Kalbinizi tövbeyle yıkayın
İNSANDAN İSYANA
Sadece bakışlarla belki; dillerle değil, kelime ve harfsiz konuşacaklar. Belki insan olma misyonundan nasıl isyan misyonuna yıkıldığımızı anlatacaklar. Dilerseniz, bir an için kalbinizi elinize alın. Yüreğinizi gözetleyin. Kirlendiğini, yıkanması gerektiğini hissediyor musunuz? Nasıl temizleyeceksiniz? Neyle? Belki gözyaşlarıyla, belki tövbeyle, belki bir mazlumun duasıyla... Kimileri bir lokmanın mahrumiyetini yaşarken, içinde bocaladığınız sınırsız lüks ve israfın, başkasını hor görmenizin ne denli bir insaf ve vicdan kaybı olduğunu düşünebiliyor musunuz? Gelin hep beraber, "Kapına geldik ey merhametlilerin merhametlisi; kalbimizle elimizle, dilimizle, kalemimizle, yaptığımız bütün isyanların pişmanlığından kapına geldik. Sen bize kapıyı örtersen gidecek yerimiz yok" diyelim. Ve şöyle yalvaralım: "Yarabbi, hidayete ulaşmış olduktan sonra kalbimizi eğriltme."
RAMAZAN'A ÖZGÜ HUSUSLAR
Ramazan'a özgü dikkat edilen bazı konular vardır.Özellikle ramazan aylarında yardımlaşma ve dayanışma artınca, biraz da konulara yabancı olanlarımız tarafından merak edilen bir husus vardır; sadaka kime verilir, kime verilmez?
Elbette bu konu önemlidir ve bilinmesi gerekir. Ancak belki de bundan önce bilinmesi gereken şey, sadakanın kime verilip kime verilmeyeceğinden ziyade, sadaka verirken insanın içindeki niyet ve samimiyettir.
Gösteriş uğruna, bin bir şatafat ve tantanayla yapılan büyük bir yardım kişiye fayda sağlamayacağı gibi, bazen bir insanın diğerine içten gülümsemesi, ona hadsiz sevap kazandırabilir. Burada ölçü, ihlas, samimiyet ve niyettir, Allah rızası için vermektir.
Bazen niyet, verilen bir kömür parçasını değeri ölçülemeyecek elmas hükmünde kılabilir.
HAMİLELİK VE ORUÇ
İslam dini, temel esprisi "kolaylık" üzerine kurulmuş bir dindir. Yükümlülüklerini yerine getirirken zorluk çekenler için mutlaka bir kolaylık da gösterilmiştir. Nitekim Peygamber Efendimiz "Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!" buyurmuşlardır. O halde, oruç tutması halinde sıkıntıya düşebilecek olanlar için bir kolaylık mutlaka vardır. Nitekim Peygamber Efendimiz bu konuda, "hasta, çocuğuna zarar gelmesinden korkan hamile kadın, oruca gücü yetmeyen ihtiyar, oruç tutarsa öleceğinden korkan çok zayıf kimse oruç tutmaz" şeklinde kolaylığı göstermiştir.
O'nun gösterdiği bu kolaylık apaçık ortadayken, biraz da cehalet ve çok bilmişlik duygularıyla hareket edenlerin sözlerine kulak asmamak lazımdır.
Bu hadisin ışığında ramazan ayında oruç tutmamak, bebeğin sağlığı için daha faydalı olacağından, orucu ertelemekte hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Hatta, bebeğe zararlı olacağı açık ise, oruç tutmamak değil, tutmak Allah katında günah kabul edilebilir. Bebeği sağlıklı bir şekilde dünyaya getirip lohusalık dönemini atlattıktan sonra, annenin ve emzikli bebeğinin sağlığını etkilemeyecek bir zaman aralığında tutulmamış gün sayısı kadar orucu kaza edebilirsiniz.
BİR DUA
Hz. İsa'nın duası
Ey Allah'ım! Ben istemediğimi uzaklaştırmaya, umduğum faydayı elde etmeye muktedir olmadığım bir vaziyette sabahlamış bulunuyorum. Kuvvet ve kudret ise senin elindedir. Ben amelimin sorumlusu olarak sabahlamış bulunuyorum. Bu bakımdan benden daha fakir bir kimse yoktur. Ey Allah'ım! Düşmanımı sevindirecek şekilde beni gülünç duruma düşürme. Dostumu benim felaketimle üzme. Musibetimi dinimde tahakkuk ettirme. Dünyayı bana en büyük hedef olarak kılma. Ey Hayy ve Kayyum olan Allah! Bana merhamet etmeyeni bana musallat kılma!
BİR AYET
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Bakara, 25)
BİR HADİS
"Her kim bir oruçluya iftar yemeği verirse oruçlunun sevabından bir şey eksiltmeksizin, kendisine onun sevabı kadar sevap vardır." (İbn Mâce, Sıyam: 45)
SORU - CEVAP
Kabir ziyareti sünnettir. Ölüleriniz için uzaktan da okumanızda hiçbir sakınca yoktur. Yüce Allah niyetinizi biliyor. Bu nedenle de uzaktan okunan dua da yerine ulaşır.
İki bayram arasında evlenmenize engel dini bir hüküm yoktur. Evlenebilirsiniz.
Babanız bu konuda bir şey söylemediyse, böyle bir borca ait şahitler yoksa borçtan sorumlu olmazsınız. Şahitlerin varlığı da yetmez. Bu hususlarda neler yapıldığını ve olayın bütün gelişmelerini bilmeleri gerekir. Bu halde de babanızın terekesinden - mirasından - ödemeyi yaparsınız
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)