Siyasette seviyeyi düşürenler, hakaret edenler, hatta Alev Alatlı hocanın deyişiyle paçozlaşanlar oldu ama bu dönemdeki kadar aşağılık bir noktaya ulaşmadı.
Sadece bir iki kişi olsa istisna der geçilirdi. Ama öyle değil, muhalefet cephesinde yer alan parti başkanından milletvekiline, belediye başkanından fondaş medyacısına kadar çoğunluğu pervasız ve saygısız bir dile sahip. Bu tesadüf olamaz.
Hepsinin ortak özelliği "kaybetmiş"olmaları... Vesayet rejimi yıkıldığıiçin ne yapacaklarını şaşırdılar.Yenildikçe öfkelenen, küçük iktidarlarıellerinden gidince nefret üreten, ötekiniküçümseyen bir siyasetçi sınıfıyla karşıkarşıyayız. Eski Türkiye'nin son kalıntılarıbunlar.
CHP gibi köklü bir partinin savrulduğu ortada. İP zaten tutunamayanlardan oluşan, toplama bir parti... Hangi ilkeler etrafında bir arada oldukları bile belli değil.
Bu yüzden ne ölçü kaldı, ne de değer...
Bu konuda birinciliği, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kimselere bırakmış değil. Son dönemde ona, sadece kendi partisindeki meczuplar değil, İP Genel Başkanı MeralAkşener ve İP'li siyasi aktörler de eşlik ediyor.
Muhalefetteki bu çirkin yarış, topluma umut verecek siyaset üretmekte değil, iktidara veya kendisi gibi düşünmeyenlere hakaret etmekte sürüyor.
Önceki gün bu rezil hakaret yarışının en uç ve pespaye örneğine tanık olduk. Bir şehit yakını, İP Genel Başkanı Akşener'e esnaf ziyareti sırasında HDP nedeniyle soru soran, sorgulayan doğal bir tepki veriyor. Hemen devreye nüfuz peşinde koşmasıyla meşhur ve daha önce bir gazeteciyi dövdürten İP Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan giriyor. Şehit yakınının boynuna sarılıyor ve konuşmaya başlıyor. O an insan, "Bukadar samimi davrandığına göreherhalde o vatandaşı ikna edecek,gönlünü kazanacak" diye bakıyor.
Ama ne mümkün... Türkkan, bırakın kirlettiği "iyi" kavramını, "kötü" bile denemeyecek aşağılık bir tavır sergileyerek şehit yakınına küfrediyor.
İnşan dehşet içinde kalıyor. Ama adam sonra, daha dehşet verici bir arsızlık yapıyor.
Sanki o sözler ağzından çıkmamış gibi şöyle bir tweet atıyor: "Provokasyon için gönderdiğinizadamların oyunu bitmedi birtürlü. Bu kez de Akşener'e sosyalmedyada küfür ettiği için ceza alanbir provokatöre bırakın herhangibir kötü ifadeyi, aksine kendisinesarılarak birlikte yürüdüğüm haldebu kez 'ağır küfür etti' diye yayınlamışsınız."
Şu hale bakın, ne kadar rahat yalan söylüyor. "Provokasyon" diyor, herhangi bir "kötü ifade" kullanmadığını, hatta "ağır küfür" yediğini söylüyor. Rahatlığa bakar mısınız? Kayıt olmasaydı bunu yutturacaktı tabii.
Tam bir FETÖ'cü tavrı. Hatırlayın, darbeci bir FETÖ'cü kamera görüntülerinde göründüğü halde, "O ben değilim" demişti.
Bu da İP'çilerin FETÖ'cülerle neden daha iyi anlaştıklarını göstermiyor mu?
Bütün bunlardan sonra özür videosu yayınladı ama o da şehit yakınından değil kendi genel başkanından. Güç ve nüfuz için bu rezilliğe değer mi?
Belki istifa edersen kendinin değilse bile milletvekilliğinin şerefini kurtarırsın.
Tabii CHP ve İP sustuğu sürece senin istifa etmenin de bir anlamı yok.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.