CHP içinde geçmişten farklı ve çok derin bir Atatürkçülük tartışması var.
Bunun son örneği, İzmir Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi üzerinden yaşandı. Çelebi'nin Millet İttifakı'na "milli kaygılar"la sorduğu 20 soru ve Cumhur İttifakı'na destek veren açıklaması müthiş sarsıcı oldu.
Buna ünlü televizyoncu-sosyolog Doç. Dr. Hulki Cevizoğlu'nun, "Atatürk'ün kurduğu TürkiyeCumhuriyeti'nde bir kadın ilkkez Erdoğan döneminde General(Özlem Yılmaz) oldu! Kutluyorum.Her yönüyle ele alınacak birkonu" sözleri eklenince ortalık karıştı.
Öfkelenenler, saldıranlar, ağza alınmayacak hakaretler birbirini izledi. Bu sığ ve düzeysiz tartışmaya sadece sosyal medya trolleri değil, "devrimci" gazeteciler ve aydınlar da katıldı.
Bu cenahta geçmişte Sol Kemalist, Atatürkçü, "Gardırop Atatürkçüsü" gibi kendi içlerinde farklı tartışmalar vardı ama hiçbir zaman "milli" konularda bu kadar derin kopuş yaşanmamıştı. CHP her dönem büyük oranda Atatürkçülerin değişmez adresiydi. Son 10 yılda kapısını, savrulan muhafazakârlara, Sorosçulara, HDP'lilere veya FETÖ'cülere açmasına rağmen bu değişmedi.
Şu tabloya bakar mısınız? KemalKılıçdaroğlu döneminde klasikAtatürkçü Onur Öymen de, ulusalcıBirgül Ayman Güler ve ÜmitKocasakal da, kaçak FETÖ'cüAykan Erdemir de, AK Parti'ye operasyonçeken Abdüllatif Şener deCHP'deydi.
Çoğu "AK Parti'ye yarar" diye bu ilkesizliğe itiraz etmedi. YılmazAteş gibi yüksek sesle "PartimizFETÖ'ye teslim edildi" diyen birkaç kişi de ya ihraç edildi ya da tasfiye edildi.
Bu dalganın son sembol ismi Mehmet Ali Çelebi'ydi. Gerçi o partiden atılmadan istifa etti ama saldırıdan ve itibarsızlaştırma operasyonundan kurtulamadı. Sadece o da değil, eleştiren, farklı düşünen kim varsa topa tutuldu.
Mesela yılların gazetecisi, siyasetçisi eski "devrimci" Uluç Gürkan, o Atatürkçüleri topa tutanlardan biriydi ve şöyle diyordu: "Mehmet Ali Çelebi, NedimŞener, Metin Feyzioğlu, HulkiCevizoğlu ve benzerlerine...Atatürk bir kutup yıldızı gibi,yolunu kaybedenlerin takibinibekliyor..."
Buna cevap gazeteci NedimŞener'den geldi: "Merak etmeyin beni SayınUluç Gürkan, tavsiyeniziFETÖ'cülere evladı gibi sarılan,terörist PKK sözcüsü Demirtaş'aözgürlük isteyen, Atatürk'e 'kefere'diyenleri CHP'ye dolduranKılıçdaroğlu ve CHP'li dostlarınızave sessizce olanı biteni izleyen kendinizesaklayın."
Bütün bunlar belki de ilk defa kendilerini Atatürkçü-Kemalist diye niteleyenler arasında derin bir yol ayrımı yaşandığını gösteriyor. CHP'den ayrılanlar, ihraç edilenler ve benzer düşünceye sahip aydınlar, FETÖ, PKK ve Doğu Akdeniz gibi meselelerde daha yerli ve milli bir çizgiyi savunurken, karşı çıktıkları Kılıçdaroğlu ve çevresini de açık açık küreselcilerle iş tutmak ve FETÖ'cülere kucak açmakla suçluyorlardı.
Peki, ortada bu kadar açık bir fotoğraf varken, "milli" kaygılar taşıyan Kemalistler ya da Atatürkçüler, neden kendi laik sosyolojilerine bu gerçeği anlatamıyor? Üstelik son yıllarda yapılan bütün sosyal araştırmalarda, "Kendinizi siyasi olarak nasıltanımlarsınız?" diye sorulduğunda ilk sırada "Atatürkçüyüm" diyenler çıkmasına rağmen...
Hâlâ "hiç değişmedikleri" ve CHP'nin bu noktaya gelişine katkı verdikleri için olabilir mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.