Deprem felaketinin ilk anlarından itibaren ortalığı velveleye verip sonra arazi olan ünlü takımının kayığına binip Kızılay'ı gömdüler.
Yükselen popülist dalganın üzerinde sörf yapan yaşını başını almış adamlar, ekranlardan "Kızılay'a kan bile verilmez" diye "fetva" verdiler. Kendilerine zor günde sırtımızı dönemeyeceğimizi gözümüze soktular.
Öyle ya, Kızılay, Kızılhaç gibi ulusal yardım kuruluşları, ülkelerin zor durumdaki insani cephaneliğidir.
Bu yüzden savaş meydanında çalışırken düşman bile dokunmaz.
Kurumun medyatik başkanının ünlülerle atışma merakı ve "Kızılay sahada yok" diyenlere çadır satılması gibi lüzumsuzluklar da on binlerce kişinin enkaz altında kaldığı bir afetin sarsıntıları sürerken insani cephaneliğimizi dinamitlemeye gerekçe olamaz.
Ahaliye tarih dersi verenler bile unutsa da her şey gibi eleştirinin de bir zamanı var değil mi?
Toplumda çaresizlik hissinin tavan yaptığı travma anlarında, görevli kurumları panikletecek, nefret objesi haline gelmelerine sebep olacak tartışmaları başlatmanın kamusal yararı nedir?
Ben dâhil pek çok gazeteci de kaos geçip memleket bir nefes alınca bu soruları sordu, eleştirisini yaptı, yapıyor işte.
Yoksa telaşınızın sebebi ergenler gibi tık alma hevesi miydi?
Neyse...
"Deneyiminize, sağduyunuza yazık" deyip geçelim.
Şimdi bu çığırtkanlar sıraya girmişler, başlattıkları linç kampanyası sonucu ameliyatlarda kullanılacak kanı karşılamakta zorlanır hale gelen Kızılay için "kan ver" çağrısı yapıyorlar.
"Kızılay hepimizin" diyorlar.
Doğru söylüyorlar.
Allah'ın sopası yok.
***
MEHMET ŞİMŞEK KORKUSU
ABD kanalı Bloomberg'in, "Eski Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin ekonomi politikalarına katkıda bulunacak" başlıklı haberi Türkiye'deki muhalifleri hayal kırıklığına uğrattı.
"Yandaş medyamız" hâlâ topu çıkarmaya çalışıyor.
Hallerini görecekseniz...
Düne kadar "muhafazakâr" pozları kesen ancak bugün "CeHaPe zihniyetine" samimi itirafçılık yapan tayfa, Bloomberg'e "din kardeşleri" olduğunu hatırlatmak için yırtınıyor...
Habertürk'ün agresifi, "Bizim bildiğimiz Şimşek yapmaz öyle şey" diye sitem ediyor...
T24'ü, Diken'i "Ash'e göre Mehmet Şimşek'in yeniden göreve gelmesi için artık çok geç" türünden manşetler atıyor.
Ash kim mi?
Bilmiyoruz, adını yeni duyduk, uzmanmış.
Ama Şimşek'i biliyoruz, hâlâ AK Parti üyesi.
Bizimkilerin telaşına bakılırsa da elinde sihirli değnek falan olmalı.
***
DUALARI DA DEĞİŞTİ
Dünün "hızlı AKP'lisi" bugünün DEVA'lısı Mehmet Emin Ekmen katıldığı programda bir spikerin bebeği için dua ediyor:
"Umarım bir gün bu ülkeyi terk etmek zorunda kalmayacaktır. Hayatının son günlerinde zevk içerisinde Türkiye'de yaşayacaktır."
Amin de nereden icabet etti?
Burası Demirperde ülkesi değil. Giden de var kalan da.
Yurtdışına her çıkanın ülkeyi terk ettiğini mi sanıyor? Yoksa başka birilerini mi kastediyor?
Cesur olsun, açık konuşsun da anlayalım.
Arada önce Fransa'da görev yapan meslektaşımız Ömer Aydın'ın sorusuna ve verdiği istatistiklere mutlaka göz atsın:
"Hani millet ülkeden kaçıyordu?
- 2020'de ülkemizden yurtdışına giden vatandaş sayısı 77 bin 810.
- Ülkemize dönen vatandaş sayısı 98 bin 349.
- 2021'de gidenler 103 bin 613.
- Türkiye'ye dönenler 124 bin 269 kişi."