıhhatin de, gençliğin de. İslam, hayatı ve nimetleri doğru ve verimli kullanmamızı öğütler. Hayattan kopmayı değil, hayata gerçek anlamını kazandırmayı emreder. Kur'an ayetleri, hayatın sarhoş ettiği insanları sarsmaya çalışır. Manevi sarhoşluğun, bir şişeden gelen sarhoşluğa benzemediğini anlatmaya çalışır. Hz. Mevlana şöyle der: "Dünya hayatı bir rüyadan ibarettir. Dünyada servet sahibi olmak rüyada define bulmaya benzer. Dünya malı nesilden nesile aktarılır ama hep dünyada kalır." Evet, iyi işlerde ibadette, Allah'a yönelişte, tövbede acele etmek lazım. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur: "Faydalı işlerde acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kuşatacaktır. O zaman insan, mümin olarak sabahlar, kafir olarak geceler. Mümin olarak geceler, kafir olarak sabahlar. Dinini küçük bir dünyalığa satar." (Müslim, İman, 186) Kalbimizi sürekli Rabbimizle meşgul edelim. Unutmayalım, kişi hayatı boyunca neyle meşgul olursa hayatının son anında da onunla meşgul edilir. Dünyaya kalbini vermek ayrı şey, dünyaya değer vermek ayrı şeydir.
BÜYÜKLERİN DUALARI
İmam-ı Azam'ın duası
O, yüceler yücesine isyan ettim, günahlar içine düştüm. Biliyorum, yapmamam gerekirdi. O, gerçek bir sahiptir. O, terbiye edendir. O, çok merhametli olandır. O, bağışlayandır. Allah, her şeye gücü yetendir. Kul muhtaç oldukça çokça verendir. Ey Mennan! İstemeden de veren! Kul sıkışmasa da veren sadece sensin. Ey beni yaratan! Bak senin için gözlerim yaşarıyor. Senin için ağlıyorum. Sen de tövbemi kabul et. Hatalarımı bağışla. Ya Rabbi! Isyanıma, nefsime mağlup oldum. Bilemiyorum ki, bunun sonucunda kurtulacak mıyım, yoksa helak mı olacağım? Evet, evet. Günahlarım günden güne artıyor. Diğer yandan ömrüm günden güne azalıyor, farkındayım. Sana yöneldim Allah'ım! İşte şimdi ölüm yatağında insanların önünde uzanmışım. Bu zayıf kuluna merhamet et, ey merhamet edicilerin sahibi!
BİR SEVAP
"KIM Cuma günü elinden geldiğince temizlik yapıp yağlanır, evindeki kokudan da sürünür, sonra mescide gelip iki kişinin arasını eliyle açıp rahatsız etmeden sessizce oturur, sonra Allah'ın farz kıldığı namazı da kılar ve imam konuşurken susup dikkatle onu dinlerse, mutlaka onunla gelecek Cuma arasındaki günahları bağışlanır."
BİR AYET
"ALLAH size emaneti ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size çok güzel öğüt veriyor. Allah işitmektedir, görmektedir." (Nisa 58)
BİR HADİS
"KİM
emredildiği şekilde abdestini alır, emredildiği şekilde namazını kılarsa, önceden yapmış olduğu (kusurlu) ameli sebebiyle affolunur." (Nesai)
SORU - CEVAP
1- Müslüman bir kişi günah işlediği zaman imanı yok olur mu?
Müslüman kalmak ya da İslam'a
girmek için Kelime-i Şehadet'e inanmak
yeterli olacaktır. İbadetleri ihmal
etmek veya günah işlemek kişiyi dinden
çıkarmaz ama günahkâr yapar.
2- Bazen içimizden kötü duygular geçiyor. Bundan sorumlu olur muyuz?
Kötü şeyleri düşünmek insanın kalbinde manevi siyah lekeler oluşturur. Bir
müddet sonra da insanın içindeki sakınma duygularını yok edebilir. Bu nedenle de
kötü duyguları bastırmak en doğru çözümdür. Kendinizi hayırlı ve güzel işlerle meşgul
ediniz. Ancak sadece düşünmekle, düşüncenizi eyleme geçirmedikçe günaha
girmezsiniz. Ama zıddını yaparsanız, yani iyi işler yapmayı diler de yapamazsanız
sevaba girersiniz. Sadece düşünmekle bile sevap kazanırsınız.
3- Yurtdışında ölenleri orada gömmek günah mı?
Cenazeyi öldüğü yere defnetmek
doğru olandır. Ancak başka yere nakletmek
de caizdir. Bulunduğunuz ülkede
uygun bir mezarlıkta İslam'a uygun
şartlarda ölünüzü gömebilirsiniz