
"Kelle paça için" tavsiyesi nedeniyle hakkında davalar açılan Profesör Canan Karatay şimdilerde de dört yıldır görmediği bir hastasına "Alkol alma, çok meyve yeme, tuzu ihmal etme" dediği için yargılanıyor. İlk duruşmasına girdi. Şubatta yeniden mahkemeye çıkacak.
Akademimiz ve tıp "sektörü" yükleniyor ama doğal beslenme öneren Karatay da uslanacak gibi değil.
Dün yine bir konuşmasına denk geldim. Sanki tüm bunlar hiç olmamış gibi, "Tahin çok faydalıdır" falan diyordu.
Buradan ilgililere sesleniyorum. Konu PKK'yla ilgili değil ama Türk Tabipleri Birliği de dinlesin.
Karatay'ın pek çok kitabını okudum. Pandemide kendisine fiili ekran yasağı yürürlükteyken Sebep Sonuç'ta ağırladım.
Tuz, tahin ne ki?
Sarımsak, soğan, sirke, yoğurt, kefir, zeytinyağı, tereyağı, yumurta ve binlerce yıldır yediğimiz ne varsa tüketin diye tavsiyede bulunduğunun canlı şahidiyim.
Ama ne hikmetse daha bugüne kadar, korona olana günde 16 tane antiviral hap ve bir avuç da mide koruyucu tedavisi uygulayan hekimlerimiz gibi çıkıp da "Kutu kutu antibiyotik alın" dediğini hiç görmedim
Sırf Canan Hoca mı? Değil elbette.
"Hapşırınca hekime koşmayın, temiz havada yürüyün" şeklindeki tavsiyelerle halkı özel hastanelerden soğutan Profesör Ahmet Rasim Küçükusta mesela. Hastalarına "Paketlenmiş gıda tüketmeyin" diyerek milletin ekmeğiyle oynayanlar bile var!
Bu mu şimdi bilim, modern tıp?
Söyleyin hangi tıp fakültesi kitabında yazar bunlar?
***

ŞAKA DEĞİL GERÇEK
Dün haberlerde trafik polisinin yaya geçidindeki insanların üzerine aracını süren bir vatandaşa ceza kesmesinin görüntüleri vardı.
Sürücü kendinden emin bir şekilde "Siz şaka mısınız ağabey?" diyerek polislere çıkışıyordu.
Sanki memleketteki bütün sorunlar bitmiş, tüm suçlular yakalanmış, yasaları çiğneyen herkese ceza kesilmiş de sıra ona gelmişti!
"Enayi" değil ya, yer miydi "bilinçli" vatandaş?
Zavallı polislerin çaresizliğini, mülayimliğini göreceksiniz.
Emin olabilirsiniz, sahibinin herkesi bağlayan yasaları ihlal ederek, "Bana da mı mevzuat" diyerek 78 kişinin ölümüne yol açtığı Grand Kartal Oteli yangını haberlerini izlerken de "Bu nasıl olur, şaka mısınız" diye söyleniyordur.
***

'AMERİKA DEĞİŞMEZ ABİ' DİYENLER ONLİNE MI?
Kartalkaya'daki felakete yoğunlaştığımız için Trump'ın koltuğa oturur oturmaz anında imzaladığı kararnamelerin üzerinde fazla duramadım.
"ABD'de kim gelirse gelsin sistem değişmez" diyenlerin konuyu göremezden gelmesi ise garip değil.
Zira Trump'ın ilk emirleri, sistemde radikal dönüşüm hedefini sözde bırakmayacağının göstergesi.
Yalnızca küreselci ağın finans boyutuna dair bir yüzleşmeden bahsetmiyorum.
Neşteri ta Kennedy ve Malcom X suikastlarından atıp pandemi sürecine kadar genişletmesi, İsrail dâhil ABD'deki diğer vesayet odaklarının teşhirine katkı yapabilir.
Böyle bir sürecin, bırakın ABD'yi, Avrupa Birliği'ni ve bölgemizi etkilememesi mümkün mü?
***

TRUMP İLE PUTİN İÇİN EN İDEAL BULUŞMA YERİ TÜRKİYE
ABD yönetimiyle diyalogdan hiçbir zaman vazgeçmediklerini dile getiren Putin, "Eski yönetim temasları reddetti ve bu bizim suçumuz değil. Mevcut ABD Başkanı ile her zaman iş odaklı ve aynı zamanda pragmatik güvene dayalı ilişkilerimiz olduğunu söyleyebilirim. Eğer 2020'de Trump'ın elinden zafer çalınmasaydı, Ukrayna'da 2022'de başlayan kriz olmayabilirdi ve bu konuda onunla hemfikirim" dedi.
Putin, Trump'ın Rusya ile yeniden çalışmaya hazır olduğu yönünde açıklamalar yaptığına dikkati çekerek, "Biz her zaman buna açığız. Bugünün gerçeklerine dayanarak, hem ABD'yi hem de Rusya'yı ilgilendiren tüm alanlarda sakince konuşmak için bir araya gelmek iyi olurdu" şeklinde konuştu.
Olası bir buluşma için Türkiye'nin en makul ülke olduğu ortada.
Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan her iki liderin de güvendiği tek isim.