CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu, son dönemde okadar kötü siyasi hamleler yaptıki, bırakın kendi hanesine artı yazmayıtam tersi başta Meral Akşener olmaküzere olası bütün rakiplerine tarihi bir fırsatsundu.
O fırsatı en iyi kullanan da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. Önce TV'lere çıkıp bol bol kendisine kurulan siyasi tuzakları anlattı, yetmedi Atatürk'ü anma gecesini bile dans ederek kullandı.
Ama en hesapçı çıkışı, hakkında Yüksek Seçim Kurulu'nun başvurusuyla açılan "ahmak davası"nı bir şova dönüştürerek yaptı.
Doğrusu, "o makama" gitmek için her şeyi araçsallaştırdığı için her yol mübahtı. Bu yüzden gerçeği çarpıtmak konusunda sadece kendisi değil ekibi de boş durmuyor, dava öncesi bir kaset bile hazırladılar.
Peki, olay neydi?
Kısa bir hatırlatma yapalım. İBB Başkanı İmamoğlu, başkan seçildikten birkaç ay sonra Strasbourg'a gidiyor ve Avrupa Konseyi'nde HDP'li belediye başkanlarının görevden alınmalarını da kapsayan şöyle bir konuşma yapıyordu: "Belediye başkanlarının görevdenalınarak yerlerine kayyum atanmasıve bir kısmının tutuklanması, özelliklehukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir."
Birkaç gün sonra da İçişleri BakanıSüleyman Soylu, bu açıklamaya sert tepkigösteriyordu: "Avrupa Parlamentosu'na gidipTürkiye'yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum;bunun bedelini bu milletsana ödetecek. Bu iş bu kadar bedavadeğil!"
İşte dava süreci de bu açıklamayaİmamoğlu'nun verdiği cevapla başladı. O konuşmayı baştan sona izlediğinizde göreceksiniz, hiçbir siyasi derinliği olmayan ve ne dediği anlaşılmayan karmakarışık bir konuşma. Yargı ne der bilemem ama o konuşmada YSK'ya açık hakaret var ve şöyle diyor: "Tam da 31 Mart'ta seçimi iptaledenler ahmaktır, önce oraya birodaklansın!"
Gördüğünüz gibi Bakan Soylu'yadeğil YSK'ya "ahmak" diyor. Hatta bakanınoraya odaklanmasını istiyor. Zaten bugerçeği İmamoğlu'nu savunmak için hazırlattığıkasette bizzat "siyasi danışmanı"Necati Özkan da kabul ediyor:
"Fakat 'edenler' yerine 'ettirenler'deseydi örneğin hiçbir şekilde dava açılamazdı. Oradaki ufacık bir kullanım farkındandolayı bu davayı açmış oldular."
Geçmiş olsun... Şaşırmıyorum ama butespiti yapan aynı Özkan köşesinde isebambaşka bir şey yazıyor:
"Bilindiği gibi İBB Başkanı Ekremİmamoğlu, kendisine 'ahmak' diyenİçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sözüiade ettiği için yargılanıyor."
Şimdi bu yalan değil mi? Sonrakiyorum çok daha büyük bir yalan: "Özü itibarıyla, yargı yoluylaİmamoğlu'nun 'siyaset yasaklısı'durumuna getirilmesi..."
El insaf, dava bir kere siyasi değil,hakaret davası. Siyasi ne söylemiş ki davasiyasi olsun. Birileri de bunu BaşkanErdoğan'ın şiir okumasıyla kıyaslıyor ki hiçalakası yok.
Gelelim davanın nasıl sonuçlanacağına. Buna yargı karar verecek. Ama "Ekremcilerin" acelesi var ve ceza almasa hatta ertelense bile onun üzerinden siyaset devşirmek işlerine geliyor.
Böylece İstanbul'a iz bırakacak eser yapmayan, adaylığı da Kılıçdaroğlu tarafından engellenen İmamoğlu'na, "siyasiyasak" algısı üzerinden yeni bir "kahramanınyolculuğu" hikâyesi çıkmış olacak.
Bu konuda şansları da yok değil. Gizli bir el devrede ki garip şeyler oluyor. Mahkemenin hâkimi değişiyor, mahkemenin yeni hâkimi de hiçbir hâkimin yapmaması gereken bir şeyi yapıp düşüncesini açık ediyor: "Bu sözü kime söylediği belli. Süleyman Soylu'ya söylemiştir. Bende o şekilde düşünüyorum."
Bu daha adaylık kavgaları, sonrasındaçok daha garip şeyler görebiliriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.