Kılıçdaroğlu neyin üstünü örtüyor?
Tıpkı 2013'teki FETÖ'cü yargı darbesinden sonra yaptığı gibi ekrana çıkıp yine bir yerlerden eline sıkıştırılan uyduruk belgeleri göstererek "Kaçacaklar" diyor.
İyi de aynı şeyi o yıllarda hem de FETÖ'cülerin televizyonuna çıkıp, "Başbakan yakında yurtdışına kaçacak" diyen Kılıçdaroğlu değil miydi?
Ne oldu? Tam tersi, o belgeyi Kılıçdaroğlu'na veren FETÖ'cüler kaçacak delik aradı ve zor bela kaçıp efendilerine sığındı.
Kılıçdaroğlu da o tarihten sonra girdiği her seçimi kaybetti. Ama ne yazık ki, ne partisi ne de çevresindeki statükocu aydınlar, yalanlarla kurulu bu siyasi operasyonu sorgulamadı. Halen de sorgulamıyorlar.
O da bu yalanlara inananları gördükçe level yükseltmeye devam etti. Şimdi de başta bürokrasi olmak üzere herkesi tehdit eden bir dille kendisini izlemeye çağırıyor: "Bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim."
Akıl alır gibi değil. Söyleyenin sicili temiz olsa belki bir nebze inandırıcı olabilir. Ama öyle olmadığını dünya âlem biliyor. Şu sicile bakın. Kaset komplosunun yön verdiği siyasi hayatına bile "Ben aday değilim" diye başladı.
Her seçimde "Anlamlı fark olmazsa istifa ederim" dedi ve girdiği her seçimi kaybettiği halde istifa etmedi.
Adil Öksüz için MİT ajanı dedi, boş çıktı.
AK Parti'de 120-180 milletvekili, hatta bazı bakanların ByLock'çu olduğunu söyledi, sonra bir daha o konuyu açmadı.
Uzun süre 15 Temmuz'a "Kontrollü darbe" dedi, sonra çark etti.
15 Temmuz şehit yakınlarının askerlikten muaf tutulduğunu söyledi, fos çıktı. Buna benzer onlarca şey söyledi ama hiçbiri doğru çıkmadı.
Kılıçdaroğlu şimdi bir kez daha benzer siyasi yalanlarla yeni seçim sezonunu açtı. Bunu yaparken de amacı, Türkiye'nin gerçek meselelerinin üstünü örtmek ve anlaşılmasını engellemek.
Tabloya bakar mısınız?
Türkiye'nin ana muhalefet partisi başkanı küresel sistemi sarsacak gelişmelerin hiçbiriyle ilgilenmiyor. Türkiye, Yunanistan ve Suriye üzerinden kuşatılıyor, terör örgütleri silahlandırılıyor, İsveç ve Finlandiya NATO adayı oluyor ama Kılıçdaroğlu hiç oralı değil. İstanbul'da devasa miting yapıyor, gündeminde ne ABD var ne NATO.
İşin garip tarafı, sadece Kılıçdaroğlu'nun da değil, CHP'yi açıkça destekleyen gazete, televizyon ve yazarların hiçbirinin gündeminde Türkiye'yi sıkıştıran küresel konular yok. Tıpkı Biden gibi tek dertleri, "muhalefeti birleştirip Erdoğan'ı indirmek".
Bu arada Kılıçdaroğlu'na karşı müthiş bir kampanya başlatılacağının da haberini verelim. Bu kampanyayı başlatanların adayı da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Açın köşe yazılarına bakın. Şimdilik kibarca "Kılıçdaroğlu aday olma kazanamazsın" modunda yazılar çıkıyor. Ben hâlâ aday olamayacağına inananlardanım ama Kılıçdaroğlu herhalde bayağı inanıyor ki, telaş içinde "tahrip siyaseti"ne devam ediyor. Ama işe yaramayacak. Bir süre sonra bizzat kendi ekibince itibar suikastına uğrarsa hiç şaşırmam.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)