
Muhalefetten azımsanamayacak sayıda insan aylardır, nekahet döneminde olan Devlet Bahçeli'nin nabzını tutuyordu.
"Öldü" diyorlardı, entübe edildiğini söylüyorlardı...
Bahçeli'nin, MHP'yi arayıp kendisiyle görüşmek isteyenlere açtığı telefonlar bile gerçeklik algısı iğdiş edilmiş yığınları ikna etmiyordu.
Külyutmaz pozlarında "Yapay zekâyı konuşturuyorlar canım" diyorlardı.
Çok şükür, hayatımda herhangi bir kimseden ölmesini isteyecek kadar nefret etmediğim için nasıl bir motivasyona sahip olduklarını tam bilemiyorum. Kuşkusuz psikiyatrların bu konuda söyleyeceği çok şey vardır.
Ama hezeyanlarının çok derin olduğu ortada. Baksanıza, arzu ettikleri şeyle öyle güçlü bir bağ kurmuşlar ki, Bahçeli sokağa çıkıp kameraların önünde konuştuğunda da inkâr nöbetine girdiler.
Gözlerine inanamıyorlar.
"Bahçeli değil o robot" diyeni mi ararsınız, daha gerçekçi takılıp, "Dublörü canım, yüzündeki maskeyi görmüyor musunuz" diye soranı mı?
Evet, ne yazık ki dağdaki çoban ile üç koyun versen güdemeyecek bu alıkların oyu bir.
Ama sadece bize özgü bir sorundan, Bahçeli'yle ilgili bir durumdan bahsetmiyoruz. Sosyal medya marifetiyle zombileştirilmiş bu yığınlar tüm dünyada küreselcilerin ulus devletler üzerindeki en etkili silahı.
Eğer bu güruh bir ülkede kazara güç kazanırsa, sonuç Ukrayna gibi oluyor. Açık işgale gerek kalmadan, manipüle edilen yığınlar, içini oydukları vatanlarını altın tepsi için kurtların sofrasına koyuyorlar.
***

NUTUK OKUYORMUŞ
Şu ana kadar yargılandığı yolsuzluk iddialarıyla ilgili sorulara cevap vermeyen İmamoğlu, kendisini cezaevinde ziyaret eden gazetecilere okuduğu kitaplardan bahsetmiş.
Kuran-ı Kerim ve Nutuk başucundaymış.
Hadi Kuran'ı anladık. Zira kutsal kitaplar bir kez okunup rafa kaldırılacak bir metinler sınıfında değiller. Okunmaları bile başlı başına bir ritüel.
Ama Nutuk'u anlayamadım doğrusu. İmamoğlu daha önce Nutuk'u okumadı da yolsuzluktan içeri girince mi ilgisini çekmeye başladı?
Yoksa okudu da unuttu mu?
Unutulacak bir şey de yok ki. Ben Atatürk'ün 1919- 1927 arasındaki olayları anlattığı Nutuk'u yıllar önce okudum ve şu an isteyene ayrıntılarıyla bahsedebilirim.
Evet bir ihtimal daha var. O da İmamoğlu'nun ara sıra Nutuk'tan hatim indirecek kadar imanlı bir Kemalist olarak görülmek istemesi. Çünkü alıcısı çok.
Komik gibi görünse de aslında şahit olduğumuz bir trajedidir.
Öyle ya, Atatürk, cumhuriyet devriminin el kitabı olan Nutuk'u yazarken satırlarının böyle fantastik seküler bir tarikata meze olacağını, hatta bir yolsuzluk soruşturmasında kalkan olarak kullanılacağını düşünemezdi ya.
***

KEŞKE BEHZAT Ç. ADAY OLSAYDI
Oyuncu Berhan Şimşek, bugünkü CHP kurultayına saatler kala adaylığını açıkladı.
Minyeli Abdullah'ı da Deniz Gezmiş'i de oynayan Şimşek, şüphesiz bu işin de üstesinden gelir.
Ama keşke Özgür Bey, seçmenine "komiser" diye tanıttığı Etimesgut Belediye Başkanı Behzat Ç.'yi seçseydi. O daha popüler.
Hem Mansur Bey'e de bir mesaj vermiş olurdu.
***

NİNEYİ BIRAKIN, OTOBANDA GERİ GERİ GİDENİ YARGILAYIN
Denizli'de 80 yaşındaki bir nine, torununun koluna peluş terlikle vurmuş. Terbiyesiz torunu da yaşlı kadının kafasına telefonla vurup yaralamış.
Yaşlı kadının hastaneye kaldırılması üzerine yargı olaya dâhil olmuş. Taraflar birbirlerinden şikâyetçi olmasa da kamu davası açılmış. Mahkeme, Asiye Nine'ye 4 yıl 2 ay hapis cezası vermiş. Dava şu an istinafta.
Yargının iş yükünden yakınanlar online mı?
Diğer haber Bolu'dan. Otobanın orta şeridinde durup geri geri giden bir sürücünün görüntülerinin sosyal medyada yayınlanması üzerine Bolu Valisi devreye girdi.
Vali Abdülaziz Aydın, trafiği tehlikeye atan sürücüye 20 bin 701 TL tutarında cezai işlem uygulandığını açıkladı.
Bu kadar mı?
Bir nine ile torununun arasına giren yargının asıl onca insanın canına kasteden bu sürücüyle, ehliyetiyle ilgilenmesi gerekmiyor mu?