İzmir'i uzun yıllardır CHP yönetiyor. İlçeleri de büyük çoğunlukla CHP'nin elinde. Bir anlamda İzmir, CHP'nin yönetim anlayışını ortaya koymak açısından rol model bir şehir...
Peki, nasıl bir rol modellik yapıyor?
Şehircilik açısından durumun parlak olmadığını İzmirliler de biliyor ama İzmir'de ondan daha vahim şeyler oluyor. Dün Menemen üzerinden yaşananların bir kısmını yazdım. Şimdi devam edelim.
Menemen'in CHP'li eski Belediye Başkanı Serdar Aksoy, günlerdir içinde CHP Genel Başkan Yardımcılarının, milletvekillerinin ve danışmanların da yer aldığı bir "yolsuzlukve kumpas" rezaletini bütün ayrıntılarıyla anlatıp duruyor.
En çarpıcısı ise 1 milyon metrekarelik bir arsa üzerinden dönen dolaplar. Kumpasla cezaevine sokulduğunu söyleyen Aksoy, bu olayı şöyle anlatıyor: "Menemen Seyrek'teki arsa, denizkenarı değil ama körfezi görüyor.Çok rağbet gören Foça'ya yakın biryer. İmara açık 1 milyon metrekarelikbir arsa. Biz buraya planladık, üzerinde1300 adet villa, Bornova Forumtarzı yatay bir AVM ve bir de benzinlikolacak şekilde ihaleye çıkacaktım.Belediyeyi ayağa kaldıracak bir projeydi. Açık ihalede kim fazla verirse o alacaktı.Belediye için sürekli gelir kaynağıolacaktı."
Proje inanılmaz ses getirir ve İzmir'in siyaset kulislerinde Menemen konuşulur. Tabii bu birilerinin iştahını da kabartır. Sonra ne oldu dersiniz?
İŞTE İŞTAHI KABARANCHP'Lİ VEKİLLER Aksoy, Veryansıntv'de o iştahı kabaranların CHP'li vekiller olduğunu şöyle anlatıyor: "Birkaç gün sonra Bayraklı'da birplazaya davet edildim. Davet edenİzmir'in iki CHP'li milletvekiliydi.Gittim tabii... 'Açık ihale olmasın' dediler.Farklı şirketler girmiş gibi pazarlıkusulü yönünde telkinde bulundular.Göstermelik pazarlık işte...Biliyorsunuz açık ihaleye KİK gözetimindeçıkarsınız; ihaleyi, şartnameyeuygun kim yüksek verirse o alır."
Aksoy, onlara "hayır" cevabını verir: "Mümkün değil, 1 milyon metrekarekoca alan, açık ihale olmadan olmaz,halka cevap veremem."
Çok değil, bu görüşmeden 2.5 ay sonra da Belediye Başkanı Aksoy tutuklanır ve cezaevine girer. Dün yazdım, cezaevi süreci de Aykut Erdoğdu'nun gösterdiği 63 bin liralık sahte belgeyle başlar.
"ÖZKAN, İZMİR'DE BİRNEVİ DEREBEYİ GİBİ"
Şimdi gelelim CHP'li başkanı tehdit eden iki CHP milletvekiline...
Aksoy önce bu isimleri vermedi, ama sonra dolaylı biçimde o isimleri açıkladı.
Başkanın iddiasına göre ihale peşine düşen iki milletvekilinden biri Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Tuncay Özkan.
Aksoy, Tuncay Özkan'la ilgili çok çarpıcı bilgiler veriyor:
"Kanaltürk'ü de Cemaat'e sattı, bugün Demirtaş'a sahip çıkıyor olabilir. İzmir'de çok güçlendi, bir nevi derebeyi gibi güçlü. Ben de onun için Menemen'de bir çıbanbaşıydım.
Özkan ve hizbine karşı en başından beri açık tavır aldım... Tunç Soyer'e yapılan saldırıların arkasında da o var. Çünkü kendisi aday olacak. Özkan ve CHP İl Başkanı Deniz Yücel, yavaş yavaş Soyer'i itibarsızlaştırarak, sinsi biçimde parti içinde çalışıyorlar."
Peki bu iddialara Özkan ne diyor?
Birkaç gün önce ilginç bir şekilde adı olaylarda hiç geçmeyen İzmir'in diğer gazeteci milletvekili Atila Sertel'i de yanına alarak şöyle bir çıkış yaptı: "İddiasını kanıtlamayan müfteridir,alçaktır, şerefsizdir."
Eski Başkan Aksoy, buna ne cevap verir göreceğiz ama ben, yolsuzluklarla mücadele etmekle övünen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir CHP'linin "rant çetesi" diye suçladığı kişilerle ilgili neden sustuğunu merak ediyorum.
Sahi haberi olmuş olabilir mi? Ben ihtimal vermiyorum, ya siz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.