Yeni kuşaklar ne kadar tanıyor bilmiyorum ama Atilla İlhan bizim kuşağın "üstat" saydığı aydınlarımızın başında geliyordu. Döneminin önemli bir şairi ve etkili bir düşünce adamıydı. Onlarca kitaba imza attı. Kendi adıma siyasi düşüncelerine eleştirel yaklaşsam da okumayı hiç ihmal etmedim. Ama biz onun daha çok şairliğini sevdik. "Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin"
Rahmetli Atilla İlhan'ın bu şiirini bilmeyenimizyok gibi... Zaman zaman buköşede onun 70'li yıllarda yazdıklarındanalıntı yapıyorum. Geriye dönüp, o yazılarıher okuduğumda da bazı şeylerin değişmediğinigörüp şaşıyorum. Eminim siz deokuduğunuzda aynı duyguları hissedeceksiniz. Gelin demokrasi şöleni yaşadığımız bugün de, 70'li yıllara gidip yazdıklarını hatırlayalım. 'Hasta' eden de onlar, 'hastaadam' diyen de... "Bizim gazetelerin ipiyle kuyuya inilmez, ara sıra onlarda bile rastlıyorum. Şu 'hasta adam' deyimi!... Batılıbasın, daha sık, daha iştahlı kullanıyor. Sanırsınız, Osmanlı'nın son günleri! Sahi biz bunu ilkokullarımızda bile okuturuz değil mi? Padişahların kötü yönetiminden memleket o hali gelmiş ki, uygar ülkeler bize 'Hasta Adam' adını takmış. Sevsinler mantığı! Yahu bizi hastaetmek için üç yüz yıl elinden geleniardına koymayan bu sizin uygardediğiniz 'emperyalist' ülkeler. 'Hasta'edince başına üşüşüp, şurası senin, burasıbenim diye cesedini paylaşmaya kalkışanda onlar. Padişahların hiç mi kabahatiyoktu, vardı elbet, vardı ya, acababütün kabahat onların mıydı?"
Dikkatinize çekerim, o günlerin 'hastaadamı' bugününün 'otoriter adam'ınadönüşmüş. Anadolu'da güçlü TürkiyeSözü yine İlhan'a bırakalım:
"Şimdi, aynı deyim ortaya çıkınca, bunu kendi kendimize sormalıyız. Anadolu yarımadasında güçlü birTürkiye kimsenin işine gelmemektedir. Hasta olmasında, sürekli iç bunalımlarla uğraşmasında yarar umuyorlar. Helegüçlenip de bazı konularda iradesinisağına soluna geçirmeye kalkıştımı, ayaklarını yerden kesmek içinuğraşan uğraşana! İşin güzeli, her seferinde yurt içinden de bu uğraşlarına işbirlikçi bulmaları!
Hazin ama, böyle.
Şimdi kendini 'gerçekçi' ve 'akılı'sanıp da Türkiye'nin sahiden 'hasta' olduğunudünyaya ilan eden kendi şaşkınlarımıza(gazeteci, yazar, politikacı, diplomat,iktisatçı vs.) bazı yazılı sınavsorularım var."
İçerideki işbirlikçilerin kimliğine dikkat! O soruların ayrıntısına girmeden sadece şu tespitini aktaralım:
"Sevres Anlaşması'nın uygulamasını neyle öğrendik. Mustafa KemalPaşa ne diyordu; 'Bolşevik olmakbaşka, Bolşeviklerle ittifak yapmakbaşka', bu ittifakı yapmadı mı, Lozan Anlaşması'na silahlı eylemle ulaşmadık mı?"
Gelelim bugünün de çok tartışılan ve hassas "Ulusal Savunma" meselesiyle ilgili yazdıklarına:
"Emperyalist sistemin en rahatsız olduğu konu, Türk/Sovyet yakınlaşmasıdır. (...) İşin güzeli The Rand Corporationraporunda, Rusların Türkiye'ye yardımdabulundukları da belirtilmiş, deniyor ki,ekonomik anlaşmalar sayesinde önümüzdekion yol içinde Rusya Türkiye'ye1.2 milyar dolar yardım sağlayacak. Hadi gel de şunu mantıkla açıkla bakalım, adam bana yardım ediyor, ıspanakver sana uçak vereyim diyor, hırgür çıkmasın diye siyasal belge imzalayalım diyor, ama biz yıllardır bizi ambargoaltında inleten, üstelik ekonominizihasta edip sonra utanmadanbize 'hasta adam' diyen emperyalististemde kalmakta direnip, Habeşistan'a yardım gönderdi diye Rus uçaklarını protesto ediyor(uz)... Bre görmezler, heriflerin siziyemek için elinin altında 'yalnız'bulundurmak istediğini nasıl anlamazsınız? Allah hepimize akıl fikir versin!"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.