Özdemir Bayraktar’ın geride bıraktığı gerçek
Son dönemde Türkiye'ye düşmanlık edenlerin bile hakkını teslim ettiği bir isimdi. Vefatı erken olsa da geride müthiş bir başarı hikâyesi ve özgüven duygusu bıraktı. Dünya harp tekniğini değiştiren İHA ve SİHA'ların kurucu babası Özdemir Bayraktar'dan söz ediyorum.
90'lı yıllarda "Tarihin Sonu" tezini ortaya atan Amerikalı siyaset bilimci Francis Fukuyama bile onun çocuklarıyla birlikte imza attığı İHA-SİHA teknolojisiyle ilgili şunu yazıyordu:
"SİHA'lar Türkiye'nin bölgesel güç olarak yükselmesine katkı sağladı ve güç dengesini değiştirdi."
Bu noktaya gelişte başarı önemliydi ama vazgeçmemek daha önemliydi. Önemli bir şey daha vardı: Siyasi irade... Çünkü arkasında siyasi irade olmadan sanayide, teknolojide "devrim" niteliğinde adımlar atmak mümkün değildi. Montaj sanayiinin ötesine geçilemezdi, geçilemedi de... Bugüne kadar ülke bu nedenle çok şey kaybetti. Yakın tarihimizde bunun onlarca örneği var. Üreten insan vardı ama onu hayata geçirecek siyasi irade yoktu.
Nuri Demirağ, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş gibi ya da adını bilmediğimiz nice girişimciden hiçbiri hayallerini gerçekleştiremedi. Hatta uçak fabrikaları kuranların fabrikaları başlarına yıkıldı, Devrim otomobili hiç hesapta olmayan gerekçelerle engellendi. Büyük ihtimalle benzer şeyler tıptan tarıma başka alanlarda da yaşandı. Birçok bilim adamı, girişimci de buluşlarını yabancılara satmak zorunda kaldı.
Özdemir Bayraktar onlardan bir olmadı. Daha 70'li yıllarda otomobil sektörüne yerli parçalar üretmesi nedeniyle "milli sanayici" olarak nitelendi, ancak ne siyasi iktidarların (Rahmetli Özal ve Erbakan hariç) desteğini aldı ne de her dönem sivil iktidarları "tehdit" eden adı "Büyük" İstanbul sermayesinin kapsama alanına girdi. Hatta "milli" diye dışlandı bile...
Onun kaderi de tıpkı Türkiye gibi 2003'ten sonra Başkan Erdoğan'ın Başbakan olmasıyla değişti. Bu öylesine etkili ve yol açıcı bir değişimdi ki bugün onun attığı tohumlar İHA ve SİHA olarak dünyadaki güç dengesini Türkiye lehine değiştiriyor. Nuri Demirağ'lar başarsaydı kim bilir nasıl bir Türkiye olurdu?
Bu motivasyonu oğlu Selçuk Bayraktar çok çarpıcı biçimde özetleyecekti:
"Çok değil, 5-10 sene içinde dünyayla yarışacak, lider olacak nice girişimler çıkacak ülkemizden. Birileri istemese de... Öğrenilmiş çaresizlik bitecek. Bu kervan yürüyecek."
Dikkatinizi çekmiştir, her konuda mutlaka düşüncesini açıklayan "Millet İttifakı" liderleri de, onlara destek olduklarını saklamayan İstanbul sermayesi de tek kelime etmedi. Bu noktaya savrulmalarından utanç duyarlar mı bilmem ama bütün bunları bize hatırlattığı için Özdemir Bayraktar'ı rahmetle anıyor, "Mekânı cennet olsun" diyorum...
***
GÜNEŞİN DOĞDUĞU İLK TOPRAKLAR
Cuma günü Ankara'da Kars, Ardahan ve Iğdır'ın tanıtım günleri vardı. Bir Karslı olarak başkente gitmişken memleket özlemini gidermek için ben de gittim. Bu tür etkinlikler sadece hemşerileri değil farklı şehirlerden gelenleri de bir araya getirerek birbirlerini ve kültürlerini tanımalarını sağlıyor. Etkinliğe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katılınca bir hayli hareketli geçti. Hem sohbet edildi hem de bölgeden gelen bulgur pilavlı kaz, kaşar, bal ve kete lezzetleri tadıldı.
Federasyon Başkanı Erdoğan Yıldırım'ın ev sahipliğindeki etkinliğe katılanlar arasında Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal, eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ve Kars Valisi Türker Öksüz de vardı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)