Başak Demirtaş'ın İstanbul'dan belediye başkan adayı olmayacağı ilan edildi.
DEM, İstanbul adayını daha sonra açıklayacak.
CHP gazetecileri heyecan yaratmaya çalışıyorlar ama hiç merak etmiyoruz.
DEM'in ve Selahattin Demirtaş'ın ayrı ayrı duyurduğu bu karardan saatler önce PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu'nun yaptığı "Yerel seçimlerde ittifak yapın" talimatı, olası adayın "tavşan" olacağının açık işareti.
İmamoğlu karşısında göstermelik bir aday çıkartıp içerideki yenilikçilerin, Demirtaşçıların gazını alacaklar. Parti ile taban arasında kopan ideolojik bağlarını güçlendirecekler.
Böylece bir yandan da iktidar cephesinin "Terörle işbirliği yapıyorlar" söylemine karşı CHP'nin elini güçlendirmek istiyorlar.
Zira Karasu'nun İmamoğlu'nu işaret etmesi, kendisinin ifadesiyle AK Parti- MHP iktidarının devrilmesi stratejisinde taktik bir adım.
31 Mart seçimlerinin, 2028 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aktörlerini belirlemede etkili olacağını görüyorlar.
O güne kadar da tavşana kaç, tazıya tut diyecekler.
Ama her halükârda Demirtaş, kendisi açısından iyi bir hamle yapmış oldu. Cezaevinde unutturulacak tavşan bir siyasi figür olmadığını, arkasındaki desteği muhataplarına hatırlatmış oldu.
İmamoğlu'nun kaybetmesi hâlinde partiyi CHP'nin stepnesi hâline getirenlere karşı popülaritesinin artacağı da kesin.
Demirtaş'ın serbest kalmak için, Kandil gibi 2028 seçimlerine bel bağladığını hiç sanmıyorum.
***
KİM DEMİŞ KEMAL BEY SİYASETİ BIRAKTI DİYE?
Geçen gün İmamoğlu'nun belediye seçimlerini kazanması hâlinde siyasetteki iddiasını kaybedecek isimler arasında Kemal Kılıçdaroğlu'nu da saymıştım. İmamoğlu kaybederse Kılıçdaroğlu geri gelir demiştim.
"Koltuğunu İmamoğlu'na kaptıracak Özgür Özel'i anlıyoruz da Kemal Bey zaten kaybetmedi mi, ne iddiası olabilir ki" diyenler var.
Kılıçdaroğlu dün "CHP genel başkanlığına dönmek gibi bir planınız mı var?" sorusuna, "Siyaseti bırakmadım. Her gün vatandaşlarla, ziyarete gelenlerle görüşüyorum" diye yanıt verdi.
Mesajının iktidara olmadığı kesin.
CHP kulislerinde, Kemal Bey'in ofisindeki görüşmelerde seçimlerin hemen ardından 1 Nisan'da yapılacak olağanüstü kurultay hazırlıklarının da gündeme geldiği konuşuluyor. İddianın sahipleri de bizzat CHP'li gazeteciler.
Ve biliyorsunuz Kemal Bey, saman altından kurultay tertiplemekte usta.
***
SAYIYLA 24
AK Parti'nin Eskişehir adayı Nebi Hatipoğlu, 5 dönemdir kenti yöneten CHP'li Yılmaz Büyükerşen'in kentsel dönüşüm kapsamında yenilediği daire sayısının 24 olduğunu söyledi. Yazıyla da yirmi dört. Evet 25 yılda bir apartman. 45 bin Eskişehirli de Godot'yu bekler gibi kentsel dönüşüm sırasında bekliyormuş.
İnsan hiç olmazsa bir bağımsız bölüm daha yeniler, soran olursa da yılda bir daire yeniledik der, değil mi?
Şaka bir yana, işin kötüsü bu dönem Büyükerşen'in yerine aday gösterilen belediyenin eski sekreteri Ayşe Ünlüce'nin bu durumu gayet mantıklı buluyor olması, izah etmeye çalışması.
Tamam, kendisini eleştirmesini beklemiyoruz. Ancak insan daha çok ufak bir mahcubiyet belirtisi gösterir, "Bu dönem daha iyi organize olacağız" falan diye kaçamak bir cevap verir.
Kabul ettiği dramatik gerçeği gündeme getirenleri, yapılanları değersizleştirmekle falan suçlamak da neyin nesi?
***
SUUDİ ARABİSTAN'DA ÖĞRENCİLERE ÇARŞAF YASAĞI
Suudi Arabistan yönetimi, kız öğrencilerin okullarındaki sınav salonlarına çarşafla girmelerinin yasaklandığını duyurdu. Yeni uygulamaya göre kız öğrenciler artık okul üniforması giyecekler.
"Reform" Muhammed bin Selman'ın daha önce kadınlara stadyuma gitme ve tek başlarına otomobil kullanma gibi haklar tanıyan "modernleşme" sürecinin bir ayağı olarak yorumlanıyormuş.
Peki, şeriatla yönetilen ülkede çarşaf giymek isteyen öğrencilerin hakları ne olacak?
Bu arada ülkede gazetecileri parçalarına ayırıp yok etmenin ne zaman yasaklanacağı da merak konusu.