CHP’ye akıl verenler
Deniz Baykal döneminde "Yeni Sol" ve "Anadolu Solu" arayışları denense de sonunda gele gele "ikna odaları"nı savunan, 367'ye sahip çıkan "devşirme aktörlerle" her şeye karşı çıkan bir CHP'ye geldik. Aslında bugün de çok farklı değil. Aynı yöntemler yine devrede.
12 yıl önce bir operasyonla CHP'nin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu, "biraz değişim"le partiyi yeniledi ama partideki statükocu damarı da "Erdoğan düşmanlığıyla" hep canlı tuttu.
Tek tük itirazları da kolay atlattı. Adayları kendi belirledi, herkes tıpış tıpış gidip oy verdi, FETÖ'yü kollayan, HDP'ye kol kanat geren siyaset izledi, atılanlar dışında kimse sesini çıkarmadı, Altılı Masa'yı kurdu, alkışlandı. Son dönemde; "Benimle misiniz, değil misiniz?" deyip, son noktayı koydu ve "artık her şeyi yapabilirim" demeye başladı. Artık kim akıl verdiyse, çözülmüş ya da çözüm yoluna girmiş temel meselelere bile el atıp, "Ben çözerim" demeye başladı.
Başörtüsüne yasal güvence talebi böyle bir ruh halinin ürünü...
Bu çıkışıyla hem Altılı Masa'daki adaylığını garantileyecek, hem de masadaki muhafazakarların taleplerini de yerine getirmiş olacaktı. Çünkü onlar da zaman zaman karşılaştıkları başörtüsü baskısını dile getirip, CHP'nin güvence vermesi gerektiğini söylüyordu.
Bir keresinde Ali Babacan şöyle diyordu:
"İnsanların bu dönemde kazanılmış hakları bu dönemde kaybetmeyeceğini bilmesi, bundan emin olması lazım..."
Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü hamlesine en büyük destek de o muhafazakar siyasetçilerden geldi. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün takdiri ise dikkat çekiciydi:
"Birçok acılara sebep olmuş bir partinin bu hatasını nihayet görüp vazgeçmesi ve bunu tüm milletvekillerinin imzasıyla somutlaştırması Türkiye adına çok memnun olunacak olağanüstü bir gelişmedir. Böyle bir dönüşüme öncülük ettiği için de Kemal Beyi tebrik etmek gerekir."
CHP'lilere göre Kılıçdaroğlu'na akıl verenler Altılı masadaki siyasetçiler ve çevresindeki muhafazakarlardı. Bir CHP'li, CHP'nin muhafazakarların aklına ihtiyacı olmadığını belirtiyor ve şöyle diyordu:
"O aklı kendileri için kullansalar ya... AKP'den ayrılıp 'yüzde 20 oy alacağız' deyip yüzde 1'de kalanlar bugün CHP'ye yön veriyor. Kurucu parti CHP bunu kaldıramaz."
CHP'ye aklı verenler belliydi ama o akla CHP'lilerin itirazı vardı ve öfkeliydiler. Kimi kendi genel başkanına "proje" diyor, kimi "Çukura düştü, bunu bilinçsiz yapması imkansız" diyor kimi de "daha ne tavizler verecek" diye kaygısını belirtiyordu.
Parti dışına itilenlerden Yılmaz Ateş veya Kemal Anadol gibi isimlerden de ciddi tepki geldi. Ama en sert tepki, bir zamanlar CHP'nin tek hakimi olan Önder Sav gösterdi. Sav, Anayasa Mahkemesi kararlarını hatırlatıyor ve Kılıçdaroğlu'nu ağır biçimde suçluyordu:
"Laiklik ilkesi kemirilirken, özü ve içi boşaltılmaya çalışılırken sessiz kalanların, hatta yozlaşmasına çanak tutanların birkaç yıl önce başörtüsü ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu için attıkları imzaları, verilen çabaları söyledikleri sözleri unutanların..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)