Kayseri'de Suriyelilere yönelik vandalizm, tam bir turnusol kâğıdı oldu. Hem içeride uzun zamandır ekilen ırkçı-kışkırtıcı siyaset dilinin kitleleri nasıl zehirlediği görüldü hem de aynı kitlelerin sanki bir merkezden düğmeye basılmış gibi harekete geçtiklerine tanık olundu.
Yetmedi, bunlara paralel aynı zaman diliminde Suriye içinden Türkiye'ye yönelik saldırılar da devreye sokuldu.
Bu kadar tesadüf olamaz. Hadi MOSSAD'ın tweet'ini ciddiye almayalım, Kayseri'de olup bitenlerde kirli eller yok mu?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı; gözaltına alınan 474 kişinin 285'i sabıkalı. Suç tablosuna bakın; göçmen kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, mala zarar verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi onlarca suç işleyen bir araya gelmiş.
O KİŞİ GÖREVLİ Mİ?
Peki bu nasıl olmuş? Adı geçen mahallenin problemli olduğu biliniyor. Ancak ortada cevabı aranan çok sayıda soru var. En başta da taciz iddiasını ortaya atan kişinin yaptıkları. Şu tesadüfe bakın, bu kişi pazar yerine gelen ve tacizci diye suçladığı Suriyeliyi izliyor, yeğeni küçük kızla tuvalete girdikten sonra da onların görüntüsünü kameraya çekiyor. Hatta o sırada "Taciz var" diye de bağırıyor. Görüntüleri daha sonra sosyal medyada yayınlıyor.
Bu işte bir gariplik yok mu? O 19 yaşındaki kişi, "şizofren" olduğu ortaya çıkan "tacizci" Suriyeliyi neden izliyor ve yeğenine tacizde bulunacağını nereden biliyor? Yoksa o "şizofren" hastası olan kişi seçilmiş biri mi?
Bir kere bu konu kesin açıklığa kavuşturulmalı. Kayseri'deki saldırılar bu nedenle daha önce Ankara, Adana veya İstanbul'da yaşanan ve büyütülmek istenen olaylara benzemiyor.
DÖRT KİŞİLİK İKİ ARABA
Kayseri'de kirli bir aklın devreye girdiği çok açık. Bunun bir kanıtı da her birinin içinde 4 kişinin olduğu ve farklı bir şehrin plakasını taşıyan iki aracın sürekli insan taşımaları ve Suriyelilerin evlerini gösterip yakılmalarını sağlamaları.
O iki arabada bulunan kişilerin kimlerle ilişkisi var ve oraya hangi gerekçeyle geldiler? Son dönemde parasal durumlarında bir değişim oldu mu? Sorgulama ve daha sonra yapılacak yargılama sonucunda pusuda bekleyenlerin adresine ulaşılır mı bilemem ama "operasyoncular" ilk kez bu kadar aleni yakayı ele veriyor.
Aslında uzun zamandır Suriyeli göçmenler üzerinden bir operasyon çekilmek istendiği biliniyor. Ortada bir sorun yokken bile birileri ve bazı siyasetçiler bu olayı kullandı, hatta kışkırttı. Bu kez muhafazakâr kent Kayseri'nin seçilmesi de tesadüf olmasa gerek.
Suriyeli aktivist Taha Elgazi'nin şu sözleri bu açıdan manidar: "Kadınlar ve çocuklar camileresığınmış. Camiye sığınanlarlagörüştüm. Bana, 'Dışarıdakisaldırganlar tekbir getirerek saldırmayadevam etti' dediler. Senkime karşı tekbir getiriyorsun?Camiye sığınanlar da Müslüman."
Gerilimin nereye çekildiğine dikkat... Hükümetin özellikle de AK Parti'nin bu uyarıyı ciddiye alması gerekiyor. Süreci sabote etmek için hâlâ kışkırtıcı dil kullanan aktörlere sahip muhalefete gelince... Onlar bugün de nefret ve ırkçılıksöylemleriyle attığı tohumlarınürününü biçmeye devam ediyor. Tıpkı Uludere tuzağında, Gezi kalkışmasında ve Kobani vandalizminde olduğu gibi. Umarım bu kez iş sıkı tutulur, olayın içinde olanlar ve kışkırtanlar yargı önünde geç kalmadan hesap verir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.