İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu, zaman zaman CHP
Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "özel"
ilişkilerine dikkat çeken çok
ağır şeyler söyledi.
Kılıçdaroğlu "Devlet bizi dinliyor" iddiasında bulununca,
Bakan Soylu da
Kılıçdaroğlu'nun Pensilvanya
mukimi FETÖ elebaşı
Fetullah Gülen'le telefon görüşmesini gündeme taşıyarak şu
iddiayı seslendirdi:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti eğer Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonlarını dinleseydi kendisinin Pensilvanya ile konuştuğunu kaydederdi. Konuşmadıysa konuşmadım desin. Şu şu kişiyle bir dişçiye gitmedim, Pensilvanya ile konuşmadım desin."
Doğrusu
Kılıçdaroğlu bu iddiaya hiçbir zaman açık ve net bir cevap vermedi, hatta
"Bu yalandır" bile demedi. Sadece
"Adalet Yürüyüşü"nü eleştiren MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin
"Pensilvanya'ya kadar gidin, geri gelmeyin" sözüne karşı şunu söyledi:
"Ben hayatım boyunca ne Pesilvanya'ya gittim, ne Pensilvanya ile konuştum, ne de teşekkür ettim. Fetullah Gülen rahatsız olduğu zaman gazetelerde yayınlanan teşekkür ilanında genel başkan olarak sadece benim adım yok."
Kılıçdaroğlu'nun özgüvenle
"Teşekkür listesinde benim adım yok" vurgusu dikkatinizi çekmiştir. Bunun ne anlama geldiğini yazının sonunda göreceksiniz.
Bu tartışmaya geçen hafta bir yenisi daha eklendi. Bu kez İçişleri Bakanı
Soylu, sadece
Kılıçdaroğlu'nu değil 6'lı ittifaktaki partileri de suçlayarak çok daha sarsıcı bir iddiayı seslendirdi. Şöyle diyordu:
"Türkiye'yi yönetmeye talip oluyorlar değil mi? Altılı bir masa kurmuşlar. Buradan Kılıçdaroğlu'na bir şey söylemek istiyorum, bir de o altılı masadaki diğerlerine. O masada Kılıçdaroğlu biraz doğruysan, biraz dürüstsen, biraz bu millete ait en ufak bir inancın varsa, ilk altılı masa toplantısından sonra, sen beraber oluşturduğunuz o hepinizin tutanak altına almaya çalıştığı bildiriyi hangi büyükelçiliğe düzelttirmeye gönderdin? Biraz edebin varsa bunu açıkla."
İçişleri Bakanı, 6 muhalefet genel başkanını açık açık dış güçlerle iş tutmakla suçladı ama hiçbiri de bu vahim suçlamaya cevap veremedi.
Tıpkı Kılıçdaroğlu'nun bir dişçi muayenehanesinde Gülen'le görüşüp görüşmediğine cevap veremediği gibi.
Kılıçdaroğlu da CHP yetkilileri de hatta foncu medyaları da hep sustu. Sanki söylenen normal bir şeydi. Oysa konuşulan kişi
Gülen, darbeci bir örgütün lideriydi ve bir CIA ajanı olarak devletin kılcal damarlarına kadar sızmış, kurduğu örgütle binlerce insana kumpas kurmuş ve en sonunda da 15 Temmuz darbe girişimine imza atmıştı.
Bu kirli yapı, Kılıçdaroğlu ve çevresinin de yıllarca
F Tipi diye adlandırdığı ve
"irticacı" dediği bir yapıydı.
Kılıçdaroğlu'nun bu kirli yapıyla gizli ilişkisi en son yine İçişleri Bakanı
Soylu tarafından
A Haber'de tekrar edilince bu kez medyanın bir bölümü ilgisiz kalmadı ve
"Bu dişçi kim?" diye o diş muayenehanesinin izini sürerek sahibine ulaştı. Sözü edilen Diş Hekimi
A.Arif Özzeybek'ti. Özzeybek, Kılıçdaroğlu'nun 7 yıl danışmanlığını yapmış, sonra da istifa ederek AK Parti'ye geçmişti. Görüşmeye ilişkin ayrıntı vermiyordu ama görüşmeyi de reddetmiyordu.
Peki, o görüşme ne zaman olmuştu ve Kılıçdaroğlu ile FETÖ elebaşı Gülen ne konuşmuştu?
Şimdi gelin, CHP'li bazı yetkililerin sadece
"Kim görüşmüşse Allah belasını versin" diyebildikleri o görüşmenin tanığı olan diş hekiminin
"özel notlarını" birlikte okuyalım.
Birinci Not
KILIÇDAROĞLU, YEŞİL'İN TELEFONUNDAN GÜLEN'İ ARADI
CHP Genel Merkezi'nde ilk telefon görüşmesi:
"Ekim 2013 tarihinde
Fetullah Gülen'in rahatsızlığında.
Kemal Kılıçdaroğlu genel merkezden
Mustafa Yeşil'in
verdiği numaradan Pensilvanya'yı aradı. Fakat ilaç aldığı
için konuşacak durumda olmadığı söylendi. Durumunu
sordu. Mustafa Yeşil ile konuştu. Geçmiş olsun dileklerini
sundu.
İlan çıkmadan 3-4 gün önce
Ekrem Dumanlı, arayıp gazetede
vereceğimiz geçmiş olsun ilanında Kemal Kılıçdaroğlu'nun
ismini de verelim mi diye sordu. Kılıçdaroğlu da şimdilik ismime
yer vermesinler der ve gazete ilanında adı çıkmaz."
Gördüğünüz gibi Kılıçdaroğlu, Gülen'in geçmiş olsun listesinde
olmamasını bizzat istemiş. Herhalde bugünleri düşünerek
bu adımı atmış, yoksa geçmiş olsun dileğinde bulunmamış
değil.
İkinci Not
EKİM 2013'TE ANKARA'DAKİ DİŞ KLİNİĞİ'NDE İLK TOPLANTI
"Yaptığımız görüşmeler sonucunda toplantının saat 11'de
muayenehanede olmasına karar verdik.
Hüseyin Gülerce kalp
krizi geçirmesi sebebi ile toplantıya katılmadı.
10.30'da
Hüseyin Mercan ve
Mustafa Yeşil geldi. (Yeşil,
FETÖ'nün Gazeteciler Yazarlar Vakfı Başkanı.)
11.00'de
Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Mustafa Yeşil öncelikle cemaatin yaptığı çalışmaları
detaylı olarak anlattı. Arkasından hükümetle ilgili sorunları
anlattı:
KCK operasyonlarını hükümet bizim yaptığımızı söylüyor,
bu tamamen yanlış."
Üçüncü Not
"YURTTA SULH CİHANDA SULH BAŞLIĞIYLA SÖYLESİN"
Bu görüşme de
Kılıçdaroğlu ile
Mustafa Yeşil arasında geçiyor ve tarih yok.
Önce Mustafa Yeşil konuşur:
"İkincisi dershanelerin kapatılmasını birileri
Recep Tayyip Erdoğan 'Cemaatin para kaynağı buralar' demiş ve buradan kaynaklı dershanelerin kapatılması istenmiş. 28 Şubat'ta bile bu kadar baskı görmediklerini söyledi.
Ayrıca Uludere emirlerini Tayyip Bey'in verdiğini söyledi. (Kirli yapının kendi kurduğu bir tuzaktı bu ve CHP'liler de aynı yaklaşımı paylaştı.)
MİT krizi... Savcıya gelen belgelere bakınca MİT içinde bir illegal örgütlenme olduğu ve gayri resmi
Hakan Fidan haber gönderir fakat cevap gelmezse sonra fezleke hazırlanır.
Mustafa Yeşil tam bunu başbakan ameliyat geçirdiği esnada söyler.
Recep Tayyip Erdoğan'ın ölüm korkusu olduğunu söyledi.
Mustafa Yeşil toplantı sonuna doğru,
'Bizden istedikleriniz veya Fetullah Gülen'e söylemek istediğiniz neler?' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 'Biz dini cemaatleri sivil toplum olarak görüyoruz, sizinle bir sorunumuz yok' dedi.
'Fetullah Gülen, hükümetin dış politikasının yanlış olduğunu, bunu da,
yurtta sulh cihanda sulh başlığı ile söylesin' dedi. (Dikkatinizi çekmiştir, Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbecilerinin kullandığı
"Yurtta Sulh Konseyi" ismini öneren kişi.)
Din şekle indi, ahlak öne çıkartılsın. CHP camilere karşı haline getirildi. Bu özellikle kullanılıyor. Bu yanlışı söyleyin. Din ve ayrımcılık üzerine siyaset yapılıyor. Bu ülkeyi böler de' denildi.
F.G. Bey'e selam söyleyin."
Dördüncü Not
"SERTER'İ BAŞKAN YAPIN"
Konu CHP İzmir Milletvekili
Bedri Serter. "2014 yerel seçimler öncesi.
F.Gülen işadamı yapılanması olan İzmir dernek yöneticilerinden iki kişi geldi, çok önemli olduğunu söylediler. CHP ile ilişkilerin gelişmesi için çok önemli olduğunu söylediler. (
Bedri Serter'in) Karabağ ilçesine başkan adayı olmasını istediler.
Mustafa Yeşil de
Bedri Serter'in olması için rica etti.
Kemal Kılıçdaroğlu'na iletildi ve tamam dedi. Fakat yapılmadı. Cemaat bu duruma çok tepki gösterdi.
Mustafa Yeşil bir ricamız oldu yapılmadı. Kemal Kılıçdaroğlu'na iletildi. Kılıçdaroğlu,
'Ben ismi iletmiştim, bir yanlışlık olduğunu, bunu telafi edeceğini' söyledi. Sonrasında İzmir İl Başkanı oldu 2015-2016. Daha sonra da 27. Dönem İzmir 2. Bölge milletvekili oldu."
Beşinci Not
"ULUSALCILAR DİŞLERİNİ SIKSINLAR"
"Ekim 2014'te...
"Ekim 2014'te... F.G. zaman zaman
Deniz Bey'le bir araya geldiğini, uçakta sarıldıklarını anlattı. Kemal Bey'i çok takdir ettiğini, zaman zaman selamlarının geldiğini, çok dürüst bir insan ondan şüphem yok.
'Yalnız Ekmeleddin Bey doğru bir aday değildi ve
Ekmeleddin Bey iki kez buraya geldi ve başımızın üstünde yeri var ama bu iş için uygun değil' dedi. Kemal Kılıçdaroğlu sizden açık desteğinizi istiyor. Neden olarak da 2015 seçimleri çok önemli. Anayasa değişikliği için ve sürecin devam ettirilebilmesi için yüzde 30 bandını geçmesi gerektiğini, bu nedenle inanç gruplarından destek istiyor.
Fetullah Gülen,
'Açıktan bir kez referanduma işaret ettim ve çok da eleştirildim siyasi olarak. O yüzden bir düşünmek lazım iyice' dedi. Sizin de
Kemal Kılıçdaroğlu'na özel iletmemi istediğiniz mesajlar var mı? F.G.,
'Çok zor durumdan geçiyoruz, zaman bir olma zamanı. Kemal Bey'e sevgi ve selamlarımı iletin. Ulusalcılar dişlerini sıksınlar. Az kaldı, beraber ne yapabiliriz. Mustafa Yeşil'le temaslarını devam ettirsinler' dedi."