Üç aylara girdik
Dün gece Regaib Kandili'ydi. Yani üç aylardan Recep ayına girmiş olduk. Ramazan'a iki ayımız var. Bu iki ayı iyi değerlendirmeliyiz. Allah'ın hoşnut olmayacağı hiçbir işin içinde olmamalıyız. Böylece tövbe edip, varsa günahlarımız onları hayatlarımızdan silmeliyiz.
Hayat emanet. Göz, kulak, sağlık, aile, mal, mülk, mevki, makam emanet. Herkes kendi imkanına göre hesap verecek. Bazen bir kuruşun hesabı, yıllarca sürecek, bazen büyük günahlar affedilebilecek. Bunun hesap ve kararını Allah verecek. Kul değil. Kimin cennete, kimin cehennemde olacağına Allah karar verecek.
Bize düşen Allah'la olan hüsnü zannımızı, yani Allah'ın bize merhamet edeceğini varsaymak. Buna iman etmek.
Kalbim temiz, benim mevki makamım yok, ben kendi halimdeyim gibi sözlerin bir kıymeti yok.
Allah'ın kitabı ortada. Hz. Resulullah'ın (s.a.v.) sözleri ortada. Hayatınız, sevinçler ve tasalarınız, evet veya hayırlarınız, kararlarınız, onaylarınız, kızgınlık veya affedişleriniz Yüce Allah'ın emirlerine ve elçisinin sözlerine, uyarılarına uygun değilse, hesabı aşamazsınız! Hesabı aşamayız.
Bilenle bilmeyen, gece ile gündüz, karanlıkla aydınlık, dininde hassas olan ile olmayan, iman edip etmeyen, ibadet edip etmeyen, vicdanlı olup olmayan bir olur mu? Kimse kimseyi kandırmasın. Hesap ortada. Her, ama her adımımızdan sorgulanacağız. Allah'a ve peygamberine çağıracağız. Allah'a ve peygamberine çağıranın yanında olacağız. Örnek ortada. Hz. Peygamber (s.a.v.). o neyi sevdiyse biz onu severiz. O neden uzak durduysa biz ondan uzak dururuz.
***
Sivrisinek gibi bazı haşeratları yakarak öldürsem günaha girer miyim?
Zarar ve eziyet veren sivrisinek, hamamböceği ve benzeri haşeratı öldürürken eziyet etmemek, onları ateşte yakmamak gerekir. Bu konuda üretilen (kimyasal özellikli) ilaçları kullanabilirsiniz. Sadece bu hayvanlar değil; akrep, yılan ve benzeri zehirleyici özelliği olan hayvanları da yakmanız, işkence ederek öldürmeniz dinen yasaklanmıştır. Hayvanların da acı hissettiğini unutmamanız gerekir.
Anız; tarımsal üretim sonucu biçilmiş olan ekinlerden arda kalan, topraktaki kök ve saplara verilen isimdir. Bu artıkların – anızların- yakılarak yok edilmesi, bilimsel olarak da zararlı görülmüştür. Hem tarım yönünden ve hem de dini açıdan anız yakılması tavsiye edilmemiştir. Zira anız yakılırken o toprakta olan faydalı unsurlar yanında, yine toprağa faydası olan binlerce böcek, haşerat öldürülmüş oluyor. Bu hayvanların öldürülmesi de yakılarak oluyor ki, bu da ayrı bir problemdir. Çiftçi kardeşimize bu hususta hassas olmalarını tavsiye ediyoruz.
Dua eden herkesin duasını yüce Allah kabul eder. Ancak bu kabul şu üç yoldan biriyle olur. Yaptığınız dua karşılığında ya Allah bir şerri - kötülüğü - defeder veya sevabını ahiretimize bırakır. Ahirette bu dualar önümüze şefaatçi gibi çıkabilir. Veyahutta birebir isteğimizi kabul eder. Duanızın hemen kabul edilmemesine gelince; elbette bunun manevi sebepleri olabilir. Haram yiyip, haram içer ve Allah'ın razı olmadığı işler yaparsak yüce Allah duamızı kabul etmeyebilir. Bunun dışında bizim bilmediğimiz, yüce Allah'ın bildiği bir gerekçeden dolayı da Allah duamızı kabul etmiyor olabilir. Bunun sırrını veya hikmetini bilemeyebiliriz. Belki o esnada duamızın kabul görmemesi ilerideki bir takdirden dolayıdır. Belki bugün çok istediğimiz bir şeyin hayırlı olmadığını yarın görebileceğiz. Biz bugünü yaşıyoruz, Allah yarını da biliyor. Bu nedenle de duamızı yaparken sürekli 'eğer hayırlıysa' kabul buyur dememiz gerekir. Duamı Allah kabul etmedi veya Allah beni duymadı gibi sözler doğru sözler değildir.
Gerek Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz döneminde gerekse de sonraki dönemlerde icra edilmiş böyle bir uygulamayı bilmiyoruz. Ancak bu şekilde bir okuyuşla; topluca manevi bereket kazanmayı veya Kuran harflerini iyi çıkarmayı veya tilavet ve tecvid eğitimini sağlamayı arzu ediyorsanız bunun bir sakıncası olmadığı kanaatindeyim. Nitekim siz bununla yeni bir ibadet şekli oluşturuyor veya bid'at işliyor olmazsınız.
Ergenlik çağına gelmeden önce babanızla yapmış olduğunuz haccın bir çok sevabı vardır. Özellikle de hayatınıza yön vermenizde etkili olmuştur. Orada hissettiğiniz manevi güzellikleri yıllarca unutmazsınız. Bu hac, nafile hac olur. Ancak, ergenlik çağına varmadan önce yaptığınız hac, sizden hac farzını kaldırmaz. Maddi durumunuz yerinde ise sonradan hacca gitmeniz gerekir. Bir hadiste peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Hangi çocuk hac eder, sonra erginlik çağına ulaşırsa, ona bir hac daha gerekir. ( İbn Şeybe, Beyhaki, Müslim)" Çocuk haccı uygularken, çocuk yerine velisi - babası- telbiye getirir ve şeytanı taşlar. Sahabe çocuklarıyla hacca gitmeyi severlerdi. Hacda bir kadın çocuğunu Hz. Peygamber (s.a.v.)'e, göstererek, bu çocukla gelmemde bir sevap var mı diye sordu. Efendimiz (s.a.v.) evet sana da sevap var buyurdular. Ancak çocuğun haccı konusunda Ebu Hanife ile diğer mezheb alimleri arasında şöyle bir bakış farkı vardır. Ebu Hanife'ye göre böyle bir çocuk hakkında haccın bütün hükümleri uygulanmaz. Hata yaptığında ceza, fidye gerekmez. Zira Ebu Hanife'ye göre bu hacc çocuklar için eğitim amaçlı bir hacdır. Haccın gerektirdiği zor sorumluluklar çocuktan istenmez. Diğer üç mezheb, Maliki, Şafii ve Hanbeliler'e göre ise çocuk hakkında hac ile ilgili bütün detaylar istenir . Kadı İyaz'ın kanaati de bu doğrultudadır. Kısacası bütün alimler- ufak farklılıklara rağmen- çocuğun haccının kabul olduğunu söylerler.
Bazı İslam alimleri ise, çocukken yapılan haccın erginlikte yapılacak hac yerine geçtiğini İbn Abbas'ın rivayet ettiği bir hadise dayandırıp söylerler ki bu şazz-aykırı fetvaya dayanak yapılmayacak- bir görüş olarak görülmüştür. (Kaynakça, Şerhü Zürkan, İbn Hacer, Fethül Bari, Tirmizi, 1343; Müslim, 2377 vd)
Burada asıl amacınıza bakılır. Eğer gerçek amacınız hac ise onunla beraber ticaret dahil diğer işlerle meşgul olmanızın sakıncası yoktur. Nitekim Bakara Suresi'nin hactan bahseden 198'inci ayetinde şöyle buyuruluyor: "Hac mevsiminde Rabbinizin lütfunda ticaret yapmanızda size günah yoktur."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)