MELİH ALTINOK

Kızıldeniz'in en stratejik konumunda, "Afrika Boynuzu"nda yer alan iki ülke barışmak için Türkiye'ye geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etiyopya ile Somali'nin aralarını buluyor, Türkiye garantör ülke oluyor.
Peki bu nasıl mümkün oluyor?
Afrika ülkeleri kıtada yıllardır egemen olan "süper güçleri" es geçip neden Türkiye'ye güveniyor?
Bu sonuç yıllar içerisinde ilmek ilmek işlenen bir diplomasinin ürünü.
Erdoğan, başbakanlığı döneminden beri yurtdışı ziyaretlerinin önemli bir kısmını Afrika'nın ücra ülkelerine yapıyor. Fransa'nın, Çin'in, Rusya'nın ve ABD'nin nüfuz alanındaki ülkelerin yönetimleriyle "eşitler arası" bir diyalog kuruyor.
Sömürgecilerin yoksullaştırıp ardından halkını "korsan" diye yaftaladığı Somali'nin ekonomisini canlandıracak, yaşam standardını yükseltecek altyapı için ekonomik ve teknolojik destek veriyor mesela.
Türkiye'nin, kaynaklarını hortumlamak için gelenlere benzemediğini, işbirliği temelli ilişkiler kurmaya çalıştığını, insani perspektifini gören Afrikalılar da birbiri ardına Ankara'ya yakınlaşıyorlar.
Erdoğan, "Size bir müjde vereyim; Somali'ye uzay üssü kuruyoruz. Sarıyer'deki balıkçılara söyledim. Somali'ye gidecekler, onlara balıkçılık dersi verecekler" deyince kimilerinin telaşlanması boşuna değil.
Ne zaman Afrika konusu açılsa, kimin sözcüsü olduğu malum kanallarda, gazetelerde "Ne işimiz var Afrika'da, yandaşı zengin ediyorlar, tabii Somali'nin malı deniz" diye hoplayanları görmüyor musunuz?

***

EMEVİ CAMİİ'NDE NAMAZ
Şam düşünce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2012 yılındaki söylediği ve muhalefet tarafından sık sık "Ne oldu?" diye hatırlatılan şu sözleri yeniden gündem oldu:
"İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii'nde namazımızı da kılacağız."
Dün Şam'a giden MİT Başkanı İbrahim Kalın, Emevi Camii'nde namaz kıldı.
Muhaliflerin Şam'ı tamamen kontrol altına almaları ve Esad'ın kaçmasının ardından da Emevi Camii'nde ilk cuma namazına hazırlık yapıldığı belirtiliyor.
Tabii gözler hâliyle, herkes havlu atarken Suriye politikasında ısrar eden ve sonuçta kazanan tarafta yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çevrilmiş durumda.

***

PUTİN DE UKRAYNA'DA HAREKETE GEÇİYOR
Putin'in Suriye'den, Ukrayna konusunda tavizler alarak çekilmiş olabileceğini düşünüyorum.
Dün bölgeden gelen haberler bu tezi destekler nitelikte.
Kherson vilayetinin Rus yönetimi altındaki kesiminin Valisi Vladimir Saldo, Rus ordusunun Kherson şehri merkezli büyük bir askeri hazırlık içinde olduğunu açıkladı.
Bakalım Putin, Trump'ın göreve başlayacağı 20 Ocak'a kadar Ukrayna'da ne kadar ilerleyebilecek?

***

ZUCKERBERG HIZLI DÖNDÜ
Wall Street Journal'ın haberine göre Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg'in, Trump'ın açılış töreninde kullanılmak için ayrılan fona 1 milyon dolar (yaklaşık 34 milyon 871 bin lira) bağış yaptığı açıklandı.
Biliyorsunuz, Zuckerberg, Trump'ın sosyal medya hesaplarını süresiz olarak kapatıp Demokratlara oynadığını açık etmişti.
Trump da 2021'deki bir açıklamasında, "Ben Beyaz Saray'a tekrar geldiğimde artık Zuckerberg ve eşi için akşam yemekleri olmayacak" demişti.
Anlaşılan META'nın "kefalet ücretinin" ilk taksiti bu. Zuckerberg'in seçimin ardından koşa koşa gittiği Trump'ın malikânesindeki akşam yemeğinde belirlenmiş olmalı.
Zira Trump'ın politikadan sorumlu Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcılığı'na getireceğini duyurduğu Stephen Miller, görüşmeye ilişkin açıklamasında Zuckerberg'in, Trump'ın ekonomik planlarını desteklemek istediğini ve aralarındaki "sorunlu" ilişkiyi düzeltmeye çalıştığını belirtmişti.
Seçim döneminde Zuckerberg'i kafes dövüşüne çağıran Elon Musk, muhtemelen "dönek" diye söyleniyordur.