15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin üzerinden tam 7 yıl geçti. Türkiye hâlâ bu darbeyi yapan FETÖ'yle mücadeleye son noktayı koymuş değil. Mücadele içeride ve dışarıda sürüyor, daha da sürecek...
Sürecek, çünkü arkasındaki ABD dâhil hiçbir küresel güç o kirli yapıdan vazgeçmiş değil. O kirli yapı da iç çöküntü ve iç çatışma yaşamasına rağmen her defasında bir gerekçe bularak ayakta kalmayı, çatışmayı başka yöne çevirmeyi başarıyor. Zaten örgüt içinde çatışan taraflardan hiçbirinin FETÖ elebaşı Gülen'i karşısına alamaması işi uzatırken, araya da Türkiye'de yapılacak seçimlerin girmesi onların yeniden umutlanmalarına yol açıyor.
14-28 Mayıs seçimleri FETÖ'cüleri öyle heveslendirmişti ki 2021'de birbirlerini darbecilik ve yolsuzlukla suçlayanlar, kavgayı erteliyor, seçimlerde Kılıçdaroğlu'nunkazanacağına ve Türkiye'ye döneceklerine inanıyordu.
Dikkat ederseniz, bir iki gündür yine FETÖ içindeki iktidar kavgası medyaya düştü. Daha önce bu köşede ayrıntılarıyla yazmıştım, FETÖ'nün sosyal medya sorumlusu Osman Şimşek ile özel kalemi Cevdat Türkyolu arasında yolsuzluk iddialı-tokatlı bir kavga çıkmış, Şimşek Teksas'a sürgün edilmişti. İşte o kavganın aktörlerinden Şimşek, seçimlerden sonra piyasaya çıkıyor, FETÖ'yü dolaylı hedef alan imalı açıklamalar yapıyordu.
Mesela, "Çok fazla mı siyasallaşmıştık?"sorusuna şöyle cevap veriyordu: "Buna hayır diyemeyeceğim.Çizginin korunabildiğini söyleyemem."
Gülen'in "karakutusu" Cevdet Türkyolu ile kavgasını da doğruluyordu: "Adımın geçtiği hadiseler doğruysasesim çıkmaz. Ama yalansa sizi tekzipederim. Bu kadar basit."
Gülen'in örgüt tabanında "Mehdi" ilan edilmesiyle ilgili "her şeyi bilemeyeceği,fikirlerinin yönlendirilebileceği" gibi çarpıcı bir değerlendirme de yapıyordu.
Bu açıklama örgüt tabanında nasıl yankılanır bilemem ama temcit pilavı gibi sürekli söyledikleri, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından gönderildiğini iddia ettikleri mektupların da yalan olduğunu ortaya koyuyordu.
Şimşek, bu mektupları FETÖ elebaşı Gülen'in yakınında yer alan MehmetDeğerli diye birinin uydurduğunu ve darbeci askerleri buna inandırdığını dolambaçlı da olsa söylüyordu.
Şimdi soralım: Peki FETÖ'nün önemli isimlerinden Osman Şimşek, ne oldu da 2021'de yaşanan kavgadan iki yıl sonra konuşuyor?
Kirli örgüt içinde iki farklı yapı olduğu biliniyor. 17 Nisan 2021'de bu köşede aynen şunları yazmıştım:
"Bir yanda Cevdet Türkyolu ve Mustafa Özcan'a sahip çıkan İsmailBüyükçelebi, Abdullah Aymaz,Mustafa Yeşil ve Ekrem Dumanlı gibi bilinen FETÖ'cüler var, öte yanda ise gazeteci Ahmet Dönmez'e destek verip yolsuzlukları ve çeteleşmeyi eleştiren ÖnderAytaç, İhsan Yılmaz ve Prof. Dr. ElvanAktaş gibi isimler."
Şimdi bu gruplara yeni bir ekip daha eklenmiş: Şimşekçiler...
FETÖ'yü iyi bilenlerin yorumu şöyle: "Osman Şimşek mağdur oluncaörgüt içinde Şimşekçiler diye bir grupoluştu. O da her gittiği yerde, 'Bendarbe olacağını bilseydim daha cesaretliolurdum' diye açıklamalar yaparakçevresini genişletiyor."
Acaba Şimşek, şimdi FETÖ içinde bir grup oluştuğu için mi konuştu yoksa FETÖ'nün yeni sinsi bir plan içinde olduğunu ima ederek uyarı mı yaptı?
"Bu da nereden çıktı?" demeyin, içeride daha yeni seçimden yenik çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi dışarıdaki FETÖ'cüler de ısrarla "erkenseçim"den ve geri dönüşten söz ediyor ve bunu da ciddi ciddi tartışıyorlar.
Belki de bu umutla hem müritlerini ayakta tutuyorlar hem de kirli hesaplarından vazgeçmeyen küresel güç merkezlerine bağlılıklarını.
Bu arada son bir haber de Pensilvanya'dan verelim: FETÖ elebaşıGülen, konuştuğu hiç kimseyi tanımıyormuş...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.