Vurun abalıya
Halkımızın vicdanı, dün savcının odasında çektirdiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşıp altına "Ben asla kaybetmem, ya kazanırım ya da öğrenirim" notunu iliştiren bir avukatı kınayarak rahatladı.
Adalet Bakanlığı ve Baro devrede. Hakkında suç duyurusunda bulunulan avukat disipline sevk edildi. Karede yer almasa da odasında fotoğraf çekilen savcı hakkında da soruşturma başlatıldı, görev yeri değiştirildi.
İnsanlar bu tartışmada ağırlıklı olarak avukatın giyiniş, hâl ve tavırlarını eleştiriyorlar. Medyadaki yorumlar da bu eksende. Ancak ilk kez rüküş bir avukatla karşılaşmıyoruz.
Dolayısıyla anladığım kadarıyla sorun "reklam" olmalı. Zira kanuna göre avukatların reklam yapması yasak. ABD'de olduğu gibi kartvizitlerine "İpten adam alınır" türünden reklam sloganları falan yazamazlar.
Ne var ki mesele reklamsa ekranlarda ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğinden sezaryen doğumun inceliklerine kadar her konuda yorum yapan, norm koyan, ahlaki olana işaret eden herbokolog ekran yüzü avukatlara niye gıkınız çıkmıyor?
Onların yaptıkları mesleğe zarar vermiyor mu, reklam sayılmıyor mu?
Kamuoyunda tartışılan sansasyonel davaların tarafları niye onlara koşuyorlar, büyük davaları, danışmanlık hizmetlerini nasıl kapıyorlar sanıyorsunuz?
Hukuki bilgi ve deneyimleri sayesinde değil tabii ki. Onları cazip kılan, büyük davaları mahkeme salonu yerine sosyal medyada karara bağlama konusundaki girişkenlikleri, sergiledikleri acarlıkları.
Karşı tarafı duruşmada alt edemeseler de kamuoyu önünde rezil rüsva ederler vallahi!
Hukuka, yargıya, savunmaya güveni sarsan, adalet mekanizmasını yozlaştıran, magazinleştiren bu mekanizmanın aktörlerinin yanında şuncacık görgüsüzlük ya da adına ne derseniz deyin çok masum kalıyor.
***
İYİ PARTİ'Yİ HAM YAPACAKLAR
İyi Parti'ye sıtmayı gösterip ölüme razı etmeye çalışanların operasyonu dün de devam etti.
Partide patır patır istifalar yaşanıyor. Son olarak, yazıyı gazeteye yetiştirdiğim saatlerde İyi Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu'nun partisinden istifa ettiği haberi geldi. Gazete basılırken yeni istifaların, görevden almaların gelmesi muhtemel.
Akşener'in Altılı Masa'dan kalktığı o gece gibi, zorlu saatler geçirdiğini tahmin etmek zor değil.
HDP'yi, adını DEM yaparak CHP'ye yutturdular, sırada İyi Parti var.
Akşener'in örgütün ömrünü uzatmak için kararında direnmekten başka şansı yok.
***
ÇOK RAHAT, ÇOK PROFESYONEL
Putin, ülkesindeki televizyon ve radyolarda ortak yayımlanan "Doğrudan Hat" programında halkın ve gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir yılın değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'den ve kendisine yakın hissettiğini gizlemediği Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da bahsetti. "Erdoğan, Gazze'deki çabalarda öncü rol üstleniyor. Gazze'de ve Doğu Kudüs'te BM kararlarını uygulamalıyız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu konuda yakın bir noktadayız. Erdoğan ile önümüzdeki yılın başında yeni bir görüşme olabilir" dedi.
Son derece doğal bir atmosferde tasarlanan programda hiçbir yapmacılık yoktu. Her zamanki gibi diplomatik dilin soğukluğundan uzak duran Putin de 4 saat süren programda muazzam bir performans sergiledi. Rahat ve samimiydi. Şeffaf görünmeyi başardı.
Batı hâlâ ezgiyi mırıldana dursun, Putin soğuk savaş döneminde kafamıza çakılan "Despot Rus lider" masalının sayfalarını yırtmaya, ülkesine prestij kazandırmaya devam ediyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yeni bir düzen kuruluyor yerimizi alabilecek miyiz? (25.12.2024)
- Trump’ın gelişi iyi mi olacak kötü mü? (23.12.2024)
- Ne çektiniz be Gülse Hanım (22.12.2024)
- Suriye’de PKK’yı aşiretler bitirecek (21.12.2024)
- Türkiye kazanınca CHP neden kaybediyor? (20.12.2024)
- Trump: Adam kazandı (18.12.2024)
- Türkiye’nin Baas Partisi CHP’dir (16.12.2024)
- ‘Amerika değişmez abi’ diye diye... (15.12.2024)
- YPG, Fırat’ın doğusundan da temizlenecek, siz de mal mal bakacaksınız (14.12.2024)
- Türkiye’nin Afrika’da ne işi var? (13.12.2024)