ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının etkileri hâlâ gündemin birinci maddesi. Ve Türkiye'de tartışmanın baş öznesi.
Sokaklarda protestolar, gösteriler birbirini izliyor.
Her zaman olduğu gibi dindarlar konuyla daha ilgili. Ancak Meclis'ten Ak Parti, CHP ve MHP'nin ortak imzasıyla çıkan bildiriden de anlaşıldığı üzere, toplumun tüm kesimleri konuya duyarlı.
Umarım sosyalist Venezüella'dan bile destek bulan bu antiemperyalist mücadele yayılarak başarıya ulaşır.
Burası önemli. Çünkü Filistin meselesinin yalnızca "dini" bir mesele olmadığına, sorunun ABD emperyalizmiyle de ilişkili olduğuna daha çok vurgu yapılmalı. Böylece daha geniş kesimler, özellikle solcu ve savaş karşıtı gençler arasında bir dalga yaratılabilir.
Tıpkı 60'ların sonlarına doğru Türkiye'dekiler de dahil dünyanın tüm sol hareketlerinin Filistinli mazlumları sahada da yalnız bırakmayacak kadar konuya dahil oldukları günlerdeki gibi...
Tabii ki bu sözünü ettiğim hedefin gerçekleşmesi için çağın iletişim araçlarını kullanmak yani klişede ısrar etmemek çok önemli.
DJ. Mahmut Orhan'ın İngiliz müzik grubu Colonel Bagshot'un "Six Days War" şarkısından yaptığı remix'i dinlerseniz nasıl bir perspektiften bahsettiğimi daha iyi anlayacaksınız.
Orhan, 68 kuşağının unutulan bu ezgisini hayata döndürmüş. Hatta yeniden yaratmış.
https://www.youtube.com/watch?v=A2HaC6vuRR8&index=9&list=PLNWzwGl6SNr51dwIsayuOB7JL0eRdjii
Deep house türündeki başarılı çalışmaları nedeniyle yakından izlediğimiz Orhan'ın motivasyonu ne olursa olsun sonuç son derece "hayırlı" oldu diyebiliriz.
Zira bir süredir, "apolitik" diye küçümsenen gençlerin devam ettiği diskolar, kulüpler muhteşem bir altyapısı olan bu savaş karşıtı parçayla inliyor!
Yurtdışında da durum farklı değil.
O meşhur klişeyle söylersek, duyanın yerine duramadığı şarkı gençleri dans ederken düşündürüyor.
Pek çok kişiden, parçayı dinledikten sonra bugünkü olumsuz sonuçları doğuran 1967'deki İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki "6 Gün Savaşı"nı araştırdıklarını öğreniyorum.
Eminim ki, "Yarın asla iş işten geçmeden gelmez" sözlerinin dünyaya yayılması, en az sokak gösterileri kadar rahatsız ediyordur emperyalistleri. Belki de daha fazla...
***
MANUŞ BABA'NIN ŞARKISI ÇALINTI MI?
Madem hafta sonu sözü şarkılardan açtık, öyle devam edelim.
Gündemin diğer bir tartışması da, Manuş Baba'nın çok dinlenen "eteği belinde" parçasının çalıntı olduğuna dair iddialar.
Musiki Eserleri Sahipleri Grubu Meslek Birliği, Manuş Baba'nın bu şarkısının, Atilla Yılmaz'ın "Senden gayrı" isimli eserinin kopyası olduğuna karar verdi.
Manuş Baba ise özetle "iddiaları komik bulduğuna" dair uzun bir açıklama yaptı.
Dün iki parçayı da dinledim. Evet, 'Eteği belinde'nin akılda kalan ana ezgisi 'Senden gayrı' ile neredeyse aynı.
Bakalım, bu etik mesele, Manuş Baba'nın romantik atmosferinde kaybolan fanlarını nasıl etkileyecek?