İBB Başkanı Ekremİmamoğlu durdurulamıyor. 6'lı masada adaylık krizi derinleştikçe, İmamoğlu da hamlelerini artırıyor ve operasyonlarını daha açık biçimde yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun rahatsız olması, CHP'li siyasi aktörlerin ağır biçimde yüklenmeleri hiç umurunda değil. Herkesin kendisine döneceği hesabı yaptığı için siyasi kapsama alanını genişlettikçe genişletiyor.
Ona göre İP zaten çantada keklik. Bu da, Akşener'in onu "Fatih" ilan etmesinden, onun da Akşener'i abartılı zabıta bandosuyla karşılamasından belli. CHP-İyi Parti gerginliğine rağmen bu ilişkiyi Kılıçdaroğlu'nun gözünün içine baka baka sürdürüyor. Bir adım sonra Akşener, Bülent Ersoy vari "Ablansana kurban olsun" derse hiç şaşırmam.
Bunun nedeni de Kılıçdaroğlu'nun adaylığını İyi Parti'nin istememesi. İmamoğlu bunu bildiği için medya operasyonlarına da devam ediyor.
Bu noktada, İmamoğlu'nun Gelecek Partisi Genel Başkanı AhmetDavutoğlu'yla, onun evinde "özel" buluşması çok dikkat çekici. Bir belediye başkanı, Akşener gibi üzerinde "hakkı" da olmayan masadaki bir siyasi aktörle neden buluşur dersiniz?
Haber, siyaset kulislerine ilk düştüğünde bir anlam verememiştim. Meğer "mekikdiplomasisi" yapıyormuş. Bunu da CHP'li gazeteci Barış Yarkadaş söylüyor: "İmamoğlu metrobüskazasının olduğu geceAhmet Davutoğlu'nunevinde Davutoğlu ileyemek yedi. Belli ki birmekik diplomasisi oanlamda sürüyor..."
'FRENİ PATLAMIŞKAMYON GİBİ...'
ABD ve İngiltere büyükelçilerindensonra siyasi aktörlerlede mekik diplomasisiyapması İmamoğlu'nun adaylıktakararlı olduğunu gösteriyor. İşin orada kalmadığı, tıpkı İyi Parti gibi Gelecek Partisi'yle de daha derin ilişkiler kurduğu konuşuluyor. Mesela, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci ile "Karadenizlilik" üzerinden özel bir bağ kurmuş ve bunu sürdürüyor.
Bu ilişkiler, adaylığa giden yolu açar mı belli değil ama şu belli: İmamoğlu kendisi için çalıştıkça CHP'yle bağları kopuyor. En basiti, şu sıralarda İBB meclisinde Swissotel arsasının satışıyla başlayan ve kadrolaşmayla devam eden kavga. İmamoğlu o arsayı satmak istiyor, daha önce satışa karşı çıkan CHP'liler ise istemiyor. İşin ilginç tarafı, kavga nedeni arsa gibi görünse de arka planda siyasetin olması. CHP İBB Meclis Üyesi Doğan Tekel, bakın ne diyor: "Bir imar dosyası, birmülk satışı için namusmeselesi demek, zavallıinsanların kullanacağıbir dil. Bu kişiler argove küfürlerle, kutsallarlakonuşur. Başkanımızındurumu vahim, 'freni boşalmışkamyon gibi'... Herkeshaddini bilecek! İyi kicumhurbaşkanı ya dagenel başkan olmamış,yoksa her şey basınınönünde tartışılırdı."
HALK TV OPERASYONU
Halk TV'den SuatToktaş'ın gönderilmesi veİsmail Küçükkaya'nın getirilmeside bu kavganın biruzantısı. İmamoğlu'nun işi sıkıtuttuğu, Murat Ongun'u işealımlar için görevlendirmesindenbelli.
CHP içindeki bu kavga, dediğim gibi 6'lı masadaki derin çatlağın bir yansıması. Orada Akşener yeni bir oyun kurarken, CHP'li İmamoğlu ve Yavaş'ı öne sürüyor ama asıl derdi kendi adaylığı... İyi Partililere göre Akşener, HDP yükünden kurtulup İmamoğlu- Yavaş ve 6'lı masadaki muhafazakâr partilerle "üçüncüittifak" kurarak CHP'yi üçüncü parti yapmak istiyor.
Kılıçdaroğlu-HDP ilişkisini unutuyor tabii, yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun "Masadağılır" tehdidinde bulunması boşuna değil.
Son söz: Peki bir masayı bile yönetemeyenlerin, küresel kavgaların yoğunlaştığı bir dönemde ülkeyi yönetmeleri mümkün mü?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.