Biliyorsunuz, CHP'nin başına Erdoğan'ın sandıkta üst üste koyup yendiği adaylardan hangisinin geçeceği tartışması hiç ilgimi çekmiyor.
Ne var ki yine bir seçim yenilgisi sonrası kayıkçı kavgasına mahkûm edilen CHP'deki nimetler, yurtdışındaki tutunamamış siyasetçilerin bile ilgisini çekiyor.
Belli ki bindelik oylarla CHP'den onlarca milletvekilliği kopartanların partiyi nasıl rahatça dolandırdıklarını görüyorlar.
"Neden olmasın" diye düşünüyorlar.
Suçlayamazsın.
Siyaset piyasası da serbest.
Hitler'den tek farkı Yahudilerin yerine Müslümanları, Türkleri koyması olan Geert Wilders'ın Hollanda'yı bırakıp Türk siyasetine dalmasının başka ne izahı var mesela?
Her gün Türkçe tweet'lerle CHP tabanının gönlünü okşuyor.
Sözlerine inanacak olursak CHP'li seçmen de ona karşı boş değilmiş, kendisine mesajlar atıp "Yetiş Geert" diyorlarmış.
"Yok artık!" demeyin.
İslamcı partilere oy veren modernist, laik seçmen; Avrupalı, saçını sarıya boyamış tescilli bir faşiste mi ikna olmayacak?
Baksanıza dün de Avrupa'da Türk kadınına sürünerek bile yaşama hakkı tanınmaması için çalışan Wilders'ın sonuna kalp emojisi koyduğu aşağıdaki tweet'ini like'lamaktan bir hâl oldular:
"Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Mustafa Kemal Atatürk "
***
ŞİMDİ DE MÜZİK YASAĞININ KALDIRILMASINI ELEŞTİRECEKLER
Pek çok pandemi yasağı gibi gece 24.00'ten sonra başlayan müzik yasağına da karşı çıkmıştım.
Ses etmeyen "muhalifleri" de "Derdiniz özgürlükler falan değil" diyerek eleştirmiştim.
Dün itibarıyla bu uygulamaya son verildi.
"Gürültüden" yakınmaya başlamak için muhaliflere en fazla birkaç hafta veriyorum.
İddiaya girmek isteyen?
***
NEW YORK NEW YORK
"Dünyanın başkenti" New York'tan son iki yılda yarım milyon kişi göç etmiş.
Yakın zamana kadar her milletten maceracının gözdesi olan rüya kente en büyük darbeyi pandemi vurmuş.
New York'un simgesi mekânlar kapanmış. İşsizlik artmış. Manhattan'da tek oda fiyatı 5 bin doları aşmış. Akşam soyulmadan sokakta yürümek, metroya binmek dert olmuş. Üstüne bir de hava kirliliği, trafik...
Belli ki bütün dünya kentlerinin akıbeti bu olacak.
İstanbul da alarm veriyor.
***
ADAM KÖPEĞİ ISIRDI!
Bize okulda "Köpek adamı ısırırsa haber olmaz, adam köpeği ısırırsa bu haberdir" diye öğretmişlerdi.
Ne var ki gazeteler, TV'ler, sosyal medya köpek ısırma haberlerinden geçilmiyor.
"Ne yapalım, çok vaka var" mı diyorsunuz?
Ama zaten "Haber adamın köpeği ısırmasıdır" mottosu da tam olarak bu yüzden kural değil mi?
Ayrıca yalnızca bizde değil... Dün BBC gibi pek çok yayın organında Avustralya'da plajda "yabani köpek" tarafından ısırılan bir kadının haberi ilk sıralardaydı.
Üniversitedeki hocalarımın görüşlerini merak ediyorum.
"Köpek adamı değil, kadını ısırmış ama" mı diyorsunuz?
İSMAİL YETER ARTIK!
CHP'li gazetecilerin seçim sonrası yazılarını, tweet'lerini, tartışma programlarında söylediklerini görüyor musunuz?
Bu köşede yıllardır okuduklarınızı tekrar ediyorlar.
Dün de baktım İsmail Küçükkaya yine geçen aylardaki bir yazımda ne söylemişsem Halk TV ekranlarında tekrar ediyor.
Son seçimde yalnızca Kılıçdaroğlu kaybetmemiş, "Hep kazandım" diyen İmamoğlu da yenilmiş...
Daha neler neler...
Yanlış anlama İsmail, telif falan istemiyorum. Senin için söylüyorum.
Zira böyle gidersen, olanı söylemeye devam edersen yandaş ilan edilirsin, ipini çekerler, lincin başını da Ayşenur ablan çeker, demedi deme.