Mehmet Akif'in, "Hiç ibret alınsaydıtarih tekerrür mü ederdi?"sözü gibi CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu da siyaset üretipoyunu artıramadığı gibi kendi siyasi yolculuğundanda ibret alıp ders çıkarmıyor. Habireaynı şeyi yapıyor.
Tıpkı 2013'teki FETÖ'cü yargı darbesinden sonra yaptığı gibi ekrana çıkıp yine bir yerlerden eline sıkıştırılan uyduruk belgeleri göstererek "Kaçacaklar" diyor.
İyi de aynı şeyi o yıllarda hem de FETÖ'cülerin televizyonuna çıkıp, "Başbakan yakında yurtdışına kaçacak" diyen Kılıçdaroğlu değil miydi?
Ne oldu? Tam tersi, o belgeyi Kılıçdaroğlu'na veren FETÖ'cüler kaçacak delik aradı ve zor bela kaçıp efendilerine sığındı.
Kılıçdaroğlu da o tarihten sonra girdiği her seçimi kaybetti. Ama ne yazık ki, ne partisi ne de çevresindeki statükocu aydınlar, yalanlarla kurulu bu siyasi operasyonu sorgulamadı. Halen de sorgulamıyorlar.
O da bu yalanlara inananları gördükçe level yükseltmeye devam etti. Şimdi de başta bürokrasi olmak üzere herkesi tehdit eden bir dille kendisini izlemeye çağırıyor: "Bir kaçışplanının anatomisini ifşa edeceğim."
Akıl alır gibi değil. Söyleyenin sicili temiz olsa belki bir nebze inandırıcı olabilir. Ama öyle olmadığını dünya âlem biliyor. Şu sicile bakın. Kaset komplosunun yön verdiği siyasi hayatına bile "Ben aday değilim" diye başladı.
Her seçimde "Anlamlı fark olmazsaistifa ederim" dedi ve girdiği her seçimikaybettiği halde istifa etmedi. Adil Öksüz için MİT ajanı dedi, boş çıktı.
AK Parti'de 120-180 milletvekili,hatta bazı bakanların ByLock'çuolduğunu söyledi, sonra bir daha o konuyuaçmadı.
Uzun süre 15 Temmuz'a "Kontrollüdarbe" dedi, sonra çark etti.
15 Temmuz şehit yakınlarının askerlikten muaf tutulduğunu söyledi, fos çıktı. Buna benzer onlarca şey söyledi ama hiçbiri doğru çıkmadı.
Kılıçdaroğlu şimdi bir kez daha benzer siyasi yalanlarla yeni seçim sezonunu açtı. Bunu yaparken de amacı, Türkiye'nin gerçek meselelerinin üstünü örtmek ve anlaşılmasını engellemek.
Tabloya bakar mısınız?
Türkiye'nin ana muhalefet partisi başkanı küresel sistemi sarsacak gelişmelerin hiçbiriyle ilgilenmiyor. Türkiye, Yunanistan ve Suriye üzerinden kuşatılıyor, terör örgütleri silahlandırılıyor, İsveç ve Finlandiya NATO adayı oluyor ama Kılıçdaroğlu hiç oralı değil. İstanbul'da devasa miting yapıyor, gündeminde ne ABD var ne NATO.
İşin garip tarafı, sadece Kılıçdaroğlu'nun da değil, CHP'yi açıkça destekleyen gazete, televizyon ve yazarların hiçbirinin gündeminde Türkiye'yi sıkıştıran küresel konular yok. Tıpkı Biden gibi tek dertleri, "muhalefetibirleştirip Erdoğan'ı indirmek".
Bu arada Kılıçdaroğlu'na karşı müthiş bir kampanya başlatılacağının da haberini verelim. Bu kampanyayı başlatanların adayı da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Açın köşe yazılarına bakın. Şimdilik kibarca "Kılıçdaroğlu aday olma kazanamazsın" modunda yazılar çıkıyor. Ben hâlâ aday olamayacağına inananlardanım ama Kılıçdaroğlu herhalde bayağı inanıyor ki, telaş içinde "tahrip siyaseti"ne devam ediyor. Ama işe yaramayacak. Bir süre sonra bizzat kendi ekibince itibar suikastına uğrarsa hiç şaşırmam.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.