FETÖ’de iç çürüme
Türkiye'nin tüm ısrarlarına rağmen ABD'nin ve AB'nin FETÖ'ye sahip çıkması, içerideki altılı masacıların her fırsatta selam yollamaları ve korumaları bile FETÖ'nün ayakta kalmasına yetmiyor. FETÖ, kirli bir örgüt olarak deyim yerindeyse tam bir "iç çürüme" yaşıyor.
Birbirlerini darbe ve yolsuzluk yapmakla suçlayanlar, örgüt içinde fraksiyon oluşturanlar artık saklanamayacak noktaya geldi. İç kavga, iç çürümeyle devam ediyor ve Pensilvanya'ya kadar uzanmış durumda.
Bir süre önce FETÖ'nün çok izlenen ilk Youtuber'larından İsmail Sezgin, cemaat içinde "ruh zehirlenmesinden" söz ediyor ve şöyle diyordu:
"Gülen Hocaefendi'nin de çok etkili olamadığını, cemaat gündemini belirleyemediğini gözlemliyoruz. Bunu cemaatin ruh zehirlenmesi yaşadığını iddia eden, daha sonra da cemaatin kendisiyle yüzleşmeye ihtiyacı olduğunu belirten yazılar yazdı. Cemaat bir iç çürüme yaşıyor ve cemaat mensupları şunları şunları yaparsa çürümeyi çözebilir ve bu krizden çıkabilir. Ama maalesef oradaki argümanların cemaat tarafından kulak ardı edildiği görüldü."
Bir istihbarat örgütü olan FETÖ'nün ruh hâlini, çürümüşlüğünü bizzat FETÖ elebaşı Gülen böyle değerlendiriyor. Anlaşılan örgüt içinde etkinliği de kalmamış ki aynı günlerde Pensilvanya'daki örgüt üssünde bambaşka bir kavga yaşandı.
Bu öyle sıradan bir kavga da değildi. Gülen ile örgütü ele geçirdiği bilinen Mustafa Özcan arasında yaşanan üst düzey bir kavgaydı. Denilenlere göre Özcan, bir grup mahrem imamla Pensilvanya'da bir toplantı yapıyor ve toplantıya nedense Gülen katılmıyordu. Ancak Gülen, kendi kapsama alanında yapılan bu toplantıyı kameraya çektiriyor ve "Arkadaşlar burada ümit verici bir çalışma yapıyorlar" diyerek kendisi bir video çekip yayınlatıyor.
Örgütün kirli operasyonlarını planlayan, FETÖ elebaşının da korkulu rüyası Özcan bu sızdırmaya sert tepki veriyor ve Pensilvanya'yı terk ediyordu.
İşin ilginç yanı ise toplantının tam da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisi sırasında ve Türkiye'deki seçimler üzerine olması.
Orada ne karar alındığı bilinmiyor ama Özcan'ın İngiltere'ye dönmesi, Kılıçdaroğlu'nun da hızlı bir biçimde İngiltere gezisini başlatması ister istemez akıllara şu soruyu getiriyor:
Acaba ABD'deki 8 saatlik kayboluşun bir versiyonu da İngiltere'de yaşanır mı?
***
GÜL'ÜN ADI MASAYA GELİR Mİ?
Bugünlerde altılı masada da bir iç kavga yaşanıyor. Hâlâ kimin aday olacağı tartışılıyor. Bütün çabasına rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına İyi Parti'nin itiraz etmesi, başka aday hesaplarının yapıldığını gösteriyor. Bu da Meral Akşener'i, Abdullah Gül'ü ve Ekrem İmamoğlu'nu yeniden gündeme taşıyor.
Aslında hem Gül hem de İmamoğlu bu işin peşini hiç bırakmadı. Bunun böyle olduğunu daha ağustos ayında yazmıştım:
"Hâlâ 6'lı masanın adayı belli değil. Hâlâ o mu olacak bu mu olacak tartışması sürüyor. Gerekçeleri de hazır; isim açıklanırsa yıpranır ya da ismin açıklanmasıyla gündem değişir. Her iki gerekçe de gerçekçi bulunmuyor.
Bulunmuyor, çünkü işin içinde başka bir hesap var.
O hesabın bir ucunda Ekrem İmamoğlu, diğer ucunda da Abdullah Gül'ün olduğu söyleniyor.
Bu iki isim de henüz devreden çıkmış değil. Ama asıl ilginç olan, unutulduğu sanılan Gül isminin ara ara ısıtılması..."
Şu sıralarda Gül'ün ismi yeniden ısıtılırken, çevresinde yer alan genç bir siyasetçi tebessümle süreci izlediklerini belirterek şöyle diyor:
"Bunlar oylansınlar, adaylık günü geldiğinde görüşeceğiz..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)