Oruç sadece aç kalmak değil
Oruç, susuz kalmak ve yemek yememekten ibaret olan bir ibadet değildir. Asıl oruç kalple ve diğer azalarla tutulur. Rabbine tevekkül ederek kulluk derecesini yükseltmiş insanların orucu, kalp orucudur. Hz. Peygamber (sav) "siz oruçluyken biri size sataşırsa ben oruçluyum desin" buyuruyor.
Bu çok zor. Nefsimizi dizginlemek, kendimize hâkim olmak hakikaten zor. İşte oruçlu olduğumuz günlerde, zoru başarmamız gerekiyor. Belki beceremeyeceğimizi düşünüyoruz. Ama bu yolda gayret etmek hepimizin vazifesi.
Dilimizle oruç tutalım; sadece doğruyu, güzeli söyleyelim. Yeri geldiğinde susalım. Gıybetten özellikle kaçınalım. Gözümüzle oruç tutalım; harama bakmayalım. Kulağımızla oruç tutalım; harama kulak vermeyelim. Harama yaklaşmayalım. Helal yiyelim. Kalbimizle oruç tutalım; Allah'ın rızasını dileyelim. Oruçtan hoşnut olalım.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuş: "Ümmetime ramazan ayında beş şey verilmiştir ki, bundan benden önceki hiçbir peygambere verilmemiştir.
1. Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah azze ve celle ümmetime (rahmet bakışıyla) bakar. Allah her kime böyle bakarsa ona ebedi olarak azap etmez.
2. Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Temiz tutun ama bundan dolayı da üzülmeyin.
3. Melekler her gün ve gece oruç tutanlara istiğfar ederler, bağışlanmalarını dilerler.
4. Allah azze ve celle cennetine emredip; "kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı" buyurur ki insan ahirette cennete girebilsin.
5. Gecenin sonu olunca, Allah bütün tecelli ettiklerini, hepsini bağışlar.
Rabbimiz bizden zor bir şey istiyor ama mükâfatını kat kat veriyor. Ramazan, işte böyle bereketli bir ay.
BİR DUA
İmam Şafiî'nin Duası
O'ndan başka ilah yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir. Muhakkak ki Allah katında din, İslâm'dır. Ben de Allah'ın tanık olduğu şeye tanıklık ederim ve bu tanıklığı, Allah'a emanet ederim, onu bana kıyamet gününde versin. Allah'ım her türlü âfet ve belâdan, gece ve gündüz gelecek musibetlerden, kutsallığının nuruna, kutluluğunun büyüklüğüne, temizliğinin azametine sığınırım. Hayırdan başka bizi her şeyden koru, bize yalnız hayır ver Allah'ım.
Sığınacağım varlık sensin, sana sığınırım, sığınılacak yer sensin, sana iltica ederim, yalnız senden yardım dilerim, ey huzurunda zorbaların küçüldüğü, Firavunların boyunlarının eğildiği Rabbim. Senin yüzüstü bırakmandan, örttüğünü açmandan, senin zikrini unutmaktan, şükründen yüz çevirmekten sana sığınırım. Gece ve gündüz, uykuda ve uyanıkken, hazarda ve seferde, hayatta ve ölünce senin himayendeyim.
Seni anmak benim şiarım, seni övmek benim örtümdür.
Senden başka ilah yoktur. Azametini yüceltmek için, zatının yüceliğini anmak için seni tespih eder, sana hamd ederim.
Ya Rabbi beni yüz üstü bırakma, kullarının şerrinden beni koru.
***
BİR AYET
Ey iman edenler! Oruç; sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki takvâya ulaşasınız. Ancak sizden kim hasta ve yolcu olursa, diğer zamanlarda aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır.
Bunun dışında çeşitli nedenlerle orucu çok zorlukla tutabilecek olanlar, bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidirler. Her kim yapmakla sorumlu olduğundan daha fazla iyilik yaparsa, kendisine iyilik yapmış olur. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara Suresi 183-184)
***
BİR SÜNNET
Teravih Namazı Kılmak: Ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan 20 rekâtlık namaz.
***
BİR ESMA
Allah (C.C.): "Eşi benzeri olmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah. Her biri sonsuz bir hazine olan bütün isimlerini kuşatan özel ismi. İsimlerin sultanı."
***
SORU - CEVAP
Bu yıl oruç tutamayacak kimselerin ödeyeceği bedel bir kişinin bir günlük doyumu kadardır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılki fitre ve fidye bedelini 16 TL (on altı TL) olarak belirledi. Bunun altında ödemek doğru olmaz. Ama daha üstü verilebilir. Yani üst sınırı yoktur.
Namaz ve oruç iki ayrı farzlardır. Elbette ki Müslümanın beş vakit namazını kılması ve orucunu tutması gerekmektedir. Bu farzdır. Ancak namaz kılmayan veya kılamayan bir kimseye "oruç tutamazsın" deme hakkına sahip değiliz. Kişi neyi yapabilirse o onun için iyidir. Tümünü yapamayana tümünü terk et demek doğru değildir.
Ramazan ayında tutulamayan veya başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de;"İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar." (Bakara 2/184) buyrulmaktadır. Kazaya kalan oruçlar, oruç tutulması yasak olan günler dışında, ardı ardına veya ayrı olarak tutulabilir. Ancak bu oruçların, geciktirilmeden bir an önce tutulması uygun olur. Çünkü bu bir borçtur, hemen ödenmelidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı (22.11.2024)
- Dindarlık zayıflıyor mu? (15.11.2024)
- Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri (08.11.2024)
- Vefasız insanlar olduk (01.11.2024)
- Mısır’dan izlenimler (25.10.2024)
- Kendimizi sorgulayalım (18.10.2024)
- Hayırlı evlat yetiştirelim (11.10.2024)
- İslam’a sistematik saldırı yapılıyor (04.10.2024)
- Süte su katınca bozulduk (27.09.2024)
- Ahir zamanda neler olacak?.. (20.09.2024)