Geçen yılın yıldızı hep parlak kalan siyasetçisi hiç kuşkusuz
Başkan Erdoğan'dı. Küresel çapta tarihi zirvelerin vazgeçilmez ismi olması, Rusya- Ukrayna Savaşı'ndaki barışçı rolü, tahıl koridorunun açılması, 200 esirin kurtarılması, İsrail ve Suriye dahil çevre ülkelerle yeni ilişkiler kurması onu hep küresel zirvede tuttu. Bu başarısıyla küresel saldırıların da hedefindeydi.
Yirmi yıllık iktidarına rağmen iç siyasette de en etkili isim oydu. Hâlâ açık ara farkla Türkiye'nin en sevilen, en başarılı ve en çok güven veren siyasetçisi. Geçen yılın son ayında Optimar Araştırma'nın yaptığı ankete göre,
"Bugün cumhurbaşkanlığı seçimi olsa kime oy verirsiniz?" sorusuna verilen cevaplar da bunu gösteriyor:
Erdoğan yüzde 43.7,
Kılıçdaroğlu yüzde 12.4... Aradaki fark 30 puandan
fazla... Kılıçdaroğlu'nu bir veya iki
puan farkla
Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve
Meral Akşener izliyor.
Güven duyulan siyasetçi araştırmasında da durum farklı değil.
Birkaç gündür çevremdeki insanlara,
"Siyasette profili yükselen ikinci bir siyasetçi var mı?" diye soruyorum. Son tartışmalarla
İmamoğlu ismi öne çıksa da 2022 yılı bütününe bakıldığında
Kılıçdaroğlu'nun çok ciddi bir atak yaptığı ve yıldızının parladığı görülüyor.
Daha önceleri anketlerde Yavaş ve İmamoğlu önde çıkarken, özellikle son 6 ayda Kılıçdaroğlu ismi onların önüne geçti. Tabii bu altılı masanın adayı olacağı anlamına gelmiyor. Altılı masadaki koltuk savaşı 2023'ün ilk aylarında da devam edecek gibi.
***
Büyük oranda kötü geçen 2022 yılında umut veren gelişmeler de oldu. En önemlisi de Türkiye'nin Karadeniz'de bulduğu doğalgaz kaynaklarıydı. Bu adımın rakamsal değeri bir yana en önemli yanı, kendi milli enerji politikasını hayata geçiren, arama ve sismik gemileriyle, kullandığı son teknolojiyle Türkiye'nin küresel alanda bir enerji gücü olarak varlık göstermesiydi. Sokağa umut veren son yılların en önemli keşfi bu...
İkinci önemli umut dalgası, sosyal politikalardaki adımlarla geldi. Özellikle yılın son gününe damgasını vuran EYT meselesinin çözülmesi sokaklarda pozitif rüzgâr estirdi ve
"Çözerse Erdoğan çözer" algısını tahkim etti.
***
Siyasette düşüş yaşayanlar yani kaybedenler de vardı. 2022 yılında en derin düşüşü İP Genel Başkanı Meral Akşener ve altılı masa yaşadı. Akşener, sürekli itiraz eden ve CHP'nin içini karıştıran siyasetçi profiliyle, altı masa da ortaya somut bir sonuç koymaması ve boş tartışmalarla yılın kaybedenleri arasında yer aldı. Bu kayıptan kuşkusuz Kılıçdaroğlu dahil altılı masa sakinleri de payına düşeni aldı.
O pay sahiplerinden ikisi de AK Parti'yi tırtıklamak için parti kuran Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'ydu. Bu ikili hem varlık gösteremedi hem de düne kadar kendilerini aşağılayan CHP'ye altlık olmaktan öteye geçemedi.
***
KILIÇDAROĞLU-BAYKAL GÖRÜŞMESİNE ASLI BAYKAL NE DEDİ?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaylık yolunda kararlı adımlarla yürüyor. Parti içinde İmamoğlu, altılı masada da Akşener'in direncine, karşı hamlelerine rağmen yoluna devam ediyor. Yılın son gününde de hanesine artı yazacak bir hamle yaptı; yerinden ettiği eski genel başkanı Deniz Baykal'ı ziyaret etti. Gerçi birlikte verdikleri fotoğrafta Baykal, bakmıyor ve mutsuz görünüyor ama Kılıçdaroğlu için sorun değil. Önemli olan bu görüntüyü almasıydı. Bu biraz da Baykal'ın kızı Aslı Baykal'ın sert eleştirilerine karşı bir cevaptı.
Peki Aslı Baykal'ın buna bir cevabı var mıydı?
Aslı Baykal'ı aradım ve sordum. Pek konuşmak istemedi. Sadece şunu söyledi:
"Bu bir nezaket konuşmasıydı, fazla ilgilenmedim."