Ben Uşak İmam Hatip Okulu mezunuyum. Sonra ilahiyat okudum.
Hayatım boyunca hiçbir cemaate mensup olma ihtiyacı duymadım.
Hiçbir din liderine biat etme ihtiyacı da duymadım. (Saygı duyduğum üstatlar, dini hizmet cemaatleri var.
Bu tamamen ayrı bir şey). Neden?
Çünkü Kuran-ı Kerim'i kaynağından öğrendim. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayatını didik didik ettim, sünneti öğrendim, Resulullah'ın bütün kararlarını okudum. Müctehid âlimlerin, tasavvuf büyüklerinin hayatını inceledim. İslam'ı öğrenmeme, engel bir şey yoktu ve aldığım bu eğitimin üzerinde alacağım bir eğitim de yoktu. İlmin sonu elbette yok.
O ayrı bir şey. Ama dinen doğru ve yanlışın ne olduğunu kendim görebildim. İmam Hatip eğitimi iştebana böyle bir güven verdi. Herhangi bir cemaate veya dinliderine (itaat etme anlamında)hiç ihtiyaç duymadım. Dinikaynağım Kuran-ı Kerim, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hadisleri,aklım ve dini tecrübemdi.
Yol göstericim Hz. Muhammed'di (s.a.v.). (Bu sözlerle bütün cemaatleri kötü görüyorum anlamı çıkmasın) Cemaatlerden alınabilecek bilgiyi doğrudan kitap ve sünnetten aldım.
Din liderlerinden alacağım feyzi Hz.
Resul'den aldım.
Bu cümlelerle kendimi anlatmaya çabalamıyorum. Bu cümlelerle bir İmam-Hatipli'nin hayat ve din yolunda nasıl yürüdüğünü, bilmeyenlere anlatmaya çabalıyorum. Her İmam- Hatipli'nin hayat serüveni böyledir.
Siz iyi yetişmiş bir İmam- Hatipli'den körü körüne bir cemaat itaatçisini, körü körüne emir alan bir Müslüman'ı kuramazsınız.
Baş kesen bir insan kuramazsınız.
Kurgulayamazsınız. Elbette istisnalar olabilir.
Onun için diyorum ki; en sağlıklıdin eğitimi bütün eksikliğinerağmen İmam Hatip okullarındaveriliyor. Yanlış ve yoldançıkmış bütün dini oluşumlara karşıİmam-Hatip okulları bu coğrafyadadini bir sigortadır. İmam Hatipli Hz. Peygamber'e biat eder. Bir emir aldığında bunu Kuran'a ve Hz. Peygamber'in hayatına sorar. Ona göre emri alır veya iade eder.
Din adına kimi dinleyip dinlemeyeceğini iyi bilir. Sahte ile doğru olanı ayırır. İyi niyetli ile kötü niyetliyi birbirinden ayırır.
Nerede nasıl bir duruş sergileyeceğini bilir. İnceleyiniz! İmam- Hatiplerin yüzde 90'ı bu nitelikteki pırıl pırıl gençlerle doludur. Elbette diğer liselerimiz de temiz gençlerimizle doludur. Burada bir ayrım kastı gözetmiyorum.
Bu nedenle de soruyorum. Harp okullarının kapıları İmam-Hatip mezunlarına açılamaz mı? Onlara da diğer liseliler gibi imkân tanınamaz mı? Eşit şartlarda ve belli sayıda.
Yani o gençleri bu şereften yoksun bırakmadan. Çünkü bu okullarda okuyan çocuklar da Anadolu insanlarıdır.
Bu coğrafyanın devletine bağlı vatandaşlarıdır. Bu sadece sesli bir tefekkür.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.