Bulmuşlar böyle tüketiciyi...

Türk malı çamaşır makinesinin nasıl olup da yurtdışında Türkiye'dekinin yarı fiyatına satılabildiğini sormuştum.
Dün yazıya gelen okur yorumlarında talebin "daha fazla denetim" olduğunu gördüm.
Herkes, resmi makamların tartışmayla ilgili "Serbest piyasa, ne yapalım" anlamına gelen açıklamalarını eleştiriyordu.
Çok az kişi, "Hırsızın hiç mi suçu yok?" diye sorguluyordu.
Bu durum bana sorunun kendisi kadar garip geliyor.


Öyle ya, denetim eksik diye, yurtdışında 8 bine satıp kâr edebildiğin bir ürünü memleketinde 17 bine, 20 bine satana bir şey demeyecek miyiz?
Biliyorsunuz, bir de ihracat yapan firmalardan KDV alınmıyor, üstüne de teşvik veriliyor.
Yani o çamaşır makinesi Türkiye'de daha ucuza satılsa bile en az yurtdışındaki kadar kâr bırakır üreticisine.
Ama ne lüzumu var ki? Nasıl olsa içerideki tüketicinin, milli geliri bizden katbekat fazla olan Katarlılar gibi alternatifleri yok.
Hem zaten "bilinçli vatandaş" da sözüm ona muhalif basının, "Enflasyon var, sonra girdi maliyetleri yüksek, asgari ücret de artacak" türünden sermayeye ürettiği zam bahanelerini satın almış.
"Tüketim enflasyonu değil, kâr enflasyonu var" diyene kızar hâle gelmiş.
Memleketin güya solcusu, sendikası da, üyelerinin astronomik kârlarından hiç bahsetmeden "Millet aç aç" diye söylenen TÜSİAD'ın ezgisine eşlik ediyor.
Yıllardır devletin gümrük desteğiyle o teneke arabaları bile 1-2 ev fiyatına satan tekeller bulmuşlar böylesini bırakırlar mı?

***

MERCEDES DUASI
Elektrikli otomobil rekabetinde fena yara alan Almanya'nın işi çok zor. Ülkenin kalbi olan sektörde kitlesel işten çıkarmalar yaşanıyor.

Dün de Volkswagen çalışanları, papaz eşliğinde, "Yöneticilerimize akıllı kararlar ihsan eyle, işçilerimizi ve tedarikçilerimizi koru" diye dua etti. Duaya 400 Mercedes çalışanı da online olarak katıldı.
Allah yardımcıları olsun.

***

SEN DE Mİ PUTİN!
Suriye'nin Halep ve Şam'dan sonraki en önemli şehirlerinden biri olan Humus düştü düşecek.
Sonraki durak Şam.
Esad'ın kâğıttan kaplan olduğu malum, ama rejimin hamisi Rusya ve İran'ın en azından Şam'da bir savunma hattı kurmasını bekleyenler de az değil.


İran göstermelik hamlelerle günü kurtarıyor. İsrail'e gönderdiği füzeleri saatler öncesinden ilan ettiği gibi, Esad'a destek için güçlerini Irak üstünden yola çıkardığını falan duyuruyor. Mollaların deve kervanı Şam'a kaç günde ulaşır sizce?
Gözlerin çevrildiği Rusya ise "Bu iş bitti" dedirtecek bir adım attı. Rusya'nın Şam Büyükelçiliği, "Zorlaşan askeri ve siyasi durum nedeniyle, Suriye'deki (Rus) vatandaşlara ülkeden ayrılma imkânına sahip olduklarını anımsatırız" uyarısında bulundu.
Esad muhtemelen "Sen de mi Brütüs" diye söyleniyordur.
Putin ve Trump'ın Ukrayna meselesinde Suriye üzerinden uzlaşabilme ihtimalini hiç düşünmüş müydü acaba?

***

HTŞ LİDERİ, CNN'DE ISINMA TURLARINDA
ABD'deki geçiş hükümeti, HTŞ liderliğindeki muhalif grupların Suriye'deki ilerleyişi karşısında havaya bakarak sakız çiğnemeye devam ediyor.
Ama diyeceklerini söylüyor zaten.
Dün de ABD terör listesinde olan Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Cevlani, CNN International'daydı.


Röportajı "Cevlani" lakabı yerine, "Ahmed eş-Şara" olan gerçek ismiyle gerçekleştiren HTŞ lideri, ilk kez resmi bir açıklamada kendi ismini kullandı.
Kuracakları yeni hükümetin neden elzem olduğunu anlattı.
Cevlani'nin röportajın sonundaki şu cümlesi, Suriye'de olan biteni dünün argümanlarıyla anlamaya çalışmanın nafile olduğunun kanıtı gibi:
"Bazen gerçeğe uyum sağlamak çok önemlidir; çünkü belirli fikirlere ve prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalmak, esneklikten yoksun olmak, toplumları etkili bir şekilde yönetmeyi ya da Suriye gibi karmaşık çatışmaları çözmeyi engeller."