ABD ve İngiliz büyükelçilerinin göstere göstere İBB Başkanı Ekremİmamoğlu ile gizli veya açık buluşmaları, sadece CHP içinde değil Millet İttifakı içinde de destek olarak yorumlandı ve sarsıcı oldu. Çünkü onlara göre de ortada açık bir tercih ve dayatma var.
Bu dayatmayı Millet İttifakı partileri içlerine sindirirler mi bilemem ama Kılıçdaroğlu'nun aleni bir biçimde o güçlerce dışlanmasından bir hayli de memnunlar. En başta da aylardır İmamoğlugüzellemeleri yapan İP Genel BaşkanıMeral Akşener memnun.
Tabii bunda Millet İttifakı'nı oluşturan 6 partiden 5'inin sağ cenahtan gelmesinin de etkisi var.
Kısaca, Akşener dahil hiçbiri Kılıçdaroğlu'nun aday olmasınıistemiyor. Dahası küresel güçler de CHP kimlikli bir siyasi aktörün Türkiye'de bir seçimi kazanamayacağını biliyor. Kılıçdaroğlu'nun havaya girdiğini gördükleri için de apar topar ve biraz da diplomatik teamülleri altüst eden bir biçimde İBB Başkanı İmamoğlu'na koştular.
Bunu da Türkiye'de çok ciddi bir ABD ve İngiltere karşıtlığı olduğunu bile bile yaptılar ve hiç çekinmediler.
Bu noktada hep şu deniyor: Millet, ABD'nin açık destek verdiği bir siyasi aktöre oy vermez.
Peki, bu gerçeği İmamoğlu, Ajansı, destekleyen medyası ve Millet İttifakı partileri görmüyor mu?
En azından İmamoğlu, neden ABD Büyükelçisi'ne, -çok tartışılan İngiltere Büyükelçisi'nin hemen ardından- "Şimdigörüşmeyelim, çok tartışılır" deme gereği duymadı?
Ortada tuhaf bir şeyler olduğu çok açık.
Şu sıralarda pis kokular da gelmeye başladı. ABD, Suriye'de DEAŞ terör örgütünün liderini öldürdüğünü açıkladı. Hani DEAŞ bitmişti? İşin uzmanları ABD'nin bu operasyonla DEAŞ'ı yeniden canlandırarak hem PKK'yı orada tutmaya hem de bu iki örgüt yoluyla Türkiye'yi rahatsız etmeye devam edeceğini öngörüyor.
Bu kirli plana paralel içeride de Samsun örneğinde olduğu gibi yine Atatürk üzerinden toplumun sinir uçlarına dokunmalar başladı. Onlar için suça bulaşmış birkaç meczup bulmak hiç zor değil. Ancak bildikleri halde görmezden geldikleri bir şey var ya da çaresizler; karşılarında bütün saldırıları boşa çıkartan bir siyasi lider ve onların darbelerine direnen bir halk var.
2023 seçimleri bu açıdan bir milat olacak.
'NE LAN BU İNGİLİZ ELÇİSİMERAKINIZ?'
Bu süreçte tuhaf şeyler olduğunuseslendirenlerden biri de yazar NihatGenç... Genç, İBB Başkanı Ekremİmamoğlu'nun İngiltere Büyükelçisi'yle,İP İstanbul İl Başkanı BuğraKavuncu'nun da İstanbul Konsolosu'ylaaynı günlerde görüşmelerini değerlendirirkensöyledikleri yenilir yutulur değildi. "Allah'ın sopası yok derlerya nasıl yakalattı. Hani EnverAltaylı'nın o yeğeni var ya o da yakalandı. Türkiye'yi bırakmışlar İngilizelçileri geliyor, gidiyor. Ne lan buİngiliz elçisi merakınız. Seçime kadar bu fotoğraforada kalır. Bunu izah edeceksin. İngilizlerin tarihteki en büyük başarısı,Osmanlı'yı nihai olarak parçalamasıdır. Türk halkı bu İngilizlerikovmak için iki büyük savaş verdi. O İngilizler tekrar geldi, kendilerinecumhuriyetçiyim diyen,Atatürkçüyüm diyen adamların ağzınagirdi. Adam sel oldu, Bodrum'agitti çuvalladı, Malatya'da depremoldu, Erzurum'a kayağa gitti çuvalladı,kar yağdı yine çuvalladı. Şimdisormak lazım, bu çuvalı muhaliflerinbaşına kim geçirdi? Sözcü'ye sormak, Halk TV'ye sormak,Cumhuriyet'e sormak lazım... Bunların hepsinin başına çuval geçirildi. Şimdi hepsi kalkmış bunukorumaya çalışıyor. Korudukça dadalkavuklaşıyorlar. Fazıl Say denilensanatçı bile komik duruma düştü. İmamoğlu'nu savunacağım diye rezilrüsva oldu."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.