CANLI YAYIN
Dünyanın gözü kulağı Ukrayna- Rusya Savaşı'ndayken, Türkiye'nin sanayi şehirlerinden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği uluslararası "Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü" konulu Kartepe Zirvesi'ndeyiz. Zirvenin önemli konukları arasında Rusya'yla ilişkisi nedeniyle Almanya'da çok tartışılan eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, Çevre, Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, BM İnsani Yerleşimciler ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Programı Direktörü Maimunah Mohd Serif vardı.
Açılış konuşmasını Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın yaptığı zirvede gerçekten şehir üzerine önemli etkinlikler, atölyeler ve paneller yapılacak. Ancak daha zirve başlarken ilgi odağı eski Almanya Başbakanı Schröder'di. Gelişi medyayı bir hayli hareketlendirdi. Acaba Batı medyasının yönelttiği eleştirilere bir cevap verecek miydi? Bu cevap merak ediliyordu; çünkü Batılı eski bir başbakan olarak "kusursuz bir demokrat" diye nitelediği Putin'le iyi ilişkisi vardı ve Rusya'nın en önemli enerji firması Rusneft'in yönetimindeydi. Bu pozisyonu da Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan sonra çok sert eleştirilmiş, hatta Almanya'daki bazı sportif veya sivil kurumlardan bile uzaklaştırılmıştı.
Türkiye'ye gelmesini sağlayan yetkililer, konuşmayacağını söylüyordu. Konuşmasından sonra bir cevap verir mi göreceğiz.
Kartepe Zirvesi'nde şehirlerin direnci ve dönüşümü masaya yatırılırken doğal olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un konuya yaklaşımı ilgiyle bekleniyordu.
Bakan Kurum, insanlığın doğal felaketler ve savaşlar nedeniyle kırılgan ve tarihi bir dönemden geçtiğini belirterek şöyle diyordu:
"Felaketlerin bu denli artması bize şunu gösteriyor. Mimariden şehirciliğe, tarım ve gıdadan eğitime, üretimden finansa, ulaşım ve lojistikten çevre politikalarına kadar tüm yaklaşım ve yöntemleri değiştirmeye ve yeni koşullara adapte etmeye mecburuz.
Bu noktada bu yıl 1000'i aşkın uzmanın katılımıyla Türkiye İklim Şûrası'nı gerçekleştirdik. Türkiye'mizin gelecek 50 yıllık, 100 yıllık stratejilerini belirledik. Şûramızın sonuçlarına göre tüm sektörlerde 'direnç artırıcı' adımları kararlılıkla ve zaman kaybetmeden atmamız gerekiyor. Hemen ifade etmeliyim ki bu durum bir tercih değil, zarurettir."
Bakan Kurum'dan sonra zirvede ilgi odağı olan Gerhard Schröder, kürsüye "büyük bir siyaset ve fikir insanı" olarak çağrılırken, ne söyleyeceği merak ediliyordu. Yukarıda da söyledim, Putin'le yakınlığı ve Rus şirketlerinde görev alması çok eleştirilmiş, hatta Federal Meclis'teki ekibi bile onu terk etmişti. Bu nedenle eleştirilere ne cevap vereceği merak ediliyordu. Öyle ki, panelde önce gazetecilerin özel görüşme taleplerine yanaşmamasını onun zirveye katılmasını sağlayan bir yetkili şöyle diyordu: "Şu ana kadar 70'i aşkın medyanın röportaj ve görüşme talebi var, hiçbirini kabul etmiyor."
Neyse sonunda Kartepe Zirvesi'nde Schröder kürsüye çıktı ve pürdikkat izlenen bir konuşma yaptı. Önemli bir konuşmaydı. Merak edildiği için de konuşmasına Rusya-Ukrayna Savaşı'yla başladı:
"Rusya-Ukrayna Savaşı, Ukrayna halkının ıstırabına sebep olmuştur. Bu durdurulmalıdır. Müzakereler İstanbul ve Moskova'da da devam ediyor. Türk hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çabaları önemlidir ve devam etmelidir. Umuyoruz ki bu çabalar başarıya ulaşacaktır. Son zamanlarda pek çok görüşmeler gerçekleşti. Ancak Rusya'nın güvenlik endişeleri kendine bir yer bulamıyor. Batı'nın uygulamaları istikrarsız tepkilere sebep oldu. Bu savaş, uluslararası ilişkileri temelden sarsmıştır."
Açılış konuşmasını Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın yaptığı zirvede gerçekten şehir üzerine önemli etkinlikler, atölyeler ve paneller yapılacak. Ancak daha zirve başlarken ilgi odağı eski Almanya Başbakanı Schröder'di. Gelişi medyayı bir hayli hareketlendirdi. Acaba Batı medyasının yönelttiği eleştirilere bir cevap verecek miydi? Bu cevap merak ediliyordu; çünkü Batılı eski bir başbakan olarak "kusursuz bir demokrat" diye nitelediği Putin'le iyi ilişkisi vardı ve Rusya'nın en önemli enerji firması Rusneft'in yönetimindeydi. Bu pozisyonu da Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan sonra çok sert eleştirilmiş, hatta Almanya'daki bazı sportif veya sivil kurumlardan bile uzaklaştırılmıştı.
Türkiye'ye gelmesini sağlayan yetkililer, konuşmayacağını söylüyordu. Konuşmasından sonra bir cevap verir mi göreceğiz.
Kartepe Zirvesi'nde şehirlerin direnci ve dönüşümü masaya yatırılırken doğal olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un konuya yaklaşımı ilgiyle bekleniyordu.
Bakan Kurum, insanlığın doğal felaketler ve savaşlar nedeniyle kırılgan ve tarihi bir dönemden geçtiğini belirterek şöyle diyordu:
"Felaketlerin bu denli artması bize şunu gösteriyor. Mimariden şehirciliğe, tarım ve gıdadan eğitime, üretimden finansa, ulaşım ve lojistikten çevre politikalarına kadar tüm yaklaşım ve yöntemleri değiştirmeye ve yeni koşullara adapte etmeye mecburuz.
Bu noktada bu yıl 1000'i aşkın uzmanın katılımıyla Türkiye İklim Şûrası'nı gerçekleştirdik. Türkiye'mizin gelecek 50 yıllık, 100 yıllık stratejilerini belirledik. Şûramızın sonuçlarına göre tüm sektörlerde 'direnç artırıcı' adımları kararlılıkla ve zaman kaybetmeden atmamız gerekiyor. Hemen ifade etmeliyim ki bu durum bir tercih değil, zarurettir."
Bakan Kurum'dan sonra zirvede ilgi odağı olan Gerhard Schröder, kürsüye "büyük bir siyaset ve fikir insanı" olarak çağrılırken, ne söyleyeceği merak ediliyordu. Yukarıda da söyledim, Putin'le yakınlığı ve Rus şirketlerinde görev alması çok eleştirilmiş, hatta Federal Meclis'teki ekibi bile onu terk etmişti. Bu nedenle eleştirilere ne cevap vereceği merak ediliyordu. Öyle ki, panelde önce gazetecilerin özel görüşme taleplerine yanaşmamasını onun zirveye katılmasını sağlayan bir yetkili şöyle diyordu: "Şu ana kadar 70'i aşkın medyanın röportaj ve görüşme talebi var, hiçbirini kabul etmiyor."
Neyse sonunda Kartepe Zirvesi'nde Schröder kürsüye çıktı ve pürdikkat izlenen bir konuşma yaptı. Önemli bir konuşmaydı. Merak edildiği için de konuşmasına Rusya-Ukrayna Savaşı'yla başladı:
"Rusya-Ukrayna Savaşı, Ukrayna halkının ıstırabına sebep olmuştur. Bu durdurulmalıdır. Müzakereler İstanbul ve Moskova'da da devam ediyor. Türk hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çabaları önemlidir ve devam etmelidir. Umuyoruz ki bu çabalar başarıya ulaşacaktır. Son zamanlarda pek çok görüşmeler gerçekleşti. Ancak Rusya'nın güvenlik endişeleri kendine bir yer bulamıyor. Batı'nın uygulamaları istikrarsız tepkilere sebep oldu. Bu savaş, uluslararası ilişkileri temelden sarsmıştır."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
