Başkan Erdoğan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nı bitirmekle uğraşırken, muhalefet de onun önünü kesmek için çoğu "yalan" olan iddialarla siyaset yapıyor. İşin başını da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çekiyor. Kılıçdaroğlu aylardır ve ısrarlı "beşli çete" diyerek Türkiye'nin son yıllarda altyapıda yaptığı Marmaray, Avrasya ve Osmangazi Köprüsü gibi onlarca dev yatırımı itibarsızlaştıran bir kampanya yürütüyor. En son Çanakkale 1915 Köprüsü'nün açılışını kullanarak seçmenleri bile suçladı: "Bu paralar 5'li çeteye gidenparalar değil sadece. Önümüzdekiseçimlerde 'Ben AKP'ye oy vereceğim,MHP'ye oy vereceğim' diyorsanızbu soygunun tarafı olursunuz."
Bunları söylemekle kalmadı, sık sık da beş firma dışında hiç kimseye ihale verilmediğini söyledi.
Oysa bu gerçek değildi. Bunu da defalarca Ulaştırma ve Altyapı Bakanı AdilKaraismailoğlu dile getirdi ve bir de örnek verdi. 1915 Çanakkale Köprüsü'nü yapan önemli firmalardan biri, eski CHP milletvekili Ersin Arıoğlu'nun kurucusu olduğu Yapı Merkezi'ydi. Yapı Merkezi, sadece Türkiye'de Marmaray veya Avrasya Tüneli'ne değil dünyanın önemli merkezlerinde onlarca işe imza atan bir firmaydı.
Şimdi işin başında oğul BaşarArıoğlu vardı. 1915 ÇanakkaleKöprüsü'nü de 1976'dan bu yanaTürkiye'nin önemli altyapı işlerine imzaatan Nihat Özdemir'in Limak firması veiki Kore firmasıyla birlikte yapmıştı.
Anlayacağınız Kılıçdaroğlu'nun yıllardır itham ettiği firmalardan biri CHP'li bir aileye aitti. Nihayet Arıoğlu çıktı, hem Çanakkale 1915 Köprüsü'ne hem de CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Buca'da yaptığı metro ihalesine ilişkin Akşam ve Sabah gazetelerine çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Köprü ihalesiyle ilgili şöyle diyordu: "CHP'li bir aile olmamız, ihalealmamıza hiçbir zaman engel olmadı.Biz çok zor bir projeye çok iyihazırlandık. En iyi teklifi ve en kısasüreyi verdiğimiz için biz kazandık."
Sonra da sözü muhalefetin yaklaşımına getirerek devam ediyordu: "Babam çok üzülüyor.Şirketimizin geleceğini bu işe bağlıyoruz,kendi sermayemizi yatırıyoruz,dünya kadar da borçlanıyoruz,dünya çapında bir iş yapıyoruz, dünyadaher yerde ayakta alkışlanmamızarağmen Türkiye'de büyük eleştirileremaruz kalıyoruz. Ve sankifahiş bir şekilde zenginleşiyormuşuzgibi bir yafta da yapıştırılıyor.Yanlış olan bu..."
Ardından sözü CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı Buca metro ihalesine getiriyor ve çok çarpıcı bir gerçeği seslendiriyordu: "3-4 ay önce yapılan metro ihalesindebiz Yapı Merkezi ve Nurololarak en düşük fiyatı verdik. Bunarağmen ihaleden atıldık, 500 milyonlira farkla iş ikinciye verildi.Asıl bu sorgulanmalı. NurolOsmangazi'yi, Marmaray'ı yapmış,biz Çanakkale'yi, Avrasya'yı yapmışız.Ve diyorlar ki 'Bunlar işi bilmiyor.Yanlış fiyat vermişler, işiyapamazlar. Ben kendi favorimevereyim'. İhale yapma o zaman." Arıoğlu, öyle kızgın ki, "CHP'li biraileden geliyorsunuz?" sorusuna verdiğicevap, Kılıçdaroğlu'na ders niteliğinde: "Evet, bizim kalbimiz soldaatar. Sosyal demokrasi diye bir şeyvar. Bunun ne olduğu belli. Bensolcuyum diyerek solcu olunmuyor.Muhalefetin 'Benzini bu kadarucuza vermeyin, milleti toplu taşımayayönlendirin' demesi lazım,ama ne yazık ki alakasız her şeye'hayır' diyerek muhalefet yapılıyor.Bu projeleri devletleştireceğiz'diyorlar, bunlar yatırımcıyı kaçıracaksöylemler."
Şu soruyla bitirelim: Sayın Kılıçdaroğlu, temel atma törenine katıldığınız Buca Metrosu'nun tam rakamıyla söyleyelim, 529 milyon TL fahiş fiyatla Gülermak İnşaat'a verilmesi de çete işi mi? CHP'de bu tür işleri ve Muharremİnce'nin dediği gibi siyaseti organize eden bir "çete" mi var?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.