Neredeyse iki yıldır, "6'lı 28 Şubatİttifakı'nın adayı kim olacak?"meselesi tartışılıyor. İttifakı oluşturanpartilerden hiçbirinin genel başkanı tek başınatopluma umut veremediği için bu iş uzatıldıkçauzatılıyor. Kimse de bundan rahatsızdeğil. Böyle gündem olmak maliyetsiz.
Şimdi bu yarış bir süre de "Ben sadeceişimi yaparım, siyasetle işim olmaz"diyen Mansur Yavaş üzerinden yürüyecek.Öteki, yani İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu,"Her CHP'linin adayı doğal olarak genelbaşkandır" deyip bildiğini okumaya devamediyor ve kibriyle, terbiye sınırlarını zorlayançıkışlarıyla zaten gündemden inmiyor.
Ama şu bir gerçek, belediye başkanları dahil hiçbiri tek başına topluma "umut" vermiyor. Öyle olsa, kimseyi dinlemez, meydanlara çıkar ve "lider" olurlardı... Dışarıdan HDP ve İP desteği olmasa esamileri bile okunmaz.
Siyasete ilişkin ne düşündükleri bilinmediği gibi arkalarında da güven duyulacak bir siyasi birikim ve başarı da yok. Ama adı geçen herkes de Türkiye'ye "Başkan" olmak istiyor.
Bu yüzden işler hep kapalı kapılar arkasında veya foncu medya üzerinden yürüyor.
Hem de müthiş bir kavgayla... Kavgada olmayan da yok. Sadece CHP eksenli Kemalciler-Ekremciler ve Mansurcular kavgası yok, aynı zamanda Meralciler- Mansurcular kavgası da var.
Zafer Partisi Genel Başkanı ÜmitÖzdağ, Yavaş ismini ortaya atarak kendisiaçısından başarılı bir siyasi hamle yaptıama işin arka planı sadece Özdağ'ın hanesineyazılacak hamleden ibaret değil. Arkaplanında ciddi bir siyaset mühendisliğivar ve ABD eksenli bazı tiplerden, sürekligörevden alınarak itibarsızlaştırılan YavuzAğıralioğlu'na, attığı tweet'le birileriniürkütmek isteyen yüzde 0.17'lik GültekinUysal'a kadar uzanıyor. Özellikle Ağıralioğluve Uysal'ın 6'lı masa içinde Yavaş'a destekverilmesi için uğraştıkları söyleniyor.
Ankara kulislerine göre işin başında da kendisini Yavaş'ın "aile dostu" olarak niteleyen seçim dönemi danışmanı SuatKınıklıoğlu var. Kınıklıoğlu daha 2014 seçimlerinden itibaren Yavaş'a güzellemeler düzen bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu için 14'üncü kattaki Rasim Bölücek ne ise Yavaş için de Kınıklıoğlu oymuş...
Kendi deyimiyle "kaderin bir cilvesi"herhalde bu kez de Yavaş'ı cumhurbaşkanlığınahazırlıyor. Yavaş'ın Akşener'e koşup,"Ben işimle ilgiliyim" sözlerine bakmayın,artık açık açık adaylık istediğini heryerde hissettiriyor.
Siyasetçilerin uğrak yeri Çiçek Lokantası'nda Kınıklıoğlu ile bir araya geldiklerinde yüksek sesle, "Kemal Bey beniaday yapmak zorunda. Zaten kendisikazanamaz" dediğini Ankara'da duymayan kalmamış.
Yavaş, bu çıkışı ve izlediği yöntemle sadece Kılıçdaroğlu'na değil aynı zamanda İmamoğlu'na da meydan okuyor. Önümüzdeki süreçte, daha doğrusu son viraja girildiğinde asıl kavga da Yavaş-İmamoğlu ikilisi arasında yaşanacak. Ortada ilginç bir durum var, kamuoyu yoklamalarında Yavaş önde çıkarken, 6'lı masa, o masanın destekçisi HDP ve küresel güç merkezleri şimdilik İmamoğlu'na destek veriyor. Demirtaş da açık açık İmamoğlu diyor. Bu arada büyükelçiler trafiği de bitmek bilmiyor
Peki, onlar rotayı Yavaş'a kırarsa ne olur?
Neler döndüğünü herhalde Wikileaks benzeri belgeler yayınlandığında görecek, o büyükelçilerle Kılıçdaroğlu'nun, Akşener'in ve İmamoğlu'nun ne konuştuğunu öğreneceğiz.
Tablo ürkütücü, siyasetçiler hiçbir dönem bu kadar "mandacı" görüntü vermemişti.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.